Paylaş
Sevgili Güzin Hanım, 5 Nisan Cuma günü köşenizde yayınlanan, sokak köpekleriyle ilgili yazınızı okurken adeta gözlerim doldu. Siz her zaman okurlarınızın dili oldunuz. Size yazan ve köpek yazılarından sıkıldığını söyleyen okurunuza verdiğiniz cevap için de sizi kutluyorum.
Ben de naçizane, sokaktaki canlarla ilgili düşüncelerimi sizlerle paylaşmak istedim.
Adana Baro Hayvan Hakları komisyon üyesi bir avukatım. Genç yaşıma rağmen hayvan sevgisi ve hayvan hakları bilinci azımsanmayacak kadar gelişmiş bir bireyim.
Bugüne kadar gerek komisyonumuzun üyesi sıfatıyla gerekse şahsi olarak hayvanlarla ilgili önemli faaliyetlerde bulundum.
Ve bugüne kadar edindiğim tecrübeler doğrultusunda şunu anladım ki hayvan sevgisi vicdanla, hayvan hakları bilinci, eğitimle doğru orantılı şeyler.
Bu ülkede de vicdan sahibi ve iyi eğitimli çok insan var. Gündemde olan ve adeta sokak canlarının katledilmesini öngören yasa tasarısı karşısında bu kadar insan da şu anda elinden gelen her şeyi yapıyor ve yapacaklar.
Çünkü biliyoruz ki yaşam hakkı sadece insanoğlunun değildir, her canlının nefes almaya, bu dünyada yer almaya hakkı vardır.
Yazınızı okuyunca, yıllardır köşenizin halkımızca bu kadar ilgi ve alakayla takip edilmesinin nedenini bir kez daha anladım.
Size bu duyarlılığınız nedeniyle öncelikle şahsım ve daha sonrada tüm hayvan dostları adına çok teşekkür ederim.
Sevgiyle kalın...
Av. Gülşah Görür
Sevgili Gülşah Hanım, bu yazıyla ilgili o kadar çok e-mail aldım ki, bilemezsiniz... Pek çok okurum beni sizin gibi kutluyor. Size de desteğiniz için çok teşekkür ederim.
Ama tabii ters sesler de var, örneğin “Hiç sokakta size köpek saldırdı mı?” diye soran ve bu sokakların köpekler için olmadığını ve onların mutlaka ortadan kaldırılması gerektiğini söyleyenler de oldu.
Kısacası hep aynı sevgisizlik ve bencillik...
Yaşamın sadece kendi hakları olduğunu düşünenler. O köpeklerin nasıl aç, nasıl susuz, nasıl sevgisiz olduğu akıllarına bile gelmiyor değil mi?
“Ölüm yasası”nın organizatörü PETA
Türk medyasında geçen hafta dünyaca ünlü hayvan hakları örgütü PETA’nın katliamları çarşaf çarşaf yayımlandı.
Türk medyası, Türk insanı ve Türk hayvan hakları savunucuları sonunda uyandılar ve PETA’yı “katliamcı” ilan ettiler.
Bu aslında malumun beyanıdır. Şahsen ben, uzun yıllardır bunu dilim döndüğünce ve elimden geldiğince herkese anlatmaya çalıştım.
PETA, özellikle 2011’in eylül ayından itibaren Türkiye’ye de girdi. Aslında aylardır protesto ettiğimiz “yeni yasa”nın gerçek organizatörü de PETA’dır.
Ben uzun yıllar New York City’de yaşadım. Şu anda ülkemizde görülenlerin neredeyse aynısı New York’ta da yaşanmıştı. Başrolde de yine PETA vardı.
Şimdi gözlerini Türkiye’deki sokak hayvanlarına diktiler.
PETA’nın web sitesinde de yazan gerçek amacı, “pet” diye tabir edilen kedi-köpeklerin nüfusunu asgariye indirmektir.
Bunu da önce dev barınaklar kurup bu hayvanları toplayarak, sonrasında da belirlenen bir sürede sahiplenilmeyenleri damarlarına zehir enjekte ederek ya da gaz odalarında öldürerek yapacaklardır.
Bu, yıllardır ABD’de uygulanmaktadır. Şimdi PETA’nın Amerika’da uyguladığı yasanın çok benzeri önümüze konuyor.
Fırat Ahmet Yıldız
Para geçmeyen sanat mezatı
Sevgili Güzin Abla ve sanatseverler, para geçmeyen sanat mezatı “Değiş Tokuş Sergi”, ikinci kez sizlerle buluşuyor.
Sergi, iki aşamadan oluşuyor. 12-14 Nisan’da Adasanat’ın ev sahipliği yapacağı sergi, 15-29 Nisan’da da Saint Michel Lisesi’nde olacak.
Cumartesi-pazar günleri sergiyi gezerek eserlere teklif verebilir, 15-29 Nisan tarihlerinde de Saint Michel Lisesi’nin Jeanne d’Arc Salonu’nda hem eserleri hem Adasanat’ta toplanan teklifleri izleyebilirsiniz.
Değiş tokuş yöntemiyle sanat eseri sahibi olabileceğiniz bu çağdaş sanat sergisini organizatörler mimar-tasarımcı Selin Feyzioğlu, Sibel Özdoğan ve Güray Oskay düzenliyor.
Sergide Türkiye ve yurtdışından 40 sanatçının resim, illüstrasyon, fotoğraf, seramik ve özgün baskıları yer alacak.
Değiş Tokuş Sergi’ye katılan tüm eserlerin ortak noktası; satılık olmaları ancak etkinliği farklı kılan, bu eserlerin para karşılığı satılmıyor olması.
Alıcılar, beğendikleri eserlerin yanlarına tekliflerini yazdıkları küçük kağıtları yapıştıracaklar. İşin renkli kısmı da burada başlayacak. Teklifler, para hariç her şeyi içerebilecek.
Açık artırma sürerken, teklifler arasında sadece sanatçı karşılaştırma yapabilecek.
Değiş Tokuş Sergi ayrıca genç sanatçılara da vitrine çıkma imkanı sunuyor.
Daha önce hiç sanat eseri satın almamış kişiler de bu keyfi yaşıyor. Sanatçı üretkenliğini kamçılayan ana güç, onlardan ilgisini eksik etmeyen destekçilerdir.
12 Nisan’da saat 19.00’da Adasanat’ta düzenlenecek açılışa herkes davetli!
Paylaş