Kararsız kaldım; ya sevdiğim ya üniversite tahsilim

Benim sorunum 23 yaşındaki erkek arkadaşımla ilgili. O, iyi bir iş sahibi, olgun, mantıklı, sorumluluğu olan bir insan ve ben onu çok seviyorum. O da beni çok seviyor ama ancak 10-15 günde bir görüşebiliyoruz. Birlikteyken çok mutluyuz ancak ayrıldıktan sonra bana karşı ilgisiz davranıyor. Bunu ona hatırlattığımda, işlerinin çok yoğun olduğunu, sabırlı olmam gerektiğini savunuyor. Belki evlenirsek, bu ilgisizliği biter diye düşünüyorum ama o zaman da ben üniversite tahsilimden vazgeçmek zorunda kalacağım. Oysa ne erkek arkadaşımdan, ne de tahsilimden vazgeçmek istiyorum. Ancak sonuçta birinden birini seçmek zorundayım. Zaten sevdiğim erkek de benim yüksek tahsil yapmamı istemiyor. Ama ben ilerde pişmanlık duymaktan korkuyorum. Bana yardımcı olursanız sevinirim.

RUMUZ: İKİLEM

Sevgili kızım, böyle bir karar almak gerçekten zor, çok haklısın. Ama, evlenip, üniversite hayatına devam eden o kadar çok genç var ki... Madem bu genç adamın işi iyi, sorumluluk duygusu kuvvetli, sana gerçekten iyi bir eş olabilecekse, senin yüksek tahsiline de destek olmalı. Bu zamanda iyi bir genç bulduğun için çok şanslısın... Seni ihmal etmesine gelince, bugün gençler gerçekten iş hayatının sorumluluklarını erkenden yüklenmek zorunda kalıyorlar. Genç yaşta yükselme hırsı, çok para kazanma hırsı içinde, aşka, sevgiye dolayısıyla sevgiliye pek fazla zaman ayıramıyorlar. Bu bir gerçek. Sevdiğin genç, söylediğin gibi mantıklı, olgun ve sorumluluk sahibi biriyse, bu doğal sayılabilir. Sana sabırlı olmanı söylediğine göre, sen de bu isteğine saygı göstermelisin. Belki o gelecekte rahat edebilmeniz için canını dişine takıp çalışıyordur. Ama senin yüksek tahsil yapmanı engellerse o zaman başka. Sana karşı sevgi doluysa, böyle bir endişeye kapılmamalısın. Seni anlayacak, kabul edecektir. Evliliği o da düşünüyorsa, ne tahsilinden ne de ondan vazgeçer, her ikisini de birlikte yürütebilirsin. Tabii hemen çocuk yapmamak şartıyla...

Sık sık söz ettiğiniz kına maskesini bana da yazar mısınız

Sevgili Güzin Ablacığım, benim sorunum saçlarımla ilgili, çünkü saçlarım çok zayıf ve dökülmeye yatkın. Ayrıca çok cansız duruyor. Bir süre önce bir okurunuza kına maskesi önermiştiniz.

Ben bu formülü kaybettim, acaba bir kez daha yazabilir misiniz? Bir de benim saçımda boya olduğu için, zarar verebileceğini söylüyorlar. Gerçekten boyalı saça kına zarar verir mi? Kısacası, bana kına maskesi önerir misiniz? Tavsiyelerinize ihtiyacım var, acele cevap bekliyorum.

RUMUZ: SAÇLARIM

Sevgili kızım, senin için bu formülü bir kez daha yazacağım ama, önce boyalı saçlara gerçekten kına uygulanamayacağını hatırlatayım. Boyanın üzerinden hiç değilse bir ay geçmesi gerekiyor. Ancak o zaman kına uygulayabilirsin. Yani dip kısımlarında boya hiç kalmamalı. Boya ile kına birleştiğinde saçları kırabilir. Zararlı olabilir. İyilik yapalım derken, kötülük yapmış oluruz. Bu nedenle bir süre saçlarını boyatmayıp beklemeli, öyle kına yapmalısın. Kınadan sonra da yine boya yapmak istiyorsan bir süre beklemek gerekir. Ama eğer saçlarında yoğun beyaz teller varsa, ya da saçların sarıysa kınayı öneremem çünkü saçlarını cart bir kızıla dönüştürür. Bunun dışında kına gerçekten saçlar için son derece yararlı, onlara güç ve hacim veren, gürleştiren, dökülmesini önleyen ve muhteşem kızıl parlaklık sağlayan bir maddedir. Özellikle de şu önereceğim şekilde uygularsan:

250 gr. kına, bir çay bardağı saf sızma zeytinyağı, önceden kaynatılmış birkaç soğan kabuğu suyu, ( ya da daha koyu bir ton için, kaynatılmış ceviz yaprağı suyu) bir yumurta, bir miktar demlikte kalmış çay suyu. Bütün bunları koyu bir bulamaç haline getirip, akmayacak bir kıvamda, saç diplerinden başlayarak bütün başa sürersin. Saçlarını bir streç filmle sarar, en az 2-3 saat bekler, daha sonra sıcak suyla kınayı akıtırsın. Normal şampuanla yıkanıp temizlenirsin. Bu maskeyi 15 günde bir ya da ayda bir uygulamakta yarar vardır.

Bu arada şampuan olarak kan dolaşımını düzenleyerek saç köklerinin beslenmesine ve güçlenmesine neden olan bitkisel özlü olanları öneririm. Ben de böyle bir şampuan kullanıyorum ve saç dökülmem oldukça azaldı. Saç tellerinde bir miktar kalınlık yarattığı için saçlarım daha hacimli ve dolgun görünüyor.

Depresyondayım, ne yapmalıyım

Ablacığım. Ben 20 yaşında bir genç kızım. Ayrıldığım erkek arkadaşımın üzerimde bıraktığı kötü etki nedeniyle sanırım hiç kimseye güvenemiyorum. Hayatta çok darbe yedim. Bu yüzden ailemden, akrabalarımdan ve arkadaşlarımdan uzaklaştım. Artık her şey beni korkutuyor ve üzüyor, yaşamaktan çok yorulduğumu düşünüyorum. Depresyondayım ve birçok ilaç kullandım. Ama beynimi uyuşturmaktan başka hiçbir yararı olmadı. Bana yardım et; ama ilaçlardan bıktım, ona göre...

RUMUZ: DEPRESYON

Sevgili kızım, biliyorsun depresyon çağımızın hastalığı... Özellikle de geleceğe güven duymayan gençlerimizin sorunu. Ama tabii bu karamsarlık insanı tedirgin ediyor. Günümüzün yaşam şartları özellikle gençlerin omuzlarına kaldırabileceklerinin çok üzerinde ağır bir yük bindiriyor. Böyle olunca stres içindeki bedende fiziksel değişiklikler baş gösteriyor. Bu arada insanın mutlu ve huzurlu olmasını sağlayan Serotonin salgısındaki azalma; kan dolaşımının ağırlaşması; yorgunluk, bitkinlik, isteksizlik, nefes darlığı, göğüste baskı, endişe, kaygı, hoşgörü kaybı gibi fiziksel ve psikolojik tepkileri de beraberinde getiriyor. Yaşam çekilmez bir hal alıyor. Bu durumdaki kişilerin sorunlarını paylaşıp destek alacakları bir psikologdan yardım görmeleri ve aynı zamanda kimyasal dengelerini düzene koyacak ilaçlar almaları gerekir. Ancak psikiyatrik ilaçların yan etkilerinin fazlalığı, uzun süre kullanma zorunluluğu nedeniyle yan etkisi daha az olan doğal bitkisel ilaçlar da kullanılabilir. Almanya’da çok popüler olan sinir sistemi toniği sayılan St. John’s World’ü; Kaptan James Cook’un keşfettiği bir Pasifik bitkisi olan, eski çağlarda insanların kendilerini huzurlu hissetmelerine yardımcı olan doğal Serotonin içeren, Kava Kava’yı önerebilirim. Tabii mutlaka doktorunuza danışmalısınız.