Paylaş
Merhaba Güzin Abla, ben 16 yaşında bir genç kızım, bir sıkıntım var. Biz birkaç ay önce bir düğüne katıldık.
Düğün sahipleri aile dostumuz olduğu için önce gelin evine geçtik. Orada kapıyı bize gelinin ağabeyi açtı; çok yakışıklı, mavi gözlü bir gençti.
Ondan çok etkilendim, gözlerim her yerde onu aradı. O da benden hoşlanmıştı bunu anlamıştım, ablam bile anladı. O genç bizi salona kadar götürdü. Sonra salon doldu ve biz yine bakışıyorduk.
Ondan çok hoşlanmıştım, daha önce hiç böyle hissetmemiştim. Onun da benden hoşlandığını anlayınca dünyalar benim oldu.
Ama sonra bir akrabasından 20 yaşında ve 1 ay önce evlenmiş olduğunu öğrendim. Hemen vazgeçmeliydim ama artık çok geçti. Aylar geçmesine rağmen hâlâ aklımdan çıkmadı.
Onu bir daha görmem Allah’a kalmış, yani çok zor; ablam bana bir akıl ver lütfen ama sakın gençsin, unutursun deme...
- Rumuz: Maya
Ya ne diyeyim benim güzel ve saf kızım. Bu yeni evlenmiş, (aslında çok da genç evlendirilmiş biri olduğunu düşünüyorum ya, o da başka), genç adamı hayallerinden silme, onun için kahrol.
Onu sakın unutma, git aklını çel, boşanması için de elinden geleni yap mı, diyeyim sana?
Ya başka ne diyebilirim, elbette unut gitsin, diyeceğim.
Çok gençsin, böyle yüreğini pır pır ettirecek daha nice delikanlılarla karşılaşacaksın, diyeceğim sana.
Sen de olmayacak bir hevese kapıldığının farkındasın
Bir de “Hemen vazgeçmeliydim ama artık çok geç” diyorsun ya, doğrusu gülsem mi, ağlasam mı bilemedim.
Kızım aranızda ne geçti, aylarca beraber mi oldunuz, ne oldu da artık çok geç, diyorsun. Tamam, onu birkaç saat görmüşsün, bakışmışsınız. İnsan trende, otobüste de biriyle bakışabilir. Ne olmuş?
Bu da gençliğin bir tatlı anısıdır, heyecanıdır, ileride gülüp geçeceğin bir rastlantıdır. Bunu bu kadar büyütme güzel kızım, durup dururken kapılıp kalma olmayacak birilerine...
Apartman yöneticisi para ödemiyor
Güzin Abla, herkese, her konuda elinizden geldiğince yardım ediyorsunuz. Eksik bilginiz varsa konularında bilgili olanlarla görüşüp neticeye ulaşıyorsunuz. Benim size sormak istediğim apartman yöneticileriyle ilgili.
Binanın ortak kullanım alanları; bakımı ve onarım işleri için malum herkes ortak ödüyor. Ancak bizim binanın yöneticisi aidata ve bina bakım onarım işi giderlerine katılmıyor. Yönetici herkesten her ay 100 TL’yi tıkır tıkır alıyor. Anladığım kadarıyla iki sene ya da üç sene de toplanacak. Fakat kendisi vermiyor. Sebebi; yöneticilik yapıyormuş.
Ayrıca binanın temizlik ve munzam aidatı olarak her ay yaklaşık 50-60 TL’lik bir para toplanıyor. Onu da ödemiyor. Hadi onu geçtim... Ancak binanın bakım işi için toplanacak olan, nereden bakarsanız, 3 bin 600 TL’yi de ödemiyor. Bu adalet mi?
Yöneticiliği güya istemiyor ama ondan başka da kimse seçilemiyor, çünkü bina kardeşleri, akrabalarıyla çevrili... Bu kul hakkını yemek değil midir? Normal aidatları ödememesine razıyım. Sonuçta bir iş üstleniyor. Ancak onarım ücretine katılmayınca, inanın kendimi enayi gibi hissediyorum. Yöneticinin böyle bir hakkı var mıdır?
- Rumuz: Kul
Sevgili okurum, bu tür konular her ne kadar bilgim dışındaysa da, size yardım edebilmek için, her zamanki gibi imdadıma çok sevgili Prof. Şükrü Kızılot yetişti, işte cevabı: “Türkiye’de profesyonel yöneticisi bulunmayan apartmanlarda genellikle kat maliklerinden birisi yöneticilik yapar. Kat maliki yönetici ise, bunu angarya olarak görür. Deyim yerinde ise kat malikleri yöneticiliği hayır, olsun diye yaparlar. Fakat Kat Mülkiyeti Kanunu, onu da düşünerek bazı avantajlar getirmiştir.
Kat malikleri kurulu, kat malikleri arasından atanmış yöneticinin normal yönetim giderlerine katılıp katılmayacağı, katılacaksa, ne oranda katılacağını kararlaştırır. (Bakınız Arif Temir, Apartman Yönetimi ve Kapıcılar, Yaklaşım Yayınları, Ankara 2009, s.52, www.yaklasim.com)
Kat malikleri, yöneticinin yönetim giderlerine belirli bir oranda katılacağına ilişkin karar alabilir; ortada hiçbir karar yok ise, yönetim giderlerinin yarısına katılmaz.
Normal aidattan ayrı olarak alınan bakım, onarım vb. gibi paralardan yöneticinin muaf olmaması gerekir. Yönetim planındaki hükümlere de ayrıca bakılmasında fayda var. Bu apartmanda yöneticiye ayrıcalıklar tanınmış olabilir.”
Prof.Dr. Şükrü KIZILOT
Paylaş