Paylaş
Ben 23 yaşındayım, eşim 27 yaşında. Evliliğimizde üçüncü yılımıza girdik. 1.5 yaşında da oğlumuz var. İlk günlerden beri sürekli boş yere tartışırıyoruz. Kavgalarımız iyice büyüdü.
Eşim evlenmeden önce bir ve sonrasında iki kere beyin ameliyatı oldu.
Ailesi onu ben hasta etmişim gibi sürekli imalı konuşuyor.
Hatta eşim de arada böyle söylüyor. Fakat doktor hatası yüzünden birkaç kez ameliyat olduğu ortaya çıktı.
Eşim, son ameliyatından sonra ise beni hepten istemedi. Sürekli ona karşı iyi olmaya çalışıyorum fakat son zamanlarda iyice bana karşı kötüleşti. Sürekli hakaret ediyor, “Beyinsizsin, seni sevmiyorum, senden tiksiniyorum, nefret ediyorum. Seni boşayacağım” diyor.
Bana, defalarca şiddet uyguladı. Oğlum annesiz babasız büyümesin diye her şeye tahammül etmeye çalıştım. Ama o, ısrarla boşanmak istedi. Eşimin ailesiyle birlikte yaşıyoruz. Kendimize ait bir evimiz var. O eve gitmek istedim. Çünkü baş başa kalınca aramız iyi olur ve belki her şey düzelebilir diye düşündüm.
Kayınpederim çok sert bir şekilde, “Burada yaşamak istiyorsan yaşa, yaşamıyorsan babanın evine gideceksin” dedi. Sesimi çıkaramadım...
Eşim bunu fırsat bildi, boş yere tartıştık. Bana şiddet uyguladı...
“Gideceksen git, niye hâlâ burada yaşıyorsun?” diye beni evden kovdu. 7 aydır annemlerdeyim.
Geçen hafta boşanma davası açtı fakat ben boşanmak istemiyorum. Bu süreçte beni ve oğlunu hiç aramadı. Oğlum annesiz babasız büyüsün istemiyorum. Ayrıca kendisini seviyorum. Ne yapabilirim? ◊ Rumuz: Beni istemiyor
YANIT
Sevgili kızım, genellikle eşlerini seven ve ondan ayrılmak istemeyen kadınlar, hep çocukları bahane ederler. Sen de onlardan birisin işte... “Çocuğum babasız büyüsün istemiyorum” diyorsun ama hemen ardından, “Onu da seviyorum aslında” diyebiliyorsun. Kızım, bağışla ama sana sürekli hakaret eden, kötü davranan, boşanmak istediğini ısrarla söyleyen bir adamın nesini seviyorsun? Aklım almıyor doğrusu. Kadınların şiddet görmelerine rağmen, beraber oldukları erkeği sevebilmeleri beni her zaman şaşkınlıktan şaşkınlığa sürükler.
Bu nasıl mazoşist bir sevgi bu... Hem kendini bu kadar küçük düşürmeye değer mi?
Üstelik senin eşinin hasta olduğunu da unutmamalıyız. Genç yaşta, kısa aralıklarla 3 kez beyin ameliyatı geçirmiş. Bu çok ciddi bir durum. Hastalığının ne olduğunu söylemiyorsun ama mutlaka onu hem fiziksel hem de psikolojik açıdan kötü etkilemiş olmalı.
Eğer beyninde bir tümör varsa ya da beyin kanaması geçirmişse, bu gibi durumlarda insanların kişiliği değişebilir. Ruh sağlığı bozulabilir.
Bencilleşir, çevresini ve sevdiklerini umursamaz, sadece kendine yönelir, sağlığından başka bir şey düşünemez olur.
Buradaki diğer problem de kayınvalidenin ve kayınpederinin sürekli seni suçlamaları, sanki onun hastalığının sebebi senmişsin gibi eşini etkilemeleri...
Tabii ki onun sana karşı bu düşmanca tavrını da açıklıyor. Elinde olmadan onların etkisinde kalıyor ve hastalığı konusunda seni sorumlu görüyor.
Bütün bunlar artık ikinizin birlikte yaşamanızın mümkün olmadığını açık açık ortaya koyuyor. Ama sen anlamak istemiyorsun.
“Kocamı seviyorum” diye takıntılı bir şekilde tekrarlayıp duruyorsun.
Ama adam seni istemiyor, seni görmeye bile katlanamıyor. Yapabileceğin bir şey yok.
Onun hasta olduğunu da unutma, ondan normal tepkiler beklemek yanlış olur. Şu anda boşanmayı kabul et, bekle bakalım, zamanla belki iyileşir, hatasını anlar, hiç değilse çocuğunu görmek isteyebilir.
Ama inan, sen karşı çıktıkça, sana karşı düşmanlığı daha da artacak...
Paylaş