Gençler artık sadece ’kızı nasıl yatağa atarım’ diye düşünüyor!
Paylaş
LinkedinFlipboardLinki KopyalaYazı Tipi
Sevgili Güzin Abla, ben 15 yaşında bir kızım. Ama erkekleri ve hayatı iyi tanıyorum. Onlar yüzünden cinsellikten soğudum. Sanırım evlensem bile bakire kalacağım.
Çünkü gördüklerim ve yaşadıklarım sonucu erkeklerin bizi kullandığını düşünmeye başladım. "Doğru erkeği bulamamışsın, çünkü yaşın küçük" demeyin. Doğru erkek diye bir kavram yok çünkü...
Erkeklerin hepsi kızları kullanmak isteyen, bencil kişiler bence... Hiçbiri evliliğe yanaşmıyor. Son olarak okuduğum bir kitaptaki çocuk, kıza evlenmek için o kadar baskı yapıyordu ki! Ayrıca oradaki genç kıza son derece saygılıydı, onu evine atmayı hiç düşünmüyordu, sadece onunla evlenmek istiyordu.
Oysa günümüzde böyle erkekler yok. Hepsinin derdi cinsel tatmin... "Kızları yatağa nasıl bir an önce atabilirim" derdindeler...
Nefret ediyorum işte bu yüzden erkeklerden!
Bu düşüncelerimi köşenizde yayınlarsanız sevinirim. Yaşım küçük diye fikirlerimi önemsemezlik etmezsiniz umarım...
RUMUZ:
ERKEKLER VE CİNSELLİK
Canım kızım, bu gencecik yaşında gençler, insanlar, bugünün ilişkileri hakkında böyle olumsuz düşünceler içinde olman, takdir edersin ki bana çok garip geldi. Yaşadığın ya da çevrende gördüğün neyse, seni çok derinden yaralamış olmalı. Aslında zaman zaman bazı ilişkiler ve bazı insanlar konusunda haklı olabilirsin, ama bence genelleme yapmamalısın. Hele okuduğun romanlar ile gerçek yaşamı asla kıyaslamamalısın!
Bir de şöyle bir durum söz konusu; kızları çok yüzeysel, sadece para ve lüks düşkünü bulan, onları hep kısa ilişkiler kurmaya meraklı gören birçok genç de var. Onlar da genelleme yapıp tüm kızları karalamakta hatalılar...
İşin üzücü yanı, bir köşede sessiz sedasız durmakta olan romantik ve duygusal insanlar da var, ama birbirleriyle bir türlü buluşamıyorlar, karşılaşamıyorlar. İnternet belki bir bakıma gençlerin buluşma alanı olabiliyor ama burada da ne yazık ki herkes çok dürüst değil, yani gerçek yüzlerini göstermiyorlar.
Şimdi bana kızacaksın belki, "Ben olgunlaştım" diyeceksin, ama bence henüz insanları tam olarak tanımıyorsun. Birkaç olay nedeniyle kesin hükümler veriyorsun ve bu da haksızlık yapmana neden oluyor. Lütfen ilişki kurmak için acele etme, karşındaki genci iyi tanımadan karar verme, ailenle her şeyini paylaş ve onlara güven...
Hep benden yaşça büyükleri seçtim
Canım ablacığım, neden bana cevap yazmıyorsun? Hayatımda ilk defa böyle bir şeye kalkışıyorum ve cevap alamamak beni çok üzüyor. Daha önce en az 6 kez yazdım, yine yazıyorum. Tamam anladım, çok yoğunsun, ama benim de derdime çare ol, ne olur...
Ben 19 yaşında güzel bir kızım. Alımlıyım, yaşıtlarıma göre çekiciyim. Hep sevmek istedim, aşık olmak istedim, ama hep de yanlış kişileri seçtim sanırım. Çünkü hep kendimden yaşça büyükleri sevdim; tabii platonik olarak...
Şimdiki sevgilim benden oldukça büyük, aramızda 16 yaş var. 5 aydır birlikteyiz. Kendisi doktor ve gerçekten çok seviyorum onu. O da beni seviyor olmalı ki defalarca evlenme teklifi etti, ama benim ailem böyle bir evliliğe izin vermez.
Bana "kaç" diyor, ama ben de onu yapamam, yani çok çaresizim, arada kaldım. Ne yapmalım ablacım, ne olur bana da çare bul, cevabını bekleyecek ve ona göre hareket edeceğim.
Şu bir gerçek ki ölümüne seviyorum onu. Ama ailemi de seviyorum, onlara sırt çeviremem. Çaresizlikten ölmek istiyorum. Meleğimiz bana da yardım et, son çarem sensin.
RUMUZ: ÇARESİZ
Sevgili kızım, sanırım sana cevap verdim, ama yazılarımı takip edememişsin. O nedenle yeniden yazıyorum. Diğer yandan bana tekrar tekrar aynı şeyleri yazmanız yüzünden bazen ne yapacağımı şaşırıyorum. Ben de sizden rica ediyorum, bana defalarca aynı mail’i atmayın.
Gelelim senin sorununa... Kendinden yaşça büyükleri seçmenin nedeni, babandan beklediğin sevgi ve şefkati erkeklerde araman olabilir. Sana daha önce de sormuştum, tekrar edeyim: Ailenin bu doktorla evlenmeni istememesinin nedeni yaş farkı mı? Yoksa başka nedenler mi?
Mesela, söylemiyorsun ama, adam evli de sana ev açıp imam nikahı mı yapacak? Bu "Gel bana kaç" sözü benim hiç hoşuma gitmedi. İyi düşün kızım, ailenin ısrarla "hayır" demesinde haklı bir neden mi var?
Şu bir zorlukla karşılaştınız anda "Öleyim bari" diye düşünmeniz de beni o kadar üzüyor ve kızdırıyor ki, anlatamam... Daha hayatın başındasınız, insanların yaşam içinde nelerle karşılaşabileceklerinden haberiniz bile yok... Bu nedenle akıllı ol, saçmalama ve en iyisi ailenle o doktor beyi yüz yüze görüştür. Belki bir uyum sağlanabilir aralarında...
Kızımızın okuması lazım
Sevgili Güzin Abla, sizi çok önemli bir konu için rahatsız ediyorum. 18 yaşındaki kızım T. dört senedir Pilomatriksoma tanısıyla tedavi görmekte. Boynunda sürekli tümörler çıkıyor. Defalarca hastaneye yattı ve bir dizi ameliyat geçirdi. Bu arada psikolojisi iyice bozulduğu için birkaç kez yaşamına son vermek istedi, hep son anda hayata döndürdük.
Üniversiteyi kazanmasına rağmen maddi imkansızlık yüzünden geçen yıl onu okula gönderemedik. Babası memur maaşıyla kıt kanaat geçinmemiz için çabalıyor. Lisede okuyan bir kızımız daha var. Ben ev işlerine giderek aile bütçesine katkıda bulunmaya çalışıyordum, rahatsız olan kızımız tekrar intiharı dener korkusu ile işi bırakmak zorunda kaldım.
Kızım deliler gibi okumak istiyor. Hastane yatağında bile elinden test kitaplarını düşürmedi. Bu yılki sınavdan 266.130 puan aldı. Ama bu puan ile devlet okullarına giremiyor. Girebileceği özel okulların ücretini ise karşılayamıyoruz. Çok çaresiz kaldım. Çocuğumun hayata bağlanabilmesi için mutlaka okuması lazım. Yoksa elimden kayıp gidecek diye çok korkuyorum.
İnanıyorum ki bize yardım elini uzatacak yüce gönüllü birileri olacaktır. İrtibat için durumumuzu iyi bilen bir dostumuzun cep telefonunu veriyorum: 0532 314 19 81
RUMUZ: ÇARESİZ ANNE
Okurlarım arasında öylesine yardımsever insanlar var ki, eminim bu ciddi hastalığına rağmen üniversite sınavında iyi bir puan alan gencecik kızımızı yaşama döndürmek isteyeceklerdir.