Paylaş
Başkasıyla evli olmak bile bu aşk ateşini söndürmeye yetmiyor. İşte bu nedenle insan asla “Benim başıma gelmez” dememeli...
Sevgili Güzin Abla, ben 30 yaşında bir erkeğim. Yıllar önce, henüz lisedeyken aşık olduğum ama açılamadığım bir kız vardı. Aşkımın karşılıksız olmadığını da biliyordum üstelik. Fakat ne o bana açılabildi, ne de ben ona aşkımı itiraf edebildim.
Üniversiteyi Ankara’da okudum. O da Ankara’ya yakın otursa da, yollarımız hiç kesişmedi. Ta ki 2006 yılına kadar... Evet, her şeyin itiraf edildiği o dönemde başladı ilişkimiz. Onun evlendiğini duymuştum, fakat ben bekardım.
Bir gün ofisime geldi, uzun uzun sohbet ettik. Ardından telefonla görüşmeye devam ettik. O dönemdeki duygularımızı itiraf ettik birbirimize. Ancak çok büyük bir sorun vardı aramızda: O evliydi. Buna rağmen her şeyi göze aldım, aşkımı haykırdım.
Bir gün onu aradım ama ulaşamadım.
Birkaç hafta sonra beni aradı. Buluşabildiğimizde çok gergindi. Birden pat diye “Ben hamileyim” dedi. Başımdan aşağı kaynar sular döküldü! Evet, onunla yakınlaşmıştık ama hamile bırakacak kadar değil. “Bu aşk bitti” demek istiyordu sanırım. Hiçbir şey diyemedim.
Bu durumu atlatabilmem aylar sürdü.
6-7 ay kadar sonra bir başkasıyla evlendim.
Bebeğini kaybettiğini öğrendim ama
aramadım
Bir gün bebeğini dünyaya getirdiğini öğrendim ve gerçekten sevindim. Ama doğumdan 1-2 ay sonra bebeğini tedavisi olmayan bir hastalıktan kaybettiğini duydum. Bu beni çok üzdü.
Bu olaylardan sonra, çok sancılı bir dönem geçirdiğini, psikolojisinin bozulduğunu ve eşiyle ayrılma noktasına geldiğini öğrendim. Buna rağmen onu asla aramadım.
Ona evlenme teklif ettim, kabul etti
Bu yıla kadar görüşmedik. Gayet güzel giden bir evliliğim ve bir de kızım vardı. O da ikinci bebeğini sağlıklı bir şekilde dünyaya getirmişti. Artık duygularımı içime gömmüştüm, o yoktu hayatımda. Bu rahatlıkla bir gün onu aradım. Uzun uzun konuştuk. Ardından telefon görüşmelerimiz sıklaşmaya başladı.
O benim güvenimi tekrar kazandı. Liseli aşıklar gibi sabahlara kadar mesajlaşıp, gizli gizli buluşmaya başladık. Bu buluşmalarımızın birinde önünde diz çöküp, “Bir gün benimle evlenir misin?” diye evlenme teklif ettim. “Evet” diyerek sarıldı boynuma.
Artık tüm hayallerimiz evlilik üzerine kuruluydu. Tek düşüncemiz çocuklarımızı yıpratmadan bu durumu nasıl aşabileceğimizdi. Ve geçenlerde bir mesaj aldım; bu mesajla birlikte şoka girdim. Mesajında hamile olduğunu söylüyordu. Bu imkansızdı, tabii yine benim açımdan. Tüm hayallerimi yeniden yıkmıştı.
Bu darbe çok ağır geldi bana. O şimdi bebeğini aldırmayı düşünüyor. Bense ne yapacağımı bilemiyorum. Çaresiz ve tükenmiş durumdayım...
? Rumuz: Tükenme
Bana güvenebileceğini nasıl kanıtlayacağım
Merhaba Güzin Abla, erkek arkadaşıma birkaç defa mecbur kalıp küçük yalanlar söylemiştim. Şimdi ne desem bana inanmıyor, güvenini kaybettiği için ayrılmak istiyor. Bana güvenebileceğini kanıtlamamı istiyor ama yapacak bir şey bulamıyorum. Lütfen bana yardım et, ne yapmalıyım?
? Rumuz: Yasmin
Kızım sakın bu bir tuzak olmasın? Sana güvenebilmek için ona kendini teslim etmeni bekliyor olmasın? Yoksa o anki durumu kurtarmak için söylediğin birkaç masum yalan yüzünden niye seni bu kadar sıkboğaz etsin ki? Bir dene bakalım, “Şu saatte buluşalım, istediğin yere geleyim” de, bakalım ne diyecek... “Eve gel” derse, niyetini anlarsın...
Paylaş