Paylaş
23 yaşında, güzel bir kadınım ve memurum. 19 yaşındayken daha önce çalıştığım işyerinde bir erkekle tanıştım. 4 yıldır da onunla beraberim...
Sonuçta evliliğe giden bir ilişkimiz oldu. Bu yıl hariç genelde ilişkimiz çok güzel sürüyordu. O beni çok seviyor, sayıyor, ilgileniyor... Ve sevgili olarak hiç görmediğim sevgiyi gösteriyordu.
Ama bazı huylarını beğenmiyordum. Çok fazla dışarıda ve sürekli oyun oynuyor. Gece yatmaz, gündüz kalkmaz, oysa o da memur.
Bu arada ilk başlarda onu arzuluyordum, çok çekici geliyordu.
Aramızda 5 yaş fark var. Zamanla kendine bakmamaya başladı ve aşırı kilo aldı. Yine de bu yıla kadar ona âşıktım. Eskiden 1 hafta görmesem onu özleyen ben, bu sene özlememeye başladım. Zoraki öptüğüm bile oldu. O ise bana karşı çok iyi, çok seviyor ve benimle evlenmek istiyor.
Gelelim aklımın karışıklığına... “Cinsel isteksizliğim hormonal sıkıntılarımdan” diye kendimi kandırıyordum. Ta ki iş nedeniyle 2 haftalığına başka bir yere gidip birini beğenene kadar.
Tipi çok hoştu ama onu tanıdıkça zekasına, karakterine her şeyine hayran kaldım. Sanki ünlü birine hayranlık duymak gibi.
İş seyahatimin son 3 gününde bu adamda bir şeyler sezdim. Bana imalı cümlelerde bulundu ve biz en sonunda işin son günü karşılıklı konuşmaya başladık.
Meğer ilk günden beri benden hoşlanıyormuş. Ama adam evli ve bir çocuğu var. 32 yaşında, evliliğinde sorunları olan biri.
İlk defa böyle bir şey yaşadığını söyledi. Yalan, doğru bilemem ama bana zarar vermeyeceğini, cinsel açıdan bana yaklaşmayacağını anlattı.
Yine de tüm sohbetlerimiz kahkahalar ile sonlandı. Ve bu arada ben onu beğenip, arzuluyorum. Ona “Bizim sonumuz olmaz, çocuğun var” dedim. O ise “Ben seni tanımasam da ayrılacaktım ama senin ailene kalsa sonumuz olmaz” açıklamasını yaptı.
Eşi ile 5 yıldır ayrı yataklarda yatıyorlarmış. Anlaşma yapmışlar, çocuk büyüyünceye kadar bekleyeceklermiş. “Çocuk için katlanıyorum. Ama sana âşık oldum. Kaçamıyorum senden” diyor. Ben de zaten eşinden ayrılmasını istemediğimi, benim bir sevgilim olduğunu söyledim. Ama aslında onsuz olmak istemiyorum.
Sevgilimle de nişan planları yapıyoruz. Ben bu evli olan adama da sanırım âşık oluyorum. Sesini duyamadan yapamıyorum. Ölmek istiyorum bazen. Bana akıl verin.
◊ Rumuz: Şımarık değilim
YANIT
Sevgili kızım, bir yanda 4 yıldır tanıdığın, sana karşı sevgi ve saygıyla yaklaşan, seninle evlilik hayalleri kuran, aslında senin de sevdiğin, saygı duyduğun bir adam var.
Diğer yanda sadece 15 gün içinde tanıdığın, gerçekten kim olduğunu bilemediğin, sana anlattığı kötü giden evlilik hikayesinin gerçek olup olmadığından bile emin olamayacağın, sadece güçlü bir cinsel çekim hissettiğin biri var. Onun yuvasını yıkan kadın olmak da istemiyorsun elbette.
Bunun vebalini çekmek de istemiyor olmalısın. Bir karar vermek zorundasın.
Eğer eski sevgilini artık sevmiyorsan, evlenmeyi istemiyorsan, evlendiğinizde onu aldatabileceğinden endişe ediyorsan, o zaman kalbini kırmayı da göze alıp, ayrılacaksın.
Ona gerçek duygularını anlatacaksın, tıpkı bana anlattığın gibi. Ya da hiç değilse bir süre ara vereceksin, evlenmek için acele etmeyeceksin.
Ancak burada o yeni tanıdığın evli barklı genç adama da güvenmemelisin.
Onunla bir gelecek hayali kurmamalısın.
Hiçbir anne-baba kızlarının, mutluluğu yıkılmış bir yuvanın kalıntıları üzerinde bulmaya çalışmasına razı olamaz...
Paylaş