Güvenmiyorum ama onsuz da yapamıyorum

Onca yıl peşimden koştu, sonunda beni etkilemeyi başardı. Ama şimdi kaybetmekten korkan benim. Baskılarına, küfürlerine katlanıyorum. Kaç kez yalanını yakaladım, ona bile ses çıkaramıyorum.

Haberin Devamı

Güzin Ablacığım, biliyorum uzun bir mesaj ama
lütfen oku, yardımına ihtiyacım var...
22 yaşındayım, İstanbul’da üniversitede okuyorum.
3.5 senedir tanıdığım, benden hoşlanan birisi vardı. Beni 3 sene boyunca bekledi, çünkü o zamanlar başka bir sevgilim vardı.
Gerçi onun da hayatına başkaları girdi o süreçte ama yapamadı, hepsinden ayrıldı ve her seferinde beni aradı. En sonunda onun için sevgilimden ayrıldım. Birlikte olduk.
Ailemin kesinlikle onaylamayacağı birisiydi, çünkü sevgilim varken bana yazdığını biliyorlardı. Bu yüzden ilişkimizi ailemden gizledim.
O da durumu kabullendi.
Daha sonra ailem öğrendi, bu ilişkinin bitmesini istediler.
Onun uğruna ailemi karşıma aldım, rest çektim, “Seviyorum” dedim. Ama o bunca olayın üzerine “Benim yüzümden aileni karşına almanı istemiyorum” deyip gitti, beni bıraktı.
Ailem haklı çıkmış oldu, günlerce benimle konuşmadılar.
Bana olan güvenlerini sarstım.
Ama sonra pişman oldu, tekrar konuşmaya başladık.
Bana söz verdi, “Bir daha seni bırakmayacağım” dedi. Ben hâlâ bu durumu ailemden saklıyorum.
Aramızda güvensizlik var.
O beni aşırı derecede kısıtlıyor.
Kıyafet konusunda olsun, sosyal hayatımda olsun.
Ve aşırı derecede sinirli biri, hatta sinirlendiğinde bana küfür bile ediyor. Ama onu çok seviyorum, bu yüzden her seferinde susuyorum.
Bana çok da yalan söylüyor.
O bir müzisyen, parasını akşamları kafelerde şarkı söyleyip gitar çalarak kazanıyor. Bu yüzden ona takılan kız çok oluyor.
Bugüne kadar çok yalanını yakaladım. Haliyle ona inanmıyorum. Bana bir şey söylediğinde hep ya kanıt istiyor ya da sorguluyorum.
Geçen gün buluştuk. Bana internet paketinin bittiğini ama faturası yüksek geldiği için ek paket yapmayacağını, zaten 3 gün sonra yenileneceğini söyledi.
Telefonumu normalde her buluşmamızda kontrol ederdi, bu sefer istemedi. “Artık birbirimize güvenmemiz lazım” dedi.
Benim de ondan telefonunu istemememi rica etti.
Ama ertesi gün tutup telefonundan bana bir fotoğraf attı, internete bağlı olduğunu gördüm.
Doğruyu söylemesini beklediğim için önce “İnternet paketi mi aldın?” diye sordum. “Yok” deyince “Bana yalan söylüyorsun” diye üsteledim.
Tek açıklaması “Paketi bugün aldım” oldu. Ben öfkelenince “Yoruldum artık, bu kadar sorgulanmayı kaldıramıyorum, bu güvensizliği kaldıramıyorum, yürütemiyoruz” dedi.
Tam gidecekti, yalvardım, “Gitme, sana güveneceğim” dedim, sonunda “Tamam” dedi.
Şu an hiçbir şey yokmuş gibi davranıyor ama benden bir şeyler sakladığını, başka birisiyle konuştuğunu düşünüyorum.
Güzin Abla, ne olur yardım et, onsuz yapamam.
Beni son bıraktığında hastanelik olmuştum.
Ona nasıl güvenebilirim, güvenmemekte haklı mıyım? ◊ RUMUZ: ACİL YARDIM

Haberin Devamı

YANIT

Haberin Devamı

Sevgili kızım, “Sinirlendiğinde bana küfür ediyor ama onu çok seviyorum” diyorsun.
Ben de “Bu nasıl sevgi” diye çıldırıyorum! İnsan sevdiği kadına küfür eder mi? Bu küfürler daha sonra fiziksel şiddete dönüşmez mi? Üstelik bir de ona güvenmediğini söylüyorsun, sık sık yalanını yakalıyormuşsun.
Güven olmayınca sevgi ve saygı da olmaz, sağlıklı bir ilişki de... Bu yüzden tartışmalar yaşıyor, kavgalar ediyorsunuz, iş küfürleşmelere kadar varıyor zaten. Böyle bir beraberlikten mutluluk beklenebilir mi?
Bence sen onu takıntı haline getirmişsin. Önceleri pek fazla ilgilenmediğin bu genç, bir şekilde başını döndürüp seni elde etmeyi başarmış.
Onun yüzünden daha önceki sevgilini bırakmış, aileni bile karşına almışsın. Onun için birçok fedakarlık yapmışsın. Sonuçta onun iki dudağı arasından çıkacak tek bir söze bakar olmuşsun.
Ona aşırı bağlanmışsın ve o da bunun farkında, bu yüzden seni parmağında oynatıyor.
Belki çok üzüleceksin ama söylemeden yapamayacağım, bu genç adamın artık seni sevdiğini düşünmüyorum.
Bu gerçekle yüzleşirsen, bir şekilde ondan kopmaya karar verebilir, seni her geçen gün daha çok yıpratan bu ilişkiye nokta koymayı başarabilirsin.

Haberin Devamı

Güvenmiyorum ama onsuz da yapamıyorum

Ailem mi yoksa hayallerim mi?

Merhaba Güzin Abla, sizin fikrinize çok ihtiyacım var. Ailemi terk edip memurluk için mi çabalayayım, yoksa ailemin yanında kalıp özel sektörde mi yola devam edeyim?
Ben ön lisans mezunuyum. Bu sene okulu bitirip ailemin yaşadığı şehre döndüm.
Özel sektörde işe başladım ama kısa sürede anladım ki özel sektör bana göre değil. Düşük maaş, vaat edilen ama yapılmayan sigorta, aşırı yorucu bir iş...
Tabii bu saydıklarımın dışında, çevremden duyduğum “Okudu da ne oldu?” sözleri... Bunlar canımı çok sıkıyor.
1 sene boyunca sosyal hayattan el çekmek ve KPSS’ye hazırlanmak, memur olmak istiyorum. Ama ailemin baskıları, evdeki düzensizlik ve kaos sınavlara hazırlanmama olanak vermiyor.
Aileme okuduğum şehre dönmek, hem çalışıp hem KPSS’ye hazırlanmak istediğimi söyledim. “Bu kadar okuduğun yetmez mi? Hiçbir yere adım atamazsın” diye karşı çıktılar. Bu tepki onlardan iyice uzaklaşmama sebep oldu.
En ufak bir destekçim olmadığı için bunalımdayım. Artık dayanacak gücüm kalmadı. Çok azimliyim, bu sınavı kazanacağımdan eminim oysa...
Sizce ne yapmalıyım? Gelecek kaygısı, aile baskısı, üstüne üstlük özel sektörün verdiği yorgunluk beni sadece ailemden değil, hayattan da soğutmuş durumda... ◊ RUMUZ: KARAR AŞAMASINDAYIM

Haberin Devamı

YANIT

Oğlum, binbir zorlukla okuyup sonraki aşamada hayal kırıklığı yaşayan binlerce gençten birisin. Seni mutlu etmeyen bir işte çalışmak zorunda kalmışsın. İşte günümüz gençlerinin durumu bu. Bu işi kabul etmesen, işsiz kalıp hem ailenin hem de çevrenin gözünde küçük düşeceğini düşünüyorsun.
Memurluk, elbette yerinde bir düşünce.
Hiç değilse ilerleme ve zaman içinde layık olduğun bir göreve gelme hayalin olacaktır. Ama bu konuda da fazla umutlu olmandan endişeliyim. Çünkü büyük ihtimalle bu sınavları kazansan bile istediğin yere, mevkiye atanman pek kolay olmayacaktır. Umarım beklentilerin gerçek olur.
Ancak ailen de bir yerde haklı sayılır.
Seni uzun yıllar okutmak için mücadele vermişler, şimdi yeniden uzaklara gitmeni istemiyorlar. Onların hayali, seni kendi yakınlarında tutup mürüvvetini görmektir.
Bunu yadırgamamalısın. Hayallerinin peşinden gitmeni tabii ki öneririm. Ama bunu aileni üzmeden yapmaya çalışmalısın.

Yazarın Tüm Yazıları