Yaşımız ilerledi ama eşim hálá hergün sevişmek istiyor
Paylaş
LinkedinFlipboardLinki KopyalaYazı Tipi
Sevgili Güzin Abla, ben 54 yaşında bir kadınım. Eşim benden 6 yaş büyük, yani 60’ında.
Bizim 3 çocuğumuz oldu. Şimdi hepsi koca koca adamlar; meslek sahibi oldular. İkisi evlendi, iki de torunumuz var. Allah’a şükür evlatlarımız sağlıklı. Biz de birbirimizi çok seven bir karı kocayız. Halimize hep şükrediyoruz. Eşim beni çok sever, çok iyi anlaşırız. Ancak eşim 34 yıldır benimle cinsel ilişki kurmaktan bıkmadı. Bu yaşa geldiğimiz halde hálá her gün benimle beraber olmak istiyor. Hálá aşırı istekli. Hatta ben ona takılırım "Sapık mısın" diye. O da güler.
Cinsel ilişki sırasında artık bazen canım yanıyor. Tabii ki ben eskisi gibi değilim. Hem artık anneanneyim. Bana cinsel ilişki artık utanç veriyor. Eşim benden başkasına bakmaz. Benim de ondan başkasında hiçbir zaman gözüm olmadı. Ama bu sorun beni üzüyor. Çevremizdeki dostlarıma soruyorum, bizim gibi olan yok. Hem ben şeker hastasıyım. Belki de bu yüzden isteksizim. Çünkü şeker hastalığı beni üzüyor. Benim en istekli olduğum zamanlar adet günlerimdi. Ama artık menopoza girdim, üstelik bugünlerde eşimle ilişki kuramayız. Ama ben artık bu kadar sıklıkla sevişmek istemiyorum. Hem artık bize yakışır mı? Onu kırmadan bu durumu nasıl anlatabilirim?
RUMUZ: YAKIŞIYOR MU
Sevgili okurum, bir kere herkesin cinsel hayatı birbirine benzemez. Sizin eşiniz cinsel açıdan biraz daha canlı ve istekli bir erkek olmalı. Belli ki sizi de çok seviyor ve hálá beraber olmak onu mutlu ediyor ki şimdiye kadar başka kadına gitmemiş. Ne mutlu size, ekseri bu tür erkekler, evdeki eşlerinin kendilerine yetmediğini iddia ederek başka kadınlarla maceraya girişiyorlar. Eşiniz dürüst bir adam, demek ki... Evet, sizin yaşınızdaki kadınların her gün sevişme isteği olmayabilir. Ama bence bütün sorun nerede biliyor musunuz? Siz de aslında pekala kocanıza cevap verebilecek yapıdasınız ama sanırım aklınıza "Artık yaşlandık, ayıp değil mi, utanıyorum" gibi düşünceleri takmışsınız. Yani sorun psikolojik... Anneanne olmuşsanız ne olmuş, yaşamınız bitmedi ya!..
Bu eski düşünceleri kafanızdan silin atın... Bugün artık genç yaşta anneanne olan insanlar da kendi özel yaşamlarında mutluluğu arıyorlar. Bu da çok doğal. Ancak menopoza girdiğinize göre eşinizin sizi ilişkiye hazırlaması çok önemli. Acele etmemeli. Yoksa canınız yanabilir. Bu sorun pekçok kadının sorunu. Kadının cinsel yaşamıyla erkeklerinki çok farklıdır. Şeker hastalığı daha çok erkeklerin cinsel yaşamını etkiler. Kadınları değil. Eşiniz size çok değer verdiğine göre, onunla diyalog kurabilir, bu konuyu açıkça konuşabilirsiniz. Her ikiniz açısından da cinsel yaşamınızı noktalamak için henüz çok erken... Ancak menopoz döneminde, kadının eskisi kadar istekli olmaması da çok doğal. Eşinize bunu tatlılıkla anlatabilir, biraz daha aralıklarla beraber olma isteğinizi belirtebilirsiniz.
Nişanlım, kız arkadaşını bana tercih etti
Sayın Güzin Hanım, ben 20 yaşında yurtdışında öğrenim görmekte olan bir gencim. Benim derdim nişanlımla ilgili. Gerçi artık nişanlım değil, zaten o yüzden bunalımdayım. Kısaca anlatmak gerekirse; biz 7 ay önce çıkmaya başladık ve 2 ay önce de nişanlandık. Muhteşem, sevgi dolu ve çok mutlu bir ilişkimiz vardı, ta ki aşkım, en iyi arkadaşım dediği bir genç hanımla sık sık görüşmeye başlayıncaya kadar. Oysa benimle bu arkadaşı arasında ciddi bir tartışma geçtiği halde, onu bana tercih etti. O kızı tutmadığımı onunla görüşmesini uygun görmediğimi söylemiştim ona ama kabul etmedi. Aramızda geçenlere ve büyük aşkımıza rağmen onu korudu. Ben de doğal olarak itiraz ettim ve şimdi beni her aradığında hakaret dolu sözler sarf ediyor. Sanki bütün suç benimmiş gibi konuşuyor. Derdime bir çare bulun ne olur, yoksa galiba bu dertten öleceğim. Yalvarırım kim haklı siz söyleyin.
RUMUZ: BU DERTTEN ÖLECEĞİM
Çok sevgili oğlum, genç kızlar bu yaşlarda kız arkadaşlarına çok değer verirler. Onlar için kız arkadaş, ailelerinden biri, sanki bir kız kardeş gibidir ve onlara söz söyletmezler. Senin bu genç hanımla neden tartıştığını bilmiyorum, bu konuyu açıklamamışsın. O kızı neden beğenmediğini de söylememişsin. Bu yüzden de sana kim haklı, kim haksız diye bir şey söyleyemeyeceğim. Ama sen gereksiz bir konuda o kızla tartışmış ve sevdiğin genç kıza, onunla görüşmeyi yasaklamışsan, o da buna karşı çıkmış olabilir. Böyle yasaklamalarla ya da onu tercih yapmak zorunda bırakmakla beraberliğinize zarar vermiş olabilirsin.
Tabii ki sana hakaret etmeye hakkı yok. Ancak bir tercih yaparken, seni değil de onu seçmiş olması, seni yeterince sevmediğini göstermese de, ortada bir haksızlık varsa, bu yüzden tepki duymasındandır. Belki de arkadaşıyla görüşmesini yasaklamanı, hayatına müdahale şeklinde algılamıştır. Tabii bütün bu ayrıntıları bilemiyorum. Sadece tahmin yürütüyorum. Yine de sevdiğin kızı yumuşatmak için, arkadaşlığını engellemeyip o kızla da iyi geçinmeye çalışmanı öneririm. Bu arada birbirinizi tanımak için de pek uzun bir beraberliğiniz olmadığını düşünüyorum.
36 öykücük 36 yazarcık
Okulların açıldığı bu hafta ilginizi çekeceğini umduğum bir haberi sizinle paylaşmak istedim.
İzmir’de bir okulda; ilkokul 3. sınıf öğrencileri gönüllerince hazırladıkları öykülerini yine kendileri gibi çocuklar okusun diye, harçlıklarından biriktirdikleri paralarla bir kitap haline getirmişler. Kitabın adı da "36 öykücük 36 yazarcık".
Ben şahsen elime geçirdiğim bu kitaptan okuyabildiğim kadarıyla, küçük kalplerin hiçbir ticari kaygı gözetmeden tüm içtenlikleriyle yazdıkları bu küçük öykülerin, eğitimin başarıya ulaşmasında ne derece önemli bir örnek olduğunu gördüm ve çok etkilendim.
Bu yazımı, örnek olması amacıyla basın yayın kuruluşları ayrıca okurlarınıza ulaştıracağınız ve bu başarı hikayesinin eğitim haftası şenliklerinde örnek gösterilmesine katkıda bulunacağınızı düşünerek hazırladım. İrtibat için: aydinturkoz@dsl.ttnet.net.tr Tel: 0 532 272 34 24