Paylaş
Merhaba Güzin Abla...
Ben evli ve iki çocuk annesi bir kadınım. Evliliğim bitme aşamasında.
Bunu da isteyen benim. Evliliğim baskı üzerine yapılan bir evlilik değildi, bilerek ve isteyerek başladığım bir yoldu. Bu yolu kendim için bir kurtuluş gibi görüyordum.
Hep kendime ait bir evim ve yaşamım olsun istemiştim. Belki de bir aile içinde hiç yaşamadığımdandır...
Eşim benimle severek evlendi. Ama benim ona karşı beslediğim duygu sevgi değildi. Zaten bunu ona her zaman söylemişimdir.
O benim için bir yolun başlangıcıydı. Onu sevmeye çok çalıştım ama yapamadım.
Sonra biri çıkageldi hayatıma. Onu gördüğümde, onunla konuştuğumda hissettiğim duyguyu daha önce hissetmemiştim.
Aşık oldum ona.
O da beni sevdi. Ama benim evli olmam, onun ise hiç evlenmemiş olması zamanla sorun yaratmaya başladı.
Önceleri “her şeye rağmen seninle evliliği düşünüyorum” derdi.
Daha sonra çocuklarımı bahane etmeye “Sadece seni istiyorum” demeye başladı. Sonra ise beni de çıkardı hayatından.
Buna rağmen yine de aradı, sordu. Bir süre sonra bana hiç olmadığı kadar sert davranmaya başladı. Hayatından çekip gitmem için her şeyi yaptı.
“Seni içime gömdüm, ben artık başkasına ait olmak istiyorum” dedi.
Onu unutmaya çalıştım, yapamadım.
Aklımdan silemedim onu ve dengem bozuldu. Ne yapıyorum, nereye gidiyorum, ne yiyorum, ne içiyorum bilmiyorum.
Bazen yalnızca susuyorum, bazen olmadık şeye kızıyorum.
Bu çıkmazdan kendimi nasıl kurtaracağımı bilmiyorum. Bir akıl ver bana Güzin Abla...
Evli olduğunu unutmuşa benziyorsun kızım. Ortada bir de iki çocuğun ve onların babası var. Bana kalırsa onlar bu durumu hak etmiyor.
Aşka saygım sonsuzdur. Gerçekten aşık olduğunu, hatta bir süre bu aşkının karşılık gördüğünü de düşünmüyor değilim.
Yine de ne düşünürsen düşün, “iyi ki bu beraberliğin devam etmemiş” demekten kendimi alamıyorum. Çünkü seni sevmiş de olsa, bu adamın uygun biri olduğunu düşünmüyorum.
Çünkü bir sözü bir sözünü tutmamış.
Önce seni çocuklarınla kabul ettiğini, daha sonra da sadece seni istediğini söylemiş. Bu bir anneye yapılacak en büyük haksızlıktır.
Çünkü insan bir annenin aşkı için bile olsa, çocuklarını kolay kolay terk edemeyeceğini bilir.
Bunu bir anlamda seni zora sokmak için söylediğini, bu sözler sırasında seni zaten gözden çıkarmış olduğunu düşünüyorum. Yarana tuz basmak istemem ama kendi sözlerinden de anlaşıldığı gibi, onun hayatında yeni biri var gibi geldi bana.
Unutmak zorundasın.
Her zaman tekrarladığım gibi, hep senden çaresiz olanları düşün. Eşini savaşta, terörle mücadelede kaybeden yüzlerce genç kadın var.
Bu acıyı içinde hisset. Haline şükret.
Eşine ve çocuklarına da haksızlık etme daha fazla.
Erkekler için neden cinsellik çok daha önemli?
Sevgili Güzin Abla, benim sevdiğim bir genç var ama o benimle cinsel anlamda birlikte olmak istiyor.
Oysa ben onunla sadece romantik ve duygusal anlar yaşamak istiyorum.
Daha ilerisine gitmek istemiyorum. Her şeyin bir zamanı var, öyle değil mi?
Ama ben bunu ona bir türlü anlatamıyorum. Neden erkekler için cinsellik bu kadar önemli? Biz genç kızlar için romantizmin daha ön planda olduğunu anlamak istemiyorlar...
Bu konudaki düşüncelerini paylaşırsan çok sevinirim.
Bu konuda çok yazdım sevgili kızım, hep anlatmaya çalıştım.
Bu durumun tamamen erkeklerle kadınlar arasındaki hormonal yapının farklılığından kaynaklandığını söyleyebilirim.
Erkekler cinselliğin fiziksel boyutunu, kadınlar ise duygusal boyutunu ön plana alarak bir ilişki yaşıyorlar.
Bu konuda tanınmış bir uzman olan Cinsel Sağlık Enstitüsü Derneği (CİSED) Başkanı Psikoterapist Cem Keçe “Cinsellik erkekler için erotizm, kadınlar için romantizm odaklıdır” diyor.
Keçe bu durumu şu şekilde açıklıyor: “Erkekler çabuk uyarılır ve sekse hazır hale gelir.
Kadınlarda cinsel isteğin oluşması için erkeklerde olduğu gibi sadece cinselliğin düşünülmesi ya da fantezi olması gerekir.”
Keçe, bu anlamda bir erkek için partnerin kim olduğunun önemli olmadığını dile getirdi.
İlk kez gördüğü biriyle de cinsel ilişki kurabileceğini, ama kadın için çoğu zaman partnerinin kim olduğunun ve aralarındaki duygusal bağın çok önemli bir faktör olduğunu belirtti.
İşte bu yüzden kızlar romantik davranışlar beklerken, erkekler cinsellik hayal etmektedirler.
Bir genç kızın cinselliği düşünmesi de erkeklerden çok daha uzun zaman alır.
Cinsel olgunluğa genç erkek 18 yaş dolaylarında, kızlar ise 20’li yaşlarda ulaşırlar.”
Bu bilimsel açıklamanın üzerine ben de sana şunu derim: Bir erkek istedi diye onunla beraber olmamalısın. Doğru zamanı kendin bulacaksın.
Paylaş