Geçmişimden kopamıyorum

Ben 18 yaşındayım. Hayatımla ilgili çok ciddi kararlar alma aşamasındayım.
Bu konuda tecrübelerinize başvurmak istedim.
Ben geçmişinden kopamayan, yaptığı hatalardan pişman olan biriyim. Geçen sene 3 aylık bir ilişkim oldu ve karşımdaki kişiyi sevemedim. Sadece sevdiğimi sandım. Bana zarar verdiğini çok sonra anladım ve ilişkiyi bitirdim.
6 ay sonra arkadaşım vasıtasıyla başka biriyle tanıştım.
Hayatımın dönüm noktası demek için erken ama tam olarak öyleydi. 6 aydır da birlikteyiz.
Çok nazımı çekti. Bazen ufacık şeyleri çok büyüttüm, yine de birbirimizi bırakmadık.
Sürprizler, hediyeler... Ama bir eksik var. Aklıma geçmişim geliyor. Bazen karşımdakine ihanet ettiğimi hissediyorum.
Karşımdakini sevdiğimden emin olmak için geçmişi artık tozlu bir rafa değil çöpe atmak gerekiyor. Ne yapmalıyım.
Şu an birlikte olduğum kişiyle hem evlenmek istiyorum, hem de yaşım daha çok küçük diye düşünüyorum.
Ama insanları tanıyıp kolayca anlaşan biri de değilim. Hayallerimde gülüp eğlendiğim biri olmasını istemiştim. Şu anda da öyle bir ilişki yaşıyorum.
Sevgimden emin olmak için ne yapmalıyım?
◊ Rumuz: Aleyna

YANIT

Sevgili kızım, gerçekten karar vermekte zorlanıyorsan, kendini ciddi bir beraberliğe hazır hissetmiyorsundur. Olay bu kadar basit.
Ayrıca kendini zorlamanı da anlamsız buluyorum. Şu an bu genç adamla mutluysan, kendini yanında mutlu hissediyorsan, daha fazlasını isteme.
İlişkinizin ciddi bir yöne gitmesine gerek yok. Zaten beraberliğiniz başlayalı sadece 6 ay olmuş. Bu çok kısa bir süre. Onun hayatının erkeği olduğunu anlayabilmen için de gerçekten çok erken.
Çok iyi de anlaşsanız, senin tabirinle herkesle kolaylıkla anlaşabilen biri olmasan da, duygularını tartabilmen için çok erken. Arkadaşlığınıza ve sevginize zaman tanı.
Gelişen olaylar ve yaşayacaklarınız, gerçekten onun hayatının aşkı olup olmadığı konusunda sana bilgi verecektir.

Boşanmalar her geçen yıl artıyor

Sevgili okurlarım, size biraz ülkemizdeki boşanmalar hakkında bilgi vermek istedim. Bu konu sizleri de beni de ilgilendiriyor. Çünkü bana gelen yüzlerce mektuptan gördüğüm kadarıyla, ihanet, ailevi sorunlar, maddiyat, şiddet, eşlerin anne ve babaları gibi nedenlerden her yıl boşanmalar giderek artıyor.
Boşanmak isteyen ya da yuvasını her şeye rağmen yıkmaktan kaçınan birçok okurum, bu konuyla ilgili bana danıştıkları gibi, yeniden evlenmek isteyen boşanmış kadın ya da erkeklerin toplumda haksız yere yargılanması da benim için ayrı bir sorun oluyor.
Ciddi bir araştırmaya dayalı, tanınmış bir medya kuruluşunun istatistiksel bilgilerini size aktarmaya karar verdim.
Bu yüzden, bu bilgileri okuduktan sonra, boşanma konusuna daha değişik bir açıdan bakabileceğinizi düşündüm.

Yaklaşık 213 bin dava açıldı

Türkiye’de geçen yıl açılan 212 bin 945 boşanma davasının 113 bin 892’si, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle açılan “çekişmeli” davalardan oluştu. Bir tarafın istememesi ya da karşılıklı olarak anlaşamama durumları çekişmeli davaların açılmasına neden oldu.
Ajans Press Türkiye’nin boşanma istatistiklerini çıkardı. Ajans Press’in adli istatistiklerden edindiği bilgilere göre, boşanma davalarından 113 bin 892’si evlilik birliğinin temelden sarsılması nedeniyle eşlerden birinin boşanmak istememesi ya da her iki eşin boşanmak istemesine karşılık boşanmanın hukuki sonuçlar çerçevesinde sağlanamaması durumunda çekişmeli olarak açıldı.
Benzer nedenlerden mahkemelerdeki anlaşmalı boşanma davası sayıları ise 94 bin 622 olarak belirlendi.
PRNet’in gerçekleştirdiği medya analizinde boşanma konulu bu yıl içinde 11 bin 673 haber yansıması tespit edilirken, geçtiğimiz yılın aynı döneminde bu rakam 14 bin 669 oldu.
Boşanma davalarının en çok açıldığı iller incelendiğinde 45 bin 534 boşanma davası ile İstanbul ilk sırada.
İstanbul’u 18 bin 594 dava ile Ankara, 17 bin 755 dava ile de İzmir takip etti.
Boşanma davalarının en az açıldığı iller ise sırasıyla Bayburt, Hakkari ve Şırnak olurken geçen yıl açılan davalardan 198 bin 62’si karara bağlandı.
Boşanmaya en çok neden olan etkenler arasında zina, terk, ortak hayatın yeniden kurulamaması, hayata kast ve onur kırıcı davranışlar yer aldı.
Öte yandan mahkemelerde, suç işleme ve haysiyetsiz hayat sürme, akıl hastalığı ve diğer nedenlerden dolayı ise toplam 684 dava görüldü.