Paylaş
Merhaba Güzin Abla, ben 10 yıllık evli, 2 çocuk annesi, çalışan bir kadınım. Eşim çok iyi biri. Hiçbir kötü huyunu görmedim, en ufak incitici sözünü duymadım. “Dualarım kabul olmuş” derim kendi kendime bazen.
Onu çok seviyorum, sevildiğimi de düşünüyorum. Mutlu bir evlilik diyeyim kısaca. Siz de zaman zaman mutlu beraberliklerin özlemini çektiğinizi söylemez misiniz?
İşte bizimki böyle bir evlilik...
Ancak yine de bizi huzursuz eden bir sorunumuz var. Sorunumuz, ayrı memleketlerde doğmamız.
İkimiz de kendi memleketimizde yaşamıyoruz ama ikimiz de artık gurbetten çıkıp kendi memleketimizde yaşamak istiyoruz.
Bu konuda da bir türlü anlaşamıyoruz.
Ben annemden, ailemden bir ömür uzakta yaşamak istemiyorum, bunu evlenmeden önce de ona söylemiştim.
O zaman “Bana sorun olmaz” derken şu an tam tersini düşünüyor. Ailemle hiçbir sorun yaşamadık ama ailemle yakın oturursak benim çok sık yanlarına gideceğimi, evimi ve onu ihmal edeceğimi, mutluluğumuzun bozulacağını düşünüyor.
Ama ben bunu kendime dert ediyorum, bu sefer de ben yalnız kalacağımı düşünüyorum. Aileme anlatamıyorum bunları, tabii onları üzmek istemiyorum ama 10 yıldır zaten onlardan uzakta yaşayarak yeteri kadar fedakârlık yaptım.
Şimdi artık sevdiklerimi yakınımda istemem çok mu fazla? Şimdi bana belki “Bu da dert mi” diyeceksiniz. İnsanın köklerinden uzak kalması kolay değil. Ünlü bir şairimiz dahi bununla ilgili şiir yazmış. “Yalnız, annem gibi, o ılık sesle/ İçimde dövünüp ağlama gurbet...”
Bana ne tavsiye edersiniz? Eşimi bu konuda nasıl ikna edebilirim?
◊ Rumuz: Gurbet
YANIT
Sevgili kızım, bak ne mutlu sana ki, gerçekten 10 yıllık evliliğinde eşinle hiçbir sürtüşme yaşamamışsın.
Birbirinizi çok sevdiğinizi ve çok mutlu bir evliliğinizin olduğunu söylüyorsun.
Son zamanlarda bana gelen yüzlerce mutsuz evlilik, ihanet, şiddet mektubuna bakınca senin bu birbirinizi sevdiğiniz ve mutlu olduğunuzla ilgili yazın benim ruhuma su serpti.
Bu mutluluğa gölge düşüren tek sorun ise, sizin her ikinizin de gurbet dönüşü, birbirinden farklı şehirlerde oturan ailelerinizin yanına gitmek istemeniz.
Elbette sen de haklısın.
Yıllardır ailenden uzakta yaşıyorsun, onlara hasretsin... Şimdi döndüğünüzde onlara yakın olmak istiyorsun.
Eşin de, senin gibi kendi ailesine yakın olmak isteyebilir, bu onun da en büyük hakkı. Ancak onun, bu konu dışında da bir endişesi var anlaşılan. Senin ailene yakın olduğun takdirde, onlarla sık sık bir araya geleceğini, evini ve kendisini ihmal edeceğini düşünüyor. Ki aslında bu da mümkün... Çünkü sen de biliyorsun, özlemle aileni sık sık görmek isteyebilirsin.
Bu da çok doğal.
Burada sorun, bilirsin zaman zaman aileler araya girince, evliliklerde çekişmeler sürtüşmeler başlayabilir.
Belki de sizin 10 yılı aşkın bir süredir mutlu bir evlilik yürütmeniz, evliliğinizde kavga gürültü olmaması, biraz da her ikinizin de ailelerinizden uzakta yaşamanızdan kaynaklanıyordur.
Yanlış anlama, “illa böyle olacak” demiyorum ama genellikle aileler çiftlerin hayatlarına karıştıklarında, onlara müdahale ettiklerinde, o çiftin huzuru kalmıyor.
Eşin bunun için endişe ediyor olabilir.
Memlekete döneceğiniz zaman, ailelerinizin çok yakınına yerleşmek yerine, ortada bir yerde, yine mesafeli bir şehirde kendinize mekân seçin. Ne onun ne de senin ailenin burnunun dibine taşınmayın.
Benden sana tavsiye.
Sonuçta karar senin...
Paylaş