Paylaş
Ayranı yok içmeye tahtıravanla gider şey etmeye, Hindistan'dan sonra işte Pakistan da atom bombası patlattı. Boyu bir karış uzadı.
Düşman kardeşiyle giriştiği sidik yarışında kendi paçasına işeyecek değil ya, önceki gün büyük iftiharla, beş tane nükleer deneme yaptığını duyurdu.
Çekirdek ejderhanın fitili ateşlenir ateşlenmez de, sanki ahali varlık içinde yüzüyormuş gibi, Başbakan Navaz Şerif halkı kemer sıkmaya çağırdı.
Zaten hemen ardından Cumhurbaşkanı Refik Tarar ‘dış tehlikeye karşı’ olağanüstü durum ilan etti. Döviz operasyonları ve banka işlemleri donduruldu.
Ama sanmayın ki, açlıktan nefesi kokan Paki milleti bu yeni kısıtlamalara karşı protesto bayrağı çekecektir. Aklı selim sahibi davranarak milyarlarca dolara mal olan ve olacak olan atom silahı yarışına tepki gösterecektir.
Ne gezer !..
Tersine, İslamabad sokaklarından Haydarabad medreselerine, İndus ovalarından Belucistan dağlarına kadar bir sevinç bir sevinç ki, sorma gitsin.
Davul vurup göbek atanlar bir yana, zurna üfleyip raks edenler diğer yana.
Tıpkı iki hafta önce Hindistan'da olduğu gibi, nükleer bomba patlattık diye bütün Pakistan zevkten enseye tokat patlatıyor...
* * *
PATLAT canına yandığımın, patlat !
İster atom, ister hidrojen, ister nötron bombası patlat ve sonra da bununla bin bir defa övünerek hem ensene tokat, hem de kellene şaplak patlat!
Göğsüne de teneke madalya tak! Kıçına da ipek don giy!
Zerre kadar umursuyorsam namerdim...
Mekan diye yatıp kaltığın ve gelip geçenden küflü ekmek dilendiğin Karaçi veya Kalküta kaldırımlarında açlıktan geberecek olan ben değilim.
Benim Peşavar ya da Delhi gecekondularında, kuru memeli annelerinin kucağında besinsizlikten yavaş yavaş ölecek bebelerim yok.
Ben, Pencap ve Pradeş köylerinin sarı toprağına son defa uzanarak vebadan, tifodan, veremden, cüzzamdan mortoyu çekmeyeceğim.
Sen gebereceksin, senin çocukların ölecek ve mortoyu sizler çekeceksiniz.
Hindu ve Paki, çaresi yok, akılsız başınızın cezasını çekeceksiniz.
Hindu ve Paki, atom bombası, hidrojen pombası, nötron bombası patlattığın için bayram et ama bil ki, kabak başında patladığında sana hiç ağlamayacağım.
* * *
HİNDİSTAN ve Pakistan'ın art arda gerçekleştirdikleri nükleer denemeler hem bölge barışını tehdit ediyor, hem de büyük bir insani tragedyayı yansıtıyor.
Bölge barışını tehdit ediyor, çünkü caydırıcı denge statükoyu bir süre için korusa dahi, 1947'den beri kanlı bıçaklı olan Yeni Delhi ve İslamabad'ın şimdi çekirdek bombayla donanması gerilimi çok daha üst bir seviyeye tırmandırıyor.
Konvansiyonel silah yarışının fiilen atom silahı yarışına dönüşmesi, bir istikrarsızlık coğrafyası çizen Asya Kıt'asındaki kartları altüst ediyor.
Öte yandan, nükleer denemelerin her iki ülkenin ezici çoğunluğu tarafından salakça bir sevinçle karşılanması aymaz kitlelerin bilinçsizliğini sergiliyor.
Söz konusu kitleler, tüm ilkel toplumları belirleyen ‘ötekine düşmanlık’ refleksiyle, içeride devasa sorunlarla karşı karşıya olan Hint ve Paki hükümetlerinin ülke bünyesinde konsensüs sağlayabilmek için bu kez atom bombası patlatarak kızakladıkları ucuz hileyi müthiş bir enayilikle yutuyor.
Heyhat ki heyhat, aslında kabile, aşiret, klan ve kastlardan oluşan Hindistan ve Pakistan ulusal birliği, bugün artık kesesine güvenen hemen her devletin harcı olan kıçı kırık bir çekirdek parçalama operasyonuyla sağlıyor.
Yazık ki yazık, çölde atom bombası patlattıktan sonra sevinçten ensede tokat patlatan iki millet de kendi başında patlayacak kabağı hesaplayamıyor.
Paylaş