Paylaş
TOBB Ankara Kadın Girişimciler Kurulu Başkanı Belma Yılmazyiğit, Ankaralı bir kadın sanayici. Birçok çalışmayla şimdilerde kadın girişimcileri yönlendirmeye çalışan Yılmazyiğit, “Ankaralı bir firma olmanın ve sanayici avantajlarını hep yaşadım” diyor. Daha çok kadın girişimci olması için kadınların kadınlara mentorluk yapması gerektiğini belirten Yılmazyiğit, Ankaralı kadın girişimcilerin avantajının da bilgiye ve teşviklere daha kolay ulaşması olduğunu vurguluyor. Yılmazyiğit’le yaptığımız sohbette öne çıkan başlıklar şöyle:
*Ankara sanayiinde bir kadın olarak yer alıyorsunuz. Zor mu Ankara’da kadın sanayici olmak?
Her fabrika bir kale. Çünkü biliyoruz ki her fabrika ekonomimizi daha ileriye götürecek, ülkemizin refah seviyesini yükseltecek. Kalenin komutanlığını, liderliğini yapmak, vizyonunu hep yukarılarda tutmak bunun için çok çalışmak elbette zor ama çok da keyifli. Ankara sanayisinde bir kadın olarak yer alıyorum doğru ama ben bunu kadın-erkek olarak ayırmak istemiyorum. Sanayici olmak kolay değil. Üretmek, üretimi sürdürebilmek günümüz ekonomik koşullarında yılmadan yeni yollar arayarak sürekliliği sağlamak çok zor.
Ankara Türkiye’nin başkenti, önceleri memur ve üniversiteler şehri olarak anılırken, bugün güçlü sanayisiyle hakkı olduğu yere gelmiş durumda. İhracatta ilk beş içindeyiz. Ankara’da ya da başka bir şehirde işinizi kuruyorsanız süreç aynı. Ancak sürekliliğini sağlamak konusunda Ankaralı bir firma olmamın avantajlarını yaşadım, gördüm. Okuldan mezun olmuş mimar bir genç kadın olarak ilk işim de sanayinin içindeydi. Sonrasında yolumu kendi adımlarımla yürümeyi tercih ettim. Bunu yaparken önümde hazır bir yol yoktu, her bir taşı kendim yerine koydum. 1995 yılında firmamı kurdum. O yıllarda kendi firmasını kuran Ankaralı ilk kadın sanayici olarak başarmanın, kazanmanın ancak çok çalışmakla olacağı bilinci ile gece gündüz durmadan çalıştım. Fabrikamda prefabrike üretimini yaptığım her binanın, her kampın bizzat şantiyesine giderek, başından sonuna takip ettim. Sevgili eşim bu zorlu süreçte hep yanımda en büyük desteğim oldu. Çalışan bir kadın olarak hayatınızda daha çok çalıyor daha çok özverili oluyorsunuz. Önce işiniz, aileniz sonra kendiniz geliyorsunuz. Bir kadın sanayici işveren olarak sektöre ilk girdiğim dönemde oğlum küçüktü. Bu sürecin içinde olmak, birlikte büyümek, şimdilerde işinizi ikinci kuşağa bırakmada daha kolay geliyor. Eminsiniz, arkanızdan aynı rüzgârı sürükleyecek güvendiğiniz biri var.
Fotoğraflar: Mert Gökhan KOÇ
İKİNCİ NESİL KADIN GİRİŞİMCiLER SAHADA
*Ankara’da kadın girişimcilik hak ettiği yerde mi?
Kadın girişimciliğinin önündeki engellerin farkındayız. Girişimcilik sürecinde zorluk yaratan en önemli engeller arasında çok fazla bürokrasi olması, mali görev ve yükümlülüklerin çok fazla olması, finansal bilgiye erişim, kurumları tanımama gibi birçok madde sayılabilir. Bürokratik işlemlerin hızlandırılarak kısaltılması bile girişimci kadınlara nefes aldırır. Ankara’nın bu noktada en önemli avantajı kadınların bilgiye ve teşviklere daha kolay erişebilmesi diye düşünüyorum. Ticaret Bakanlığı Kadın ve Genç Girişimciler Daire Başkanlığı bu anlamda yolumuzu açıyor. Biz de ihracat ve e-ticaret konularında kadınlarımıza yol gösterici olduk. Bir gümüş el işi kooperatifimiz yurt dışı ihracat çalışmalarını yapıyor. Dayanışmanın ekonomiye dönen en güzel hali bence kooperatifçilik. Ankara’dan son yıllarda birçok kıymetli kadın girişimci çıktı. İkinci nesil sanayici kuşak, çalışkan genç kadınlarımız büyük bir heyecanla sahadalar. Eminim ki bundan sonrası daha güzel olacak. Kadın girişimci sayısı arttıkça sorumluluklarımız daha da artıyor. Biliyoruz ki kadınlar güçlendikçe ekonomi iyileşecek.
ARTIK DAHA ÇOK KADIN ODA VE BORSALARDA
*Bugüne kadar hangi projelerle fark oluşturduğunuzu düşünüyorsunuz?
TOBB Kadın Girişimciler Kurulu 2007 yılında onursal başkan Sayın Rifat Hisarcıklıoğlu tarafından kurulan, 15 bin üyesiyle en yaygın ve büyük kadın girişimcilik ağı. Türkiye’nin Girişimci Kadın Gücü Yarışması’nda Ankara’dan firmalarımızın ödüller alması da özverili, değer verdiğimiz çalışmalarımızın sonuçları. Biz Ankara Sanayi Odası koordinatörlüğünde faaliyetlerimizi yürütüyoruz ve birçok projeye imza attık. Mesela kurumların da iş birliğiyle ‘Üreten Ankara için Kadın Gücü’ projesini hayata geçirdik. Kadın girişimcilere ulaşarak, oda ve borsa seçimlerinde aktif katılım çağrısı yaptık ve şirketlerde kadınların temsilinin ve yetkilerinin arttırılması için çalıştık. Seçimlerde oda ve borsalardaki meclis ve komitelerde hatta ASO Yönetim Kurulu Üyesi olarak sanayici kadın üyemizi görmek fevkalade memnuniyet verici. Oda ve borsa başkanlarımıza gösterdikleri hassasiyet için ayrıca teşekkür ederim.
Ankara’daki kadınların birbirleriyle haberleşmesini, ticaret yapmalarını sağlayan W-COOP projesi, kaynak, forklift operatörü yetiştirmeyi içeren Sanayide Kadın Eli Projesi, ihracata yönelik eleman yetiştirme projesi, Cinsiyet Eşitliği Karnesi, Tarımda Kadın Eli Projesi, Sıfır Atık, Karbon Ayak İzi... Bu projelerimiz çok katkı verdi. ‘Kız Kardeşim ve Geleceği Yazan Kadınlar’ projelerinde kadınlara mentorluk yaparken, Ankara’dan dereceler alınması da ayrıca memnuniyet verici. Şimdilerde de Tarımda Kadın Eli Projemiz var. Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi ve Tarım Bakanlığı'mızın destekleriyle çalışıyoruz ve sürdürülebilir doğal, sağlıklı tarımın kadın girişimciliğiyle yürütülmesi için yapabileceklerimize yoğunlaşıyoruz.
KADINLARIN KURDUĞU ŞİRKETLER HEBA OLMASIN
*Kadın girişimciliğin daha da gelişmesi için taraflara düşen görevler neler?
Kadın girişimcilerimizin deneyimlerini ve birikimlerini diğer kadınlarla daha fazla paylaşarak mentorluk yapmaları gerektiği düşünüyorum. ‘Kadın varsa yarın var’ sloganıyla birbirimize yol gösterip destek olmalıyız. Çalışma hayatımdaki en önemli prensibim hep bu olmuştur. Var olan birikimimi önce okurken desteklediğim kız öğrencilere, sonra da STK’lar ve beraber çalıştığım kadın dostlarıma aktarırım. Kadın girişimciliğinin desteklenmesi için doğrudan finansa erişim, genişletilmiş vergisel desteklerden oluşan çizgi üstü desteklere ihtiyaç var. Krediler ve kredi garantileri tek başına uygulandığında yeterli olmuyor. Doğrudan nakit desteği ve güçlü vergisel destekler gerekli ki sürdürülebilir bir finansman yapısı olsun. Pozitif ayrımcılık yapılsın demek istemiyorum ama girişimci kadınların büyük bir özveri ve umutla kurduğu şirketler heba olmasın.
GELECEĞİN İNŞAATI DİYE PREFABRİKLERİ ANLATMASI HAYATIMI DEĞİŞTİRDİ
*Sizi tanımak istersek, hayatınızdaki dönüm noktaları neler oldu?
Konya doğumluyum. Konya’da okudum. Mimarım, iş hayatıma İstanbul’da başladım. Hayatımın dönüm noktalarından ilki üniversitede mimarlık fakültesinde saygıdeğer hocam Prof. Dr. Erol Kulaksızoğlu’nun geleceğin inşaatı diye bizlere tanıttığı prefabrikeyle tanıştığım yıllardır. Merakla ve heyecanla dinlediğim o derslerde sanki ilerde seçeceğim mesleğin yapı taşları yerini bulmaya başlamıştı. Prefabrike işi yapmalıydım. Okulda okuduğum yıllarda prefabrik konusu kelime olarak bile çok yabancıydı. Sonra GAMA-FEGA Öngerilimli Beton Sanayi’nde çalışmam, prefabrik konusunda ikinci kırılma noktam oldu. Mimarinin prefabrike beton üzerinde uygulanması fevkalade tasarımlar oluşmasına yarıyordu. Çelik prefabrike üzerine yoğunlaştım. O gün bu gündür de yurt içi ve yurt dışında dünyanın her yerine gönderdiğimiz ürünlerle dünya piyasasında istenilen konuma ve haklı yere geldik. Gerek Türkiye’de gerekse uluslararası alanda birçok projenin tedarikçisi ve birçok ülkeye ihracat yapan sektörün önde gelen kuruluşu olan Prefi Prefabrik Yapı Endüstri, Bilişim, Ticaret, Sanayi AŞ’nin Yönetim Kurulu Başkanıyım. Geldik diyorum çünkü hedeflerim doğrultusunda birçok yıl en fazla ihracat yapan girişimci kadın sanayici ödüllerine layık görüldüm ve ek olarak da 2019 yılında Fortune Türkiye’nin yapmış olduğu araştırma sonucunda ‘Türkiye’nin En Güçlü 50 İş Kadını’ sıralamasında yer aldım. Bu dönem TOBB Ankara İl Kadın Girişimciler Kurulu İcra Komitesi Başkanlığını yürütüyorum. TOBB KGK Üst Kurul Üyesi ve 11. Bölge Başkanıyım. TİM Kadın Konseyi Başkan Yardımcılığı görevinde bulundum. Kadın ihracatçı sayısını arttırmak üzere pek çok çalışma içinde yer aldım. OAİB Demir ve Demir Dışı Metaller Birliği Yönetim Kurulu üyesiyim. Yürütmek zorunda olduğum projeler ve görevlerim var. Bunların dışında kalan zamanımda ailemle, dostlarımla zaman geçirmeyi, Ankara dışı kısa seyahatler ve kitap okumayı tercih ediyorum.
Paylaş