Paylaş
Merhaba Güzin Abla, 15 yaşında genç bir kızım. Ancak yaşadığım stres ve baskılar yüzünden kendimi daha yaşlı hissediyorum.
Dünyada herkesin uğraştığı virüs belası yüzünden yakın akrabalarımı teker teker kaybetmemle beraber, sürekli karantinada kalmaktan psikolojim yerle bir oldu.
Sadece bunlarla da kalmayıp birçok yaşıtım gibi derslerimi evden halletmeye çalışıyorum.
Birkaç sene sonra üniversite sınavına gireceğim ve lise hayatımın başından beri aldığım tüm notlar sınavda etkili olacak. Ailemin benden beklentisi çok yüksek.
Fakat evde çalışarak yeterli olanakları sağlayamıyorum.
Yüz yüze eğitim gibi olmuyor, evde insanın ister istemez aklı karışıyor...
Bu arada virüs korkusu, dersler, sınavlar ve gelecek kaygısı beni bunalıma soktu, hastanelik bile oldum. Çoğu genç gibi ben de ileride işsiz kalmaktan korkuyorum.
Ayrıca biz öğrenciler sürekli “yarış atı” gibi görülüyoruz. Hep başkalarıyla kıyaslanıp duruyoruz. İçimdeki bu sıkıntıları aileme anlatsam da “evdesin işte rahatsın, daha ne istiyorsun” deyip geçiştiriyorlar.
Ama öyle olmuyor işte.
Sizler için bunlar ufak sıkıntılar gibi görülebilir. Fakat yaşıma göre bunlar bana çok büyük bir dertmiş gibi görülüyor. ◊ Rumuz: Gelecek
kaygısı
YANIT
Sevgili kızım, inan senin yaşlarındaki tüm gençlerin durumu senden farklı değil. Bir yandan koronavirüs korkusu, bir yandan karantinada yaşamak zorunluğu, bir yandan normal ve alıştığımız hayatı yaşayamamak, her türlü eğlenceden, bizi hayata bağlayan bazı hoşluklardan uzak kalmak...
Bırak senin gibi hayatın henüz baharındaki gençleri, bizim gibi yaşını başını almış insanları bile bunaltıyor. O eski özgür günlerimizi özlemiyor muyuz?
Ama tek tesellimiz sağlıklı kalabilmek. Umarım bu olağanüstü dönemi, sonuna kadar sağlığımızı kaybetmeden atlatabiliriz.
Gençler bu hastalık ortaya çıktığından beri okullarından, arkadaşlarından uzak kaldıkları için çok endişeli ve mutsuzlar. Sorun aile büyüklerinin dediği gibi “Evdesin, rahatsın, daha ne istiyorsun” değil kısacası.
Özellikle de üniversite sınavlarına hazırlanan liseli gençlerimiz büyük endişe içinde. Emin ol, bu anlattıklarının hiçbirini küçük sorunlar olarak görmüyorum. Tam tersi, ben de torunu lise 1 talebesi olan biriyim ve onun duygularını da çok iyi anlıyorum.
Ama şu anda tek endişem, torunum ileride meslek sahibi olabilecek mi, iyi bir üniversite kazanabilecek mi, değil... Tek dileğim şu anda pandemi dönemini sağlıklı ve sorunsuz atlatabilmesi.
Şu sözün çok severim:
“Ömür dediğin 3 gündür, dün dündür, geldi geçti, yarın ise meçhuldür, ama ömür dediğin tek gün, o da bugündür...”
İşte sevgili kızım şu anda böyle bir dönemden geçiyoruz, yaşadığımız günün değerini bilmek zorundayız...
Ailenden kayıpların olmuş, bu seni çok etkilemiş ama her şeye rağmen senden çok daha zor durumda olanları düşün... Bunun geçici bir süreç olduğunu ve tüm dünyada herkesin aynı şeyleri yaşadığını da unutma lütfen. Umudunu ve hayallerini kaybetme.
Paylaş