Paylaş
Merhaba Güzin Abla, 22 yaşındayım ve başımdan bir evlilik geçti.
Evliliğim 2.5 yıl sürdü. Çok fazla mücadele verdim bitmemesi için, ama yaşadığım şeyler beni çok yıprattı.
Eşim evlendikten sonra bambaşka biri oldu. Ne ailemle görüşmemi istedi ne de çevremle...
Evlendikten sonra ilk bir yıl çalışmadım. Eşim benimle tartıştığında beni cezalandırmak için (maalesef sigara kullanıyorum) paketimi alırdı vermezdi.
Yani o kadar çok şey yaşadım ki inan anlatmak bile istemiyorum.
Kayınvalidemle ayrı uğraştım zaten. 3-4 kere ailemin yanına gittim. Ama her seferinde yuvamdır dedim, geri döndüm.
Sonunda evliliğime nokta koyma sebebim; kayınvalidemin işyerimden, iş arkadaşımın ağzından eşime mektup yazması oldu.
Ben özel anaokullarında öğretmenlik yaptım 3 yıllık bir süre. İşyerimden birinin ağzıyla “Eşin çocukların uyku saatlerinde dışarı çıkıyor, erkeklerle buluşuyor” diye yazmıştı.
Görümcemle bizi ayırmak için yapmadıkları kalmadı. Sonunda amaçlarına ulaştılar...
Aslında amacım evliliğimle ilgili konuşmak değil. Benim asıl sorunum güven ve sevgi duygumu yitirdim.
Eşimden boşanalı 8-9 ay oldu. Biliyorum belki henüz erken ama eski eşimi düşündüğümde ne nefret duyuyorum ne de sevgim var; kendimi bomboş hissediyorum.
Erkek olsun kız olsun hiç kimseye güvenmiyorum. Bu arada biriyle konuşmaya başladım. Onu istememem hiçbir sebep yok, her şeyiyle bana çok uyuyor. Ama inan en ufak bir hoşlanma bile hissedemiyorum.
Sorun onda değil bende biliyorum. Bu güven duygumu nasıl geliştirebilirim?
Ya da tekrar birilerine karşı bir şeyler hissedebilecek miyim?
◊ Rumuz: Yalnız
YANIT
Hiçbir zaman şu erkek annelerini anlayamadım. Oğullarının evlendiği kızı neden sevmezler, neden onunla uğraşır ve herkesi mutsuz etmek adına, onları ayırmayı başarırlar...
Böyle haince planlar, böyle çirkin davranışlar ne uğruna, bilinmez. “Ne yapıp edeceğim, oğlumun o kızdan boşanmasını sağlayacağım” diye bana yazan kayınvalideler hatırlıyorum ve hâlâ şaşırıyorum.
Bu duruma boyun eğen, annesiyle karısı arasında kalıp, annesinin yanında yer almayı seçen erkekleri de anlamakta zorlanıyorum.
Senin durumunda da eşinin evlendikten sonra birden değişmesini kayınvalidenin telkinlerine bağlıyorum. Ancak ne olursa olsun, böylesine annesinin etkisinde kalan bir erkekten de gerçekten sana hayır gelmeyeceğini düşünüyorum.
Güven duygunu kaybetmene gelince... Böyle bir ilişki tüm hayatını etkilemiştir. Şimdi artık hayatına yeni bir yön vermelisin. Kendini illa birini bulacağım diye zorlamak anlamsız tabii.
Zaman içinde tüm insanlardan uzak durmanın, yeni bir sevgiye kucak açmaktan kaçınmanın anlamsızlığını fark edeceksin güzel kızım.
22 yaş ne demek, henüz hayatının başındasın.
Elbette yeniden sevecek, sevileceksin.
Onu nasıl unutacağım
Sevgili Feyza Hanım, 21 yaşında bir kızım. 6 yıldır, çocukluk aşkım dediğim kişiyle beraberdim. İlişkimiz geçen ay bitti.
Ona karşı çok büyük zaafım var ve bunu yenemiyorum.
İlişkimiz onun her fırsatta bana küsmesi ve beni terk etmesi yüzünden, artık inancımı kaybetmeme sebep olduğu için bitti.
Geleceğe doğru bakınca onunla hayal kuramaz oldum.
Ama öte yandan onu unutamayacakmışım gibi geliyor. Sana yazmamın sebebi beni cesaretlendirmen.
Buna çok ihtiyacım var.
Yakınlarımın dediklerini bile duymak istemez oldum. Kimse iyi gelmiyor...
◊ Rumuz: Bir mektup
YANIT
Kızım bak, işte tesadüf bu ya... Senin yaşadıklarına benzer bir genç kızın mektubunu yanda yayımladım.
O da senin gibi çocuk yaşta birine bağlanmış, bu yüzden başkasını düşünememiş, senden farkı, o evlenmiş ama hayal kırıklığına uğramış ve ayrılmış.
Bana kalırsa senin de durumun onunkinden pek farklı değil aslında. Çok erken yaşta başlayan çocukluk aşkları sonunda genellikle hüsranla bitiyor. Böyle genç yaşta bağlanmak ve hatta evlenmek her iki taraf için de mutsuzlukla sonlanıyor.
Gencecik bir kızsın, önünde uzun bir ömür var. Hayatında yaşadığın ilk hayal kırıklığı seni umutlarını yıkacak kadar etkilememeli. Kim hayal kırıklığı yaşamamış ki?
İlişkilerde de hayal kırıklığı olur, evliliklerde de... Hayat sana bu şekilde dersler verir. Adımlarını daha temkinli atarsın, sevmeyi, bağlanmayı ama daha seçici olmayı öğrenirsin.
Ama böyle hemen pes etmek sana hiç yakışmıyor, değil mi benim güzel kızım.
Paylaş