Paylaş
Güzin ablacığım, ben 19 yaşında bir genç kızım. 3 yıllık bir ilişkim var ve gerçekten onu çok seviyorum. Yakın çevresi beni biliyor, tanıyor. Gelecek için planlar yapmaya bile başladık. Normal olarak bizim de kavgalarımız oluyor.
Öyle zamanlarda ateşe körükle gidiyor, ağır laflar ediyorum. Sevgilim ise her defasında kavga çıkmasın diye alttan alıyor, “Seni çok seviyorum” gibi tatlı sözlerle beni sakinleştiriyor.
Ama Instagram’da takip ettiği bir sürü kız var ve bu başlı başına bir sorun. Sevgilimi onlardan kıskanıyorum.
Bana 1-2 saat cevap vermeyince de “Acaba başka biriyle mi buluşmaya gitti” diyorum.
Oysa o beni mutlu etmek için elinden geleni yapıyor, bunun farkındayım.
Sizce ne yapmalıyım ablacığım, lütfen bir akıl verin. Ona güvenemiyorum artık, dayanacak gücüm kalmadı, kendimi yiyip bitiriyorum.
Beni sevdiğini bildiğim halde bu kuruntulardan kurtulamıyorum, durumumun normal olmadığının farkındayım.
Sizce bu, benim özgüvensizliğimden mi kaynaklanıyor, ne dersiniz?
RUMUZ: HATALIYIM
YANIT
Sevgili kızım, her şeyin farkında olman çok önemli ve çok olumlu bir durum. Bu bile kıskançlık hastalığını yenmen, onunla başa çıkman için yeterli olabilir.
Ama senin de dediğin gibi, önce kendine sonra da sevdiğin insana güven duymayı öğrenmelisin.
Kendine daha iyi mi bakacaksın, saçını, giyimini, stilini mi değiştireceksin?
Kitap, dergi, gazete ne bulursan okuyup entelektüel açıdan kendini mi geliştireceksin?
Evet onun etrafında pek çok kadın olabilir. Ama eğer o seni gerçek anlamda seviyorsa, bunun hiç önemi yoktur.
Çünkü onun kalbi senin için atıyordur. Yeter ki sen de bunun bilincinde ol. Hayat boyu onu kadınlardan uzak, cam bir fanusta tutamazsın sonuçta.
Elbette zaman zaman, her şeye rağmen işler böyle düzgün gitmeyebilir. Sevgiye, aşka rağmen ihanet de hayatın bir parçası ne yazık ki...
Ama bunu kıskançlıkla engelleyemezsin.
Olacaksa olur. Hatta tam tersine, aşırı kıskançlık ihaneti tetikleyebilir bile. Biraz rahatlamaya bakmalısın kızım.
Bir öğretmenin başlattığı proje
Sevgili okurlarım, bir kadın öğretmen şahane bir proje başlatıyor. Türkçe öğretmeni Aynur Özdal, yetişkin okur yazarlık projesine destek için “Yeter ki kadınlarımız hayatlarında bir kez güzel bir kitap okuyup tartışmanın tadını alsınlar” diye bir çağrıda bulunuyor.
Bu idealist öğretmene ve çok beğendiğim projesine ben de destek olmak istedim.
O yüzden yazısını köşeme aldım. Bilirsiniz Karadeniz kadınları çok zeki ve çalışkandır. Onlara destek olmak eminim sizin de hoşunuza gidecektir.
İşte Aynur öğretmenin çağrısı:
“Sevgili kardeşlerim, uzun bir İstanbul macerasından sonra şu an Samsun’da bir köy okulunda öğretmenlik yapıyorum. Bu zamana kadar okullar için yapılan birçok kitap kampanyasına öğrencilerimle katılmaya gayret ettim.
Şimdi sıra bana geldi. Ama benim kampanyam biraz farklı. Karadeniz köyleri, coğrafyası gereği dağınıktır.
Beş-on tane hane bir dağa konuşlanır ve orası köy olur. İşte bu köylerin okulları kapatıldı, öğrenciler merkez okullarında taşımalı olarak öğrenimlerine devam ediyor.
Çok değerli köy öğretmeni arkadaşlarımın kendi elleriyle boyasını badanasını yaptığı okullar şimdi virane olmaya yüz tutmuş.
Bu şirin okullar neden atıl durumda olsun, çürümeye bırakılsın dedim, bir araştırma yaptım. Sonra Milli Eğitim’e bir proje sundum.
Kabul ettiler. Bu okulları birer köy kütüphanesine ve yetişkin eğitim alanına dönüştürmek için ‘Sürdürülebilir okur-yazar seferberliği’ başlattım.
Her şey çok taze, ama olabildiğince çok okumayı sevdirecek yetişkin kitabına ihtiyacım var.
Özellikle psikoloji, çocuk gelişimi, bahçecilik, tarım, roman gibi kitaplara, eski sayıları da olsa dikiş, hobi, bahçecilik, dekorasyon dergileri, coğrafya, tarih, bilim ve teknik gibi yayınlara ihtiyacım var. Ve de tabii sizlerin güzel fikirlerinize.
Şimdiden hepinize teşekkür ederim. Sizlerin projeye destek olacağınıza inanıyorum.”
Adres: Aynur Özdal, Eyüpsultan Mah. EÜAŞ Sitesi 15/A Ayvacık/Samsun
Paylaş