Paylaş
Oysa bir yandan da “onu seviyorum
ve yanımda, ama gerçekten doğru insan mı?” diye sorguluyor ilişkisini.
Onunla bir evliliğin iyi gitmeyeceğini bile bile, doğru insan olup olmadığından emin olmasa da kendini evlenmek zorunda hissediyor. Bu çok acı bir şey aslında.
Genç kızlara; “erkek arkadaşlarıyla duygularına kapılıp beraber olmasınlar, yoksa benim gibi acı çekerler” diye öğüt veriyor.
Haklı mı? Bir anlamda haklı... Çünkü öyle bir ülkede yaşıyoruz ki, her şeye rağmen üniversite çağına gelmiş gençleri hâlâ bu konuda baskı altında tutuyoruz. Çünkü kızlara daha bebekliklerinden itibaren bekâret takıntısı aşılıyoruz. Kaç yaşında olurlarsa olsunlar, cinselliklerini yaşama hakkı tanımıyoruz. Ve çoğunlukla böyle olmayacak, yürümeyecek bir evliliğe sürüklüyoruz.
Hele hele o insanla evlenemezse, azabın en büyüğünü çekmesini, ölüm korkularıyla yaşamasını sağlıyoruz. Bilmem onlar için bu kötü kader ne zaman değişecek...
Evlenmeye mecburum ama
o gerçekten doğru insan mı
Güzin Abla, ben 19 yaşında bir üniversite öğrencisiyim. Yazılarını her zaman beğenerek takip ediyorum. Biraz kendimden bahsedeyim sana. Tek çocuğum. Annem sinir hastası; ben 1 yaşımdan beri annemin hastalığıyla büyüdüm diyebilirim.
Depresyondayken çocuk gibi oluyor. Her şeyden herkesten korkuyor, kendini bilmiyor, evin yolunu unutuyor. Maalesef bazı depresyon dönemlerinde çok sinirli olup beni döverdi.
“Anne bunu neden yapıyorsun, n’oluyor?” derdim küçük yaşımda. Babam da çok çalışkandır ama sinirlidir. Ufak bir şeyi büyütür, sofraları devirir, kırar döker ve annemi döverdi. Bunun yanında yokluk da çekiyorduk. Hep yalnız büyüdüm ben. Ailem 3-4 defa parçalandı. Hem anneannem, hem de babaannem tarafından da hor görülerek bakıldım. Şu an psikolojim çok bozuksa da ayaktayım.
Şimdi üniversite birinci sınıftayım. Yurtta kalıyorum. Buraya geldikten iki hafta sonra biriyle tanıştım. Uzun boyluydu, pek yakışıklı sayılmasa da temiz kalpli biriydi. Kültürlerimiz çok yakın. “İşte ailemin karşısına çıkarabileceğim, sevebileceğim biri” dedim...
Konuştuk, tanıştık. Sevgili olduk ve çok mutlu etti beni. Yıllarca hayalini kurduğum insandı. Beni hiç yanıltmadı, tek bir yalanını ya da yanlışını görmedim. Ailesiyle tanıştım ve çok iyi ağırladılar beni. Ama sevgilim giderek çok sinirli olmaya başladı. Önceleri makyajıma kıyafetime hoşgörüyle yaklaşırdı ama şimdi hiçbir şeye izin vermiyor. Beni tanıyıp beğendiğinde giydiğim normal boydaki elbiseyi bile giyemiyorum.
GENÇLİĞİN VERDİĞİ HEYECANI
DİZGİNLEYEMEDİK, BİRLİKTE OLDUK
Ama bir hatam var abla. Biz birlikte olduk. Gençliğin verdiği heyecanı dizginleyemedik. Nasıl yaptık bilmiyoruz. Ama yaptıklarının hep arkasında. Önce çok kötü oldum ki hâlâ da üzgünüm. Ama ilk zamanlar dünyadan koptum. Çünkü kan da gelmedi. Ondan önce çok sevgilim oldu ama ben onun ikinci sevgilisiyim. Bunu bilmesine rağmen şüphelenmedi. “Hastaneye gidebilirim” dedim, istemedi. O bana moral verdi hep.
Kız değilim diye artık ailemin yüzüne bakamaz oldum. Tek tesellim onun dürüst ve hep arkamda olması. Adetim gecikti, 2 defa test yaptık. Negatif çıkmasaydı hemen evlenecektik.
Ama bazen bunalıyorum abla. Hayallerim vardı. Yurtdışına eğitim için gidecektim. Ayrıca gezip eğlenecektim. Şimdi annemle bile dışarı çıkamıyorum. Ailem de onu biliyor. Annem tanıştı çok sevdi ama beni kısıtladığı için huzursuzlar.
O evlenince “her şeyi beraber yaparız” diyor ama şu yaşımda rahat davranamıyorum. O kadar neşeli bir insandım ki, ama şu an hayatım ona endeksli. Kavgalıysak hiç gülemiyorum.
EVLENİNCE VİCDANIM RAHATLAYACAK
İlk onunla yaşadım her şeyi ve böyle giderse inşallah sonuncu da olacak ama biz sürekli kavga eden bir çiftiz. Hele o ufak bir şeyi büyütebiliyor. Ama o beni üzdüğünde ben büyütemiyorum. Kıyamıyorum ona ve artık bakire olmadığım aklıma geliyor.
Ondan başkasıyla olamayacağımı biliyorum. Bu düşüncelerle onun sakin, anlayışlı ve beni biraz özgür bırakacak biri olmasını bekleyeceğim.
Özellikle benim yaşlarımdaki okurlarınıza tavsiyem erkek arkadaşlarıyla kesinlikle birlikte olmasınlar. Sevgilim bana böyle bir ısrarda bulunmadı ben de istedim. Ama vicdanım hiç rahat değil, onun oldum ve ona mecburum artık. “Bitti” dediğim an bir boşluğa, pişmanlığa düşüyorum. Evliyken ayrılsan dul olursun şimdi ayrılsam çok daha kötü.
Onu nasıl sakin bir insan yaparım, nasıl bana güvenip her şeyime karışmaz, bilemiyorum abla. Bir hata yaptım, sevgilim yanımda ama gerçekten doğru insan mı? Onu çok seviyorum onsuz yapamıyorum ama onunla bir ömür geçer mi, beni hep sıkacak mı bilmiyorum. Kendime soramıyorum bile. Evlenince vicdanım rahatlayacak. Kimse yaşamasın bu durumu. Erkekler de kızlar da bu konuda çok dikkatli olmalı.
Rumuz: Gülen yüz
Paylaş