Paylaş
Sevgili Güzin Abla, 22 yaşında üniversiteye giden bir genç kızım. Hayalleri olan, neşeli, hayattan zevk almasını bilen biriyim. Ama bir yanım hep yarım. Ne yaparsam yapayım tamamlanamıyorum. Hele gece oldu mu, kendimle baş başa kaldım mı daha da kötü oluyorum. Tahmin ettiğin üzere nedeni aşk acısı.
Aradan aslında çok uzun zaman geçti, iki seneyi aşkın bir süre ama benim için halen dün gibi. Çünkü üç seneye yakın bir birlikteliğim oldu onunla. Onu çok özledim. İlk başlarda ayrı olsak da arada konuşuyorduk.
Bu bile beni mutlu etmeye yetiyordu. Ama artık her şey çok farklı. Çünkü o nişanlandı, yakında evlenecek. Bense ondan sonra, hayatıma hiçbir erkeğin girmesine izin vermedim. Denedim ama yapamadım. Bakamadım kimsenin gözlerine. Herkeste onu gördüm. Ondan başka bir erkeğin eli elime değince kendimi kötü hissettim. Ama artık onu tamamen kaybediyorum. Zaten ayrılmak isteyen de oydu. Hem de sebepsiz yere.
Sadece ilk zamanki aşkını, heyecanını kaybettiğini söyleyip gitmişti. Ama ondan sonra beni hep aradı, hayatımın önemli anlarında yanımda hissettim onu.
Belki de bu yüzden bir türlü unutamadım.
Madem hayatında başkası vardı, onunla evlenecekti, neden sürekli yanımda oldu?
Hâlâ dinlediğimiz şarkılar aklımda, gezdiğimiz yollar ve kurduğumuz hayaller... Artık ben de hayattan zevk almak, yaşadığımın farkına varmak istiyorum. Güzin Abla söyle bana, nasıl unutacağım onu?
Rumuz: Masal gibi
Canım kızım, bilmez misin, erkekler aslında kimseyi tamamen terk etmek istemezler. Eski sevgililer, eski eşler hep onlarla birlikte hayatlarını paylaşarak yürümelidirler. Onlardan kopmaktan hoşlanmazlar. Kendilerine çizdikleri yaşamın bir parçası olsunlar isterler. Ve bu yüzden asla onları kendi hallerine bırakmazlar. Sürekli arayıp sorarlar. Unutulmamak için her şeyi yaparlar. Ancak kendileri istedikleri zaman bırakırlar peşlerini... Seninki de işte böyle biri olmalı.
Sen boşu boşuna iki yılını hâlâ onu düşünmekle geçirmişsin. İşte bak o hayatını kurmuş bile.
Sen ise hep sanki sana geri dönecekmiş gibi, her şey yeniden başlayacakmış gibi düşünmüşsün. Çünkü o böyle istemiş.
Artık silkinip hayata dönme zamanın gelmiş güzel kızım. Ha! Bu arada şimdi pek çok erkekten tepki mailleri alacağım, genelleme yapmışsınız, diye.
Eh tabii her zamanki gibi istisnalar kaideyi bozmaz, diyelim ama bir düşünün bakalım beyler, hayatınız boyunca hiç böyle davranmadınız mı?
14 yaşımdayım hâlâ sevgilim yok
Güzin Abla, ben 14 yaşında bir kızım fakat hâlâ bir sevgilim yok. Oysa çevremdeki herkesin erkek arkadaşı var.
Zaten kendimi hiç güzel bulmuyorum, tüm arkadaşlarımın arasında en çirkini benim.
Sanki çirkin ördek yavrusuyum. Sebebi bu mu acaba? Bugüne kadar hiçbir erkek beni sevmedi, çok üzülüyorum. Ne yapabilirim?
Rumuz: Çirkin ördek yavrusu
Sevgili küçük kızım, bilmez misin ki, çocuklar genellikle 12-14 yaşlar arasında, tam buluğ çağına girerlerken şekilsizleşirler, çirkinleşirler, boyları, vücutları bir garipleşir. Yüzleri sivilcelerle kaplanır, saçları yağlanır.
İşte bu çağdan sonra serpilir ve güzelleşirler.
Tıpkı o sözünü ettiğin masaldaki çirkin ördek yavrusu gibi...
Biliyorsun, kimselerin beğenmediği o çirkin ördek büyüyünce güzeller güzeli bembeyaz bir kuğu olmuştur. Sen de biraz sabret, kimsenin ne yaptığına da bakma, acele etme, aşk için henüz çok erken, inan bana...
Paylaş