Kâbus gibi bir evlilikten kurtulmama yardımcı oldunuz, teşekkür ederim

Eşinin yaptıklarını teker teker anlatmamış bu okurum, ama “kölelik” diyor, “kâbus” diyor, bu da durumu anlamama yetiyor.

Haberin Devamı

Ayrıca bu davranışı için de beyefendiyi kutlamak gerekiyor. Genellikle insanlar ayrıldıkları eşlerini yerden yere vuruyor çünkü... İlk mektubunu pek hatırlayamadım, aradan dört yıl geçmiş. Ben mektuplar arasında boğuluyorum, nasıl hatırlayayım? Ama onun doğru bir karar almasına yardımcı olmuşum, ne mutlu bana...

Önerilerinizi harfiyen uyguladım

Feyza Hanım, bundan dört yıl evvel çaresizlik içinde kalmış ve size problemimi yazmıştım.
Sizin güzel cevabınızı harfi harfine uyguladım ve şimdi çok mutluyum...
Ben 1964 yılından beridir Almanya’da yaşıyorum. Eğitimimi Avrupa ve Amerika’da tamamladım.
Bir hanımla yaklaşık 11 yıllık bir beraberliğim vardı. Tabii ki ilk zamanlar cicili bicili bir beraberliğimiz oldu ama yıllar geçtikçe evliliğimiz cehenneme döndü.
Tanıştığımda tek başına yaşıyordu ama bir oğlu, gelini ve iki tane de kız torunu vardı. Zaman içinde oğlu eşinden ayrılarak bizi iki kızına bakmaya mecbur bıraktı.
Eşim bana danışmadan ve sormadan torunlarını yanına aldı. Bu tabii ki maddi durumumuzu çok etkiledi. Ne kazansam yetersiz kalıyordu. Zaten kendisi de çalışmıyordu, çalışmaya da hiç niyeti yoktu.
Hayat müşterek ve biz zorlukları beraber yenmemiz gerektiğine söz vermiştik. Maalesef onun bana bu süre içinde hep yalan söylediğini anlamamışım.

BENİMLE SIRF AİLESİNE BAKMAM İÇİN EVLENMİŞ

Pek fazla zaman geçmeden oğlu bir hanımla tanıştı. O hanımın da iki çocuğu vardı. Bunlar bütün gün bizdelerdi ve bu durum yaklaşık iki yıl sürdü.
Evde iki kişiyken olduk sekiz kişi. Mutfağa katkıları hiç olmadı, aylık kazançlarından bir ekmek bile almadılar. Sekiz kişiyi günde üç öğün doyurmak hiç de kolay değildi.
Konuyu açtığımda, “O benim oğlum, mecbur bakacağım” diyordu. Anladım ki, benimle sırf çocuklarına ve torunlarına bakmam için evlenmiş.
O zamanlar rahmetli annem sağdı, eşim ona bir kap çorba bile yapmıyordu ve ben evlat olarak anneme ancak kendi evinde bakabiliyordum.
Beraberliğimizin sonuna gelmiştik. Annem vefat ettikten sonra eşimin gerçek yüzü bir kez daha ortaya çıktı. (Daha fazla detaya girmek istemiyorum.)
Sonunda yeni geliniyle bana iftira bile attılar; ben gelinine acayip bir şekilde bakmışım ve niyetim kötüymüş!
Artık yolun sonuna gelmiştik, o evden gitmem gerekiyordu. Bavulumu toplayıp kendime ufak bir daire tuttum ve hemen taşındım.

AYRILMANIN ZOR OLACAĞINI DÜŞÜNÜYORDUM

Yaptıkları yetmemiş gibi bir de beni polise şikâyet etti, mahkemelik olduk. Tabii ki yalanlarını ve iftiralarını ispat edemedi, çünkü bu bir tezgâhtı.
Cenabı Allah’ın her zaman doğrudan yana olduğuna o an tekrar inandım.
Size yazdığımda işte bu aşamadaydım.
Ayrılmanın zor olacağını düşünüyordum, çünkü 11 yıllık beraberliğimiz vardı.
Siz de bana “Mutlaka bir karar vermeniz gerekiyor” demiştiniz, “Zor da olsa karar vereceksiniz, bu duruma katlanmak zorunda değilsiniz.”
Sonunda karar verdim ve ayrıldık.
Aradan üç yıl geçti. Hâlâ iftira atmaya devam ediyor ama artık kulak asmıyorum.
Bundan altı ay evvel bir hanımla tanıştım. Anlayışlı, sevgi ve saygı dolu, dinlemesini bilen, fikrini söyleyebilen çok iyi bir hanım.
O zamanlar nasıl bir cehennem hayatı yaşadığımı şimdi daha iyi anlıyorum. Ne kadar iyi etmişim de ayrılmışım. Şu anda hayatımdan çok ama çok memnunum ve mutluyum.
Kişiliğimi buldum. Maddi sıkıntılarımı da aştım. Çok huzurluyum ve yeniden topluma karıştım.
O kadın yüzünden erkek kardeşimle bile yıllardır konuşmuyordum, beni kardeşime düşman etmişti.
Şimdi çevremdekiler neden benden uzak kaldıklarını bir bir açıkladılar. Haklıymışlar maalesef.
Benim durumumu yaşayanlara önerim; yol yakınken dönün. Kendinizi böyle bir hayata mahkûm etmeyin, köle olmayın. Özgüveninizi kaybetmeyin. Kararınızı hemen verin ve kurtulun bu mahkûmiyetten.
Ben Feyza Hanım’ın önerilerini dinledim ve hiç pişman olmadım. İyi ki bu adımı atmışım. Teşekkürler Feyza Hanım...
Sinan E.

Yazarın Tüm Yazıları