Paylaş
Bugünün gençleri zaten bu açıdan pek fazla derin düşünmek istemiyorlar.
Bana kalırsa, sevdiğini söylediği altı yıllık ilişkisinde de sorunlar var. Kısa bir süredir görüştüğü ve onunla mutlu hissettiği genç adam da ciddi bir beraberlik için yeterli değil.
Çok iyi düşünmeli yüreğine ve aklına danışmalı.
Çünkü evlilik çok ciddi bir iş. “Hayatı yaşayayım” derken, yanından geçip gitmemeli.
Aklım ve kalbim arasında sıkışıp kaldım
Merhaba Güzin Abla, ben 24 yaşında, geçtiğimiz yaz üniversiteden mezun olmuş bir kızım. Çok düzgün bir aile hayatımın olduğunu söyleyemem.
Çocukluğumdan beri kavgaların içinde büyüdüm. Babam, annemi aldattığı için ayrıldılar. Babamdan bu yüzden nefret bile etmiştim ama şimdi ben de onun gibi yanlış yoldayım.
Üniversiteye gitmem olaylı olmuştu. Ailemle aram açıktı, ilgi ve sevgi beni cezbediyordu. İlk senemde hatta ilk aylarda bir çocukla yakınlaştım. Beni o kadar seviyordu ki başta onu sevmesem de bir ilişkiye başladım. Zamanla çok sevdim, şu an altıncı yılımızdayız. Ama bir sorun var. Erkek arkadaşımla farklı şehirlerdeyiz ve o her tatilde farklı bir kişi oluyordu. İlgisi azalıyordu, ben de kapris yaptığımdan kavga ediyorduk. Şimdi yine ayrı yerlerdeyiz ve aramız her geçen gün kötüye gidiyor.
İNTERNETTE BAŞKA BİR ÇOCUKLA TANIŞTIM
Altı ay önce internetten bir çocukla tanıştım. Onun da ailevi sorunları vardı. Erkek arkadaşım geçtiğimiz yaz “senin aile sorunlarından bıktım” dediğinde ona bir daha bir şey anlatmadım ve bu çocukla dertleşmeye başladım. Ben kendimi ona açtım, o da kendini bana.
Bu çocuk Kıbrıs’ta ve hâlâ okuyor. Her gece internetten görüşüyoruz. Benim için iki kere buraya geldi. Yüz yüze görüştük. Gün geçtikçe onunla daha yakınlaşır olduk.
Sevgilimin hatta sözlümün olduğunu biliyor. Ama bir gün birlikte olmayı başaracağımıza inanıyor.
Ben neyi başaracağımı bilmiyorum Güzin Abla. Evet, ben bu çocuğa âşık oldum, ama erkek arkadaşımı da seviyorum. Bilmiyorum belki ona beslediğim duygu, minnet duygusu da olabilir.
YAŞANAN ALTI YILA KIYAMIYORUM
Terk etmek istiyorum ama ayrılık konusu açıldığında ağlamaya başlıyorum. Bırakmak istemiyorum.
Yaşanan altı yıla kıyamıyorum, onu mutsuz da etmek istemiyorum. Ama bu şekilde mutlu da edemiyorum. Çektiğim vicdan azabından ona yakın davranamıyorum. Çok pişmanım ama yine de diğeriyle görüşmekten kendimi alıkoyamıyorum. Aklım ve kalbim arasında sıkışıp kaldım.
Aklım erkek arkadaşımdan yana. Onunla çok yol kat ettik; evlenmeyi düşünüyorduk seneye.
Tek sıkıntımız maddiyattı. Şimdi sıkıntılar iyice arttı. Hayata bakış açımız farklı; ben hırslıyım o azla yetinen...
Kalbim diğerine daha ağır basıyor. Ama onunla olmam daha zor. Aileler, mesafeler o kadar gözümde büyüyor ki korkuyorum. Üstelik o hâlâ okuyor ve üç yaş küçük benden. Acı çekiyorum, ne yapmalıyım?
Rumuz: İki aşk arasında
Paylaş