Paylaş
Ben size bu mesajı terörle mücadele bölgesinden yazıyorum. 20 yıllık askerlik hayatımın neredeyse 10 yıla yakını terör ve teröristle mücadeleyle geçti.
Bugün size bu mektubu yazmamın sebebi, ben ve benim gibi onbinlerce mağdurun sesini kamuoyuna duyurmama vesile olmanızı istemem... Son günlerde mağduriyetimizle ilgili haberler ardı ardına yayınlanmaya başladı.
Amacımız, oluşturulan kamuoyu sayesinde sesimizi yetkililere duyurmak, ilgili yasada değişiklik yapılmasını sağlamak.
Konu: Süresiz nafaka.
2005’in ekim ayında yaptığım evlilik, aynı yılın aralık ayında son buldu. Bu 3 aylık süre zarfında, evlendiğim kişinin tedirginlikleri sebebiyle cinsel olarak da karı koca olmadık. Haliyle birliktelikten çocuğumuz yok.
2006’nın şubat ayında boşanma talebiyle mahkemeye başvurdum.
Haklıydım, haksızdım bölümüne girmiyorum. Mahkeme tam 3 yıl sürdü. Ardından da 3 yıl boyunca boşanamama kararı verildi.
Biz yine ayrı kaldık. Aradan geçen 6 yılın sonunda, yani 2012 yılında nihayet boşanabildim.
Ancak esas sıkıntı yeni başlamıştı. Çünkü böyle bir evlilik için tam 6 yıl boyunca ödediğim tedbir nafakası yeterli olmamış, miktar artırılmak sureti ile şimdi de yoksulluk nafakası bağlanmıştı. Toplamda 12 yıldır nafaka ödemekteyim. Ve mevcut yasalar gereği bu ödeme süresiz devam edecek.
Bunun yanı sıra boşanma kararı verilirken aleyhimde hükmedilen 20 bin liralık tazminat da bugüne kadar ödeyemediğim için yasal faizi ile birlikte 50 bin liraya yaklaştı.
Boşanma davaları ile aleyhimde açılan sayısız nafaka artırım davaları sonucu ödemek zorunda bırakıldığım mahkeme, avukat ve yasal faiz paralarının da haddi hesabı bulunmamakta.
Sonrasında rabbim bana yeni bir yuva ile birlikte bir de evlat bahşetti. Kızım yakında 3 yaşına girecek.
Ancak yaşadığım boşanma süreci nedeniyle uğradığım ekonomik yıkım, henüz yakamı bırakmış değil.
Hayatıma hiçbir katkısı olmamış bir kişiye ömür boyu ödeme yaparken, eşim ve çocuğum için olan her harcamamda hesap yapmak zorunda kalıyorum.
Çünkü nafakayı ödeyememe riski ile karşı karşıya kaldığımız taktirde sorgusuz sualsiz hapsediliyoruz.
Böyle bir durum, benim meslekten de ihraç edilmem demektir. Benim, eşimin ve çocuğumun suçu nedir?
Sadece 3 ay süren bir evlilik yaptım diye ailece zillet yaşamak zorunda mıyız? Ben bu şartlarda çocuğuma nasıl bir gelecek hazırlayabilirim?
Bu ülkede benim gibi onbinlerce mağdur var. Asgari ücretle çalışan bir kişinin boşandığını düşünebiliyor musunuz? Bu kişi bu şartlarda nasıl yeni yuva kurabilir?
Dipsiz bir kara delik gibi, daha benim elime geçmemiş rızkıma ipotek koyan bu sistemin bir an önce revize edilmesi gerek.
Çünkü bu yüzden ikinci evlilikler de yıkılmayla karşı karşıya.
Devlet, kadını korumaya aldığını zannederken aslında yeni kurulan aileye zarar vermekte. Süresiz nafaka nedeni ile boşanan kadınlar, nikahsız yaşamaya teşvik ediliyor.
Efendim, bizim talebimiz hiç nafaka ödememek değil, ödenecek nafakanın adalet temelinde süreli hale getirilmesini sağlamak.
Allah rızası için bize bu konuda yardımcı olun. Köşenizde bu konuyu gündeme getirmeniz, kanayan yaraya büyük oranda merhem olacaktır.
◊ RUMUZ: MAĞDUR ASTSUBAY
YANIT
Sevgili oğlum, başkalarını bilmem ama senin durumunda bu süresiz nafaka bana da haksızlık gibi geldi.
Uzun yıllar birlikte yaşayıp, üstelik çocukları da olan çiftler açısından bir şey diyemem.
Özellikle çocuklar için bir babanın da eski eşine destek olması gerekir elbette. Ama senin gibi sadece 3 ay kadar evli kalmış, üstelik gerçek anlamda karı-koca olamamış bir çift için bu süresiz nafaka gerçekten acımasızlık gibi görünüyor.
Aileden Sorumlu Bakanlık’taki yetkililerin köşemi yakından izlediklerini biliyorum.
Zaman zaman çeşitli konularda yayınlanan mektuplar nedeniyle beni arıyorlar. Umarım bu konuyla da ilgilenirler.
Bu arada ben yine de her alanda bilgisine güvendiğim Avukat Mustafa İnanç beye danışmak istedim.
O bir tür müjde verdi:
“Gerçekten bu konuda bir çalışma var. Okurunuzun sözünü ettiği bu yoksulluk nafakası, nafakayı alan eşin yeniden evlenmemesi ve/veya maddi durumunda iyileşme olmaması halinde belirsiz süre devam eder.
Nafaka ödenmezse de şikayet halinde 3 aya kadar hapis cezası vardır.
Bir kere hapis yatmak da ileriki tarihlerdeki ödememeden doğacak cezaları ortadan kaldırmaz.
Yani ne kadar ödenmez ve şikayet edilirse hapis cezası o kadar tekrarlar.
Ancak bu çok da adil olmayan durumun düzeltilmesi ve yeni bir yasal düzenleme için Aileden Sorumlu Bakanlığımızca bir çalışma yürütüldüğüne ilişkin bilgiler geliyor.
Hem erkeğin mağduriyetini hem de kadının mali yönden zor duruma düşmesini önleyecek şekilde devlet müdahalesini öngören düzenleme yakında çıkacak.
Çünkü okurunuzla aynı durumdaki binlerce insan bu yeni düzenlemeyi bekliyor.”
Paylaş