Sevgili ablacığım, ben 2 yıllık evli, 27 yaşında bir genç kadınım. Eşimin yaşı bana göre oldukça geçkin... Ancak maddi durumu çok iyi olduğundan, onunla evlenmekte bir sakınca görmemiştim. Çünkü tüm çocukluğum ve genç kızlığım çok zor koşullarda geçti. Bu evliliği bir tür kurtuluş olarak gördüm, aşka zaman ayıramadım.
Eşim bir dediğimi iki etmez, çok iyi bir adam. Ama 22 yaşında çok yakışıklı ve çekici bir oğlu var. O geçen yıl yurtdışındaydı, bu yıl yanımıza geldi. Şimdilerde üvey oğlumdan çok etkilendiğimi hissediyorum. Bakışları beni tahrik ediyor. Onun da bana karşı boş olmadığını düşünüyorum. Çünkü birkaç kez banyoda yıkanırken ya da odamda soyunurken beni gizlice seyrettiğini fark ettim. Elimde olmadan çok büyük heyecan duydum.
Kısacası ablacığım, bu durumun pek de hoş olmadığının bilincindeyim ama üvey oğluma karşı bir çekilme hissetmekten kendimi alamıyorum. Bunun önüne geçemiyorum. Eşim bunu fark ederse felaket olur. Nasıl davranayım, bilemiyorum. Bana akıl verir, yardım eder misin?
n RUMUZ: TEHLİKELİ DUYGULAR
Güzel kızım, gördüğüm kadarıyla hatalı bir evlilik yapmanın sonuçlarını yaşıyorsun. Parası olduğu için, sırf rahat edebileceğini düşünerek baban yaşında bir adamla evlenmişsin. Ve doğal olarak da şimdi, yaşı sana daha yakın olan, hemen yakınında bulunan bir gence çekilme hissediyorsun.
Belli ki eşini sevmiyorsun. Onunla tamamen mantığa dayalı bir çıkar evliliği yapmışsın. Ama insanın doğasında olan sevme ve sevilme ihtiyacı içindesin. Tabii bu arada çok büyük bir yanlış yapmaktasın. Olmayacak birine karşı hissediyorsun bu çekimi...
İnsanoğlu iradesiyle diğer canlılardan ayrılmıştır. Sen de iradeni kullanıp, bu genç adama karşı hissettiklerini baskılayacaksın. Kendini toparlayacaksın ya da bu yanlış evlilikten vazgeçip, dürüstçe boşanacaksın. Kendine ve yaşına uygun bir genç bulup, onunla evleneceksin. Yoksa aynı çatı altında yaşadığın, eşinin öz oğluyla bir ilişki yaşama ihtimalini düşünmek bile çok korkunç.
Bana sorarsan bu yanlış evliliği bir an önce bitirmelisin. Çünkü bu tehlikelerle ve baştan çıkarıcı ortamla her an karşı karşıya kalma ihtimalin çok kuvvetli. Ve sanırım sen de bu tür tahriklere karşı koyamayacak kadar zayıfsın.
Kitaplar aşkta dikkatli olmayı öğretmedi
Merhaba Güzin Abla; ben Viyana’da okuyan bir üniversite öğrencisiyim. 2 sene öncesine kadar aşka inanmıyordum, ama sonra biriyle tanıştım ve ona bağlandım. Sevdiğim kız teyzemin kızı... Viyana’da olduğum için Türkiye’ye gidemedim. Geçen yaz gideceğime söz verdim ama evdeki hesap çarşıya uymadı.
Sonunda aileme konuyu açtım, yılbaşında nişanlanacaktık. Ancak iki hafta boyunca onu arayamadım. Arasaydım belki de iki günlük harçlığımdan olacaktım. Bunun üzerine beni unuttuğunu söyledi. Oysa daha önce de onu aramadığım günler olmuştu. Bir de onun fotoğraflarını, benim iznim olmadan çantamı karıştırdığı için yırmıştım. Gerçi yaptığım hataları hep söyledim.
Hayatımda her dönem kitaplar olmuştu. Ama aşk hayatında çok tedbirli olmayı öğretmedi bana kitaplarım. Ben onsuz bir hayat düşünemiyorum. Yine de onu aradım ve bana hayatında başkasının olduğunu söyledi. Buna inanmıyorum ama ya gerçekten bana karşı bir şey hissetmiyorsa artık. Ne yapmalıyım onu kazanmak için?
Ben hayatta hep kazandım. Hiçpes etmedim. Bu benim ilk yenilgim. Ben de mi unutmalıyım?
n RUMUZ: VİYANA’DAN
Sevgili oğlum, gerçek yaşam ne yazık ki üniversitede ya da kitaplarda öğretilmiyor. Gerçekleri ancak yaşayarak öğreniyor insan. Bir genç kızın kalbini kırdınsa, onu tamir etmek zordur. Belli ki sen aramayınca, söz verdiğin halde gitmeyince, sana çok kırılmış. Ama dediğin bir bakıma doğru, sana bu kadar yakın ve seninle evlenme hayalleri içinde olan bir genç kızın böyle bir kırgınlığı bu kadar uzatması yanlış.
Belki de bunun ardında başka nedenler vardır. Belki sonunda ailesi ve kendisi bu evliliğin yanlış olabileceğini düşünmüş olabilirler... Sonuçta yakın akraban... Olayı bir de bu açıdan bir düşün derim...
Şeker hastasıyım ve yaşama küstüm
Sevgili ablacığım, genç yaşta şeker hastası olduğum ortaya çıktı. Bir delikanlı olarak bu durum beni fazlasıyla üzüyor. Evlenme hayallerim de suya düştü.
Sevdiğim kızdan uzak durmaya çalışıyorum. Ona bir eş olarak ne verebilirim? Beni bu umutsuzluktan kurtaracak bir teselline ihtiyacım var, ne olur esirgeme...
n RUMUZ: BOŞ UMUTLARIM
Canım oğlum, esirger miyim hiç? Üstelik sana bu konuda ben cevap vermeyip, konunun gerçek uzmanı olan birinin, Endokrinoloji, Metabolizma ve Diyabet Uzmanı Prof. Dr. Metin Özata tarafından yazılan "Diyabet Hakkında Bilmeniz Gereken Her Şey-Şekerli Yaşam" kitabını önereceğim.
Bu hastalık, yediklerinize dikkat ettiğiniz ve ilaçlarınızı düzenli kullandığınız sürece bedeninize zarar vermez. Önemli olan diyabeti kabul etmek, yaşamınızı ona göre düzenlemektir.
Şeker hastalarının karamsarlığa ve umutsuzluğa kapılmamaları gerektiği, bu hastalıkla nasıl barışık şekilde yaşanacağı, bahsettiğim kitapta ayrıntılı olarak anlatılıyor.
Şeker hastaları ve yakınları, hastalığın nedenlerini, tiplerini, diyet, insülin ve ilaç tedavilerini, hastaların takip etmesi gereken kuralları öğrenip, yaşamlarını kolayca şekillendirebiliyorlar.