Kültürlü, eğitimli ablam bile eşinden sürekli dayak yiyor

Sevgili okurlarım, cumartesi günkü bel fıtığı ameliyatımla ilgili yazıma gösterdiğiniz duyarlılık, geçmiş olsun dilekleriniz ve sevgi mailleriniz nedeniyle ben de hepinizi gönül dolusu sevgiyle kucaklıyorum... Sağ olun, var olun!

Sevgili Güzin Abla, aynı binada oturduğum ablam, eşinden sürekli dayak yiyor. Üstelik ablam son derece çağdaş, kültürlü, genç ve güzel bir hanımdır... Arada onunla konuşuyor ve enişteme haddini bildirmek istiyorum ama ablam engel oluyor, "Sen karışma işler daha da kötüye gider" diyor. Konu ne olursa olsun, haklı ya da haksız, dayak ne kadar çirkin, çağdışı ve anlamsız bir davranış.

Bu konuda ne yapabilirim, daha doğrusu ablama yardım edebilmek için kime ve ne şekilde başvurabilirim? Fikrinizi söylerseniz sevinirim.

RUMUZ: ÇARESİZ MALİ MÜŞAVİR

Sevgili okurum, önce bir erkek olarak dayak konusundaki duyarlılığın için seni kutlamak istedim.

Dediğin gibi dayak gerçekten çağdışı bir davranış. Üstelik bana sorarsan, erkeklerin kendilerini çaresiz ve güçsüz hissettikleri zaman, yalnızca fiziksel güç açısından üstünlük kurabildikleri kadını ezmek için kullandıkları bir işkence. Kadınla erkek arasındaki bu tek farklı noktadan yararlanıp, aslında sözlerini geçiremedikleri, çaresiz kaldıkları, ezik ve zayıf olduklarını hissettikleri zaman başvurdukları bir güç gösterisi... Böylece kendilerini kanıtladıklarını, güçlü olduklarını hissedebiliyorlar. Bu davranış bana sorarsan, yalnızca erkeğin kadına uyguladığı bir baskı değil... Büyüklerin çocuklarına, güçlünün zayıfa karşı kullandığı çok acımasız bir gövde gösterisi. Üstelik de çaresizliğin çok zavallı bir belirtisi.

İş hayatında patronuna, aile hayatında eşine ve çocuklarına kendini kanıtlayamayan, hatta cinsel açıdan bile kendini eksik ve zayıf hisseden erkek, kolaylıkla dayağa başvurabiliyor. Kendine göre, gücünü böyle ispatlamış oluyor. Hatta eşini öldüresiye dövdükten hemen sonra, cinsel heyecana kapılıp, bitkin ve kırgın eşiyle sevişmek de isteyebiliyor.

Gazetemin uzun süredir başlattığı ve titizlikle üzerinde durduğu "Aile içi şiddete son" kampanyası bu konuda çok büyük başarılar kaydetti. Ve kaydetmekte...

Ablana karşı duyarlılığını çok iyi anlıyorum ama aynı zamanda yardım almak istemediği için de bu çağdaş ve kültürlü genç kadına hiç kimsenin yardım edebileceğine de inanmıyorum. Yeter ki kendisi bu işkenceden kurtulmak istesin... Ne yazık ki, pek çok örneğini gördüğüm gibi, "Ben kocamı her şeye rağmen seviyorum?" demek istemiş ve belli ki karışmanı istemiyor.

İşte ne yazık ki ablan gibi hanımlar yüzünden, bu dayakçı kocalar hálá bu çağdışı işkenceyi sürdürmüyorlar mı?

Bir daha kendime nasıl güvenebilirim

Güzin Abla yazılarının hiç birini kaçırmıyorum. Benim de bir sorunum var; iş konusunda çok mutsuzum, bu konuda şansım yok. Başarısız değilim fakat mutlaka bir şey çıkıyor ya kendim ayrılmak zorunda kalıyorum ya da bazı kıskançlıklar yüzünden türlü oyunlarla çıkarılmaya zorlanıyorum. Bakıyorsunuz şirkette iflas durumu oluyor. Oysa kimseye zararım yok; hep dürüst oldum. Ama artık kendime güvenim kalmadı. 22 yaşında genç bir kızım; fakat inan artık çok sıkıldım, işten işe sürüklenmekten bıktım ve yoruldum. Daha çok kardeşim için çalışmak istiyorum. Yeni bir iş görüşmesine gittim büyük bir umutla fakat orada çalışan bir kız bana engel oldu. Oysa öylesine umutluydum ki... Yine de ayaklarım ürkek basıyordu yere. Sanırım iş değiştirmekten bıktığım için kendime güvenim kalmadı. Ne yapmam gerek, bana yardımcı olursan sevinirim. Aslına bakarsan doğru dürüst bir mesleğim de yok. Bir işe girdiğimde çok çekingen davranıyorum, utanıyorum. Neden oluyor bu. Telefonlara baktığımda bile ses tonum titrek ve cesaretsiz oluyor. Kendime güvenim gitti bana yardım edersen mutlu olacağım. Seni çok seviyorum.

ela_seil@hotmail.com

Sevgili kızım kendin de söylüyorsun ya işte... Bütün mesele bu kaybettiğin özgüveninde. Kendini yeterli görmüyorsun, her an bir kusurunu bulacaklarını düşünüyorsun. Her an işten çıkarılma ya da herhangi bir nedenden işini kaybetme korkusu içindesin. Bu durumda önce kendine güvenini yeniden kazanmak için yeterli donanımın olmalı. Örneğin bilgisayar bilgin yetersizse, bazı belediyelerin ve kuruluşların açtığı bedava kurslara git. İngilizce kursuna git... Türkçeni düzeltmek için çok oku. Bu senin başına gelenlerin yalnızca sana özgü olmadığını düşün. Bu dönemde iş bulmak gerçekten çok zor. Ama mail adresine umarım ciddi başvurular olur.

Ona hem maddi hem de manevi açıdan destek oldum

Aslında hiç kimseye böyle içimi açmamıştım. Lütfen cevap ver, yoksa aklımı kaçıracağım. Ben 28 yaşında bir genç kadınım. Kendimden 3 yaş küçük bir gençle 4 yıldır beraberim. Ona maddi manevi her şeyimi verdim. Her konuda destek oldum. Askerdeyken, yardım ettim. Şimdi döndü ama benimle evlenemeyeceğini söylüyor. Beni gelecekle ilgili kurduğu hayallere engel olarak görüyormuş. Ya benim geleceğim ne olacak? Ona bunca yıldır yaptıklarım? Ailem tutucudur, ne yapacağım şimdi?

RUMUZ: ONCA FEDAKARLIK

Canım yavrum, ne sen terk edilen ve yaptığı bunca fedakarlık nankörlükle karşılanan ilk sevgilisin ne de son olacaksın? Aslında genç kızların bunları örnek alıp, erkek arkadaşlarına bu kadar güvenmemeyi, fedakarlık etmemeyi öğrenmeleri gerek. Zaten erkek bu tip kadına hiç de saygı duymuyor. Bu benim görüşüm tabii.

Tersine, kendisi ilgi bekleyen, destek bekleyen, "Ben sensiz olamam, sen olmasan benim halim nice olur, ben sensiz bir adım bile atamam" havasındaki kadın kazanıyor. Erkek güçlü kadından kaçıyor. Güçsüz görünen (çünkü aslında güçsüz kadın yoktur) kadına ise dört elle sarılıyor. Bu erkeğin yapısında var. O zaman kendini daha güçlü hissediyor. Ancak senin onun geleceğine neden engel olduğun konusunu anlayamadım? Yoksa kendini senden üstün mü görüyor? Aman kızım, böyle bir erkekle evleneceksin de ne olacak? Üzme kendini. Her şeyin bir çaresi vardır.
Yazarın Tüm Yazıları