Okurlarınızı bilgilendirmek istedim

Çünkü ülkemiz için uygarlık alanında bir adım sayılabilecek ‘‘Hayvan hakları yasası’’ henüz tüm uyarılara rağmen Meclis'te yasalaşmadığından, bu hayvancıkların yaşam hakları kolaylıkla ellerinden alınabiliyor... Oysa Allah'ın yarattığı her canlı varlığın yaşam hakkı olduğu unutuluyor. Uygar ülkelerde sokaklarda köpek olmamasının nedeni onların barınacak bir ev bulabilmeleridir. Yine de zaman zaman sokakta bulunan köpekler barınaklara alınıyor. Bakılıyor ve halka çağrı yapılarak kısa sürede bir ev ile bir sahip edinmeleri mümkün oluyor. Bizde ise henüz evlerde ya da bahçelerde köpek besleme alışkanlığı tümüyle oturmuş değil. Pek az insan bugün bir layvanla birlikte yaşamaya razı oluyor. Buna cesaret edenleri ise, evinden atılma tehlikesi başta olmak üzere pek çok sorun bekliyor. Üstelik sokak köpekleri diye küçümsenen bu hayvancıklar, aslında acımasız insanların bakamayıp sokaklara attığı çeşitli türlerden, çiftleşip karışarak üremiş, ataları cins ve soylu olan köpeklerdir. Suç yine onlara barınacak doğa bırakmayan insanlar da değil mi?

Kuduz konusuna gelince... Ülkemizde kuduzdan ölüm vakalarına çok ender rastlanıyor. Bu da büyük ihtimalle ihmalden kaynaklanıyor. Çünkü kuduzun çaresi var. Zaman kaybetmeden aşılanmakla kuduz önlenebiliyor. Ne yazık ki, insanlar hemen aşılanmaktan kaçınıyorlar... Kedi köpek ya da fare türünden bir hayvan tarafından ısırılan bir insan hem kuduz, hem de tetanos aşısı olmak zorunda. Bu çok önemli. Çünkü eğer hemen tetanos aşısı olmazsa, büyük ihtimalle tetanostan ölebilir. Çünkü tetanos da hemen hemen kuduzla aynı belirtileri gösteren ve ölümle sonuçlanabilen ciddi bir hastalıktır. Ayrıca bakteriyel ya da virütik bir hastalık olan ensefalomiyelit çocuklarda ve gençlerde sık rastlanılabilen bazen de ölümle sonuçlanan yine kuduza benzer belirtiler gösteren bir hastalıktır. (Örneğin yutkunma zorluğu, vücutta kasılmalar gibi.)

Oysa aşısı ve tedavisi olmayan AIDS hastalığından ülkemizde yüzlerce insan ölüyor, önlem alınmadığı için AIDS sinsi sinsi yayılmayı sürdürüyor.

Bütün bunları sizinle ve okurlarınızla paylaşmak bir anlamda sürekli köpek düşmanlığı yapmak yerine, basında halkı uyarıcı yayın yapmanın çok daha yerinde olacağını belirtmek istedim. Saygılarımla.

KADIKÖY'DEN VET.HEK.K.Ç.

Teşekkür ederim, sevgili okurum. Böyle uyarıcı ve yararlı mektuplarla, hem beni hem de okurlarımızı aydınlattığınız için, hem de o zavallı hayvancıkların namına, bir kez daha teşekkür etmek isterim.