Paylaş
Ben de bu konuda Prof. Dr. Yankı Yazgan’ın bir yazısını sizlerle paylaşıyorum.
Beyin gelişimi ve davranış olgunluğu
4+4+4 eğitim sistemindeki okula başlama yaşı üzerine yapılan yeni düzenlemeler vesilesiyle geçtiğimiz yıl okula başlangıç ile beyin ve davranış gelişimi arasındaki ilişkiler ve yapılan yanlışlar üzerine epeyce yazıp çizdim ve konuştum. Bu konuya bir kez daha değinip, problemlere işaret etmek istiyorum.
66 ay ve üstündeki çocuklar için düzenlenen 1’inci sınıf müfredat içeriği ‘anasınıfı’ özelliklerinde, beyin/davranış gelişimleri buna elverebilir. Bu iyi haber.
Peki, o zaman sınıfın adı neden 1’inci sınıf? İçerik okulöncesi ama öğretmen okulöncesi öğretmeni değil. Son dakikada açılan kursla okulöncesi öğretmeni yetiştirmek mümkün mü?
Zihinsel ve beyinsel gelişim düzeyine uygun bir eğitim içeriği olup olmayacağına ilişkin hiçbir ipucu yokken, hazır olmadığı bir eğitim yükü altına vakitsizce giren çocukların gerçek anlamda iyi bir eğitim alamayacağı apaçık.
Üstelik, aynı yaşta olan çocuklar arasında bile ay farkına bağlı olarak davranış sorunları oranı artmakta. Ne kadar küçükseniz, dikkat eksikliği/hiperaktivite bozukluğu yaşama olasılığınız yükseliyor.
Önümüzdeki dönemde yaşın daha da aşağıya çekilmesi, yüklerin çocuklara göre ayarlanmaması dikkat eksikliği/hiperaktivite problemini daha da artıracak. Çocukların davranış ve dürtü kontrolü açısından, gereken yeterli beyin gelişimi, ortalama ancak 7 yaş civarında tamamlanıyor. İlkokul birinci sınıf mevcut içeriğinin getirdiği aşırı yükü taşımak bile çok zorken, yeni düzenleme ile birinci sınıf öğrencisi yapılan 5 yaş çocuklarına nasıl bir eğitim yapılacağını anne-babaların ve öğretmenlerin bilmiyor olması endişeleri çoğaltıyor.
Tek tek çocukları bu yükten muaf tutma raporuna aslında gerek yok.
Çocuklar zaten yaşları ve beyin gelişimleri gereği en az 72 aya kadar okul öncesi eğitim ilkeleri ile eğitim görmeliler.
Okul öncesi dönemin kapsamını genişleterek, en az akademik amaçlar kadar önemli sosyal ve duygusal gelişim amacına uygun yetişmelerini sağlayacak okul öncesi eğitim sistemini geliştirmek daha iyi olmaz mı?
İlkokul müfredatındaki ezberci ve kalıpçı nitelikte, geniş ve esnek düşünmeyi önleyici içeriği toptan değiştirerek gerçek bir katkı yapmak isteyen bir yetki sahibi yok mu?
Çocukların gelişiminde bir gerilik yok; gelişimlerine uymayan bir yük altına sokmaya çalışmakta ise çok ciddi bir sorun var.
Derme çatma düzenlemelerle yapılan bu uygulamaların çocuk psikiyatrisi alanına giren tipte sorunları artırıcı olmasından ciddi endişe duymaktayım.
Prof. Dr. Yankı Yazgan
Paylaş