Paylaş
Merhaba Güzin Abla, bekar 30’lu yaşlarda bir kadınım. Biriyle 5 senedir birlikteyim, fakat bu kişi evli ve 3 çocuğu var. En başa dönmek gerekirse ben onu sevmiyordum, hatta abi olarak görüyordum...
İlk bana 2017’de açıldı, ben kabul etmedim. Tekrar 2018’de yaklaşmak istedi, ben yine istemedim. Gerçekten ona karşı bir şey hissetmiyordum.
Bu geçici bir şeydir diye çok telkin ettim ama o ısrarla beni sevdiğini söyledi.
Eşiyle çok sorunları var, tanıdık oldukları için biliyoruz... Eşinin ailesi çok sorunlu insanlar. Hatta eşi ‘istersen başka kadına git’ bile demiş.
Benim de o sırada görüştüğüm kişiler vardı. Beni çok kısıtladı, ‘seni seviyorum, her şeyi bitir, sen benimsin’ diye sahiplendi ve giyimimden davranışlarıma kadar karıştı ki sonunda onun oldum da.
Aslında şikayetçi değilim.
Çünkü hatalarımı görmemi sağladı bir yerde, çünkü ben de bahane arıyordum geçmişimi bırakmak için...
Zaten o sene babamı kaybettim, bu beni çok etkiledi, onun da böyle beni sahiplenmesi bana iyi geldi.
Ben hiçbir zaman ona ‘boşan, bana gel’ demedim.
Aksine eve gitmek istemezdi, ‘ben git’ derdim. Ama son bir yıldır artık ben de bir şeyler beklemeye başladım.
Net bir sonuç istiyorum...
Ya devam ya tamam diyorum ama o, ne yardan ne serden geçiyor.
Ben bu durumdan rahatsız olduğum için de aileme bir sürü yalan söyledim.
Ailemi karşıma aldım, hatta daha çok cesaret ettim, eşinin ailesine duyurmaya çalıştım. Onlar da ‘asarız keseriz öldürürüz’ diye tehditler savurdular.
Ona da bu şekilde ‘sen karına ve çocuklarına bakamazsın’ dediler.
O da bundan çekiniyor bence...
En son eşi fotoğrafımızı görmüş...
Şimdi iletişim kuramıyoruz, bana “beni de yakma, mesaj atma, seni öldürürler” dedi. Bu beni çok üzdü.
Ben peşine düşsem ayartsam anlarım ama ben iyiyken kötü oldum, yuva yıkan kadın oldum.
“Onu bırakırsam abileri öldürür, çocuklarımı bırakamam” diyor.
Ben de diyorum baştan neden düşünmedin, o zaman da vardı ailesi...
Madem göze aldı bir şeyler yapsaydı...
5 yıldır neler yaşadık, yüzük taktık aramızda.
Ben kötü biri değildim sadece belli bir zaman sonra bir sonuç beklemek hakkımdı.
Bazen hayır da olsa, şer de olsa adım atmak gerekmiyor mu?
Hem ailesine yazık oldu hem de bana...
◊ Rumuz: İkimize de yazık
YANIT
Sevgili kızım, yaşadıklarına gerçekten çok üzüldüm ama bir yandan da sana sitem etmeden geçemeyeceğim.
Çünkü sen bu ilişkiye başlarken başına gelecekleri tahmin etmiş olmalısın. 3 çocuklu bir adamın eşini boşayıp seninle evleneceğini hayal etmişsen yanılmışsın.
İşte gördüğün gibi zorda kalınca çekip gitmiş...
Hele hele böyle tehditkâr abileri olan bir kadının elbette eşini de kolay kolay bırakmayacağı ortada.
Hem neden bıraksın? Onun da bu evliliğe emeği var, eşine verdiği 3 çocuk var. Dediğin gibi senin peşinde koşarken aklı neredeymiş?
Bütün bunların olabileceğini düşünememiş mi? Bu olayda o adamın büyük oranda hata payı varsa da, senin de hatan var. Başta kaçtım, istemedim, karşılık vermedim, diyorsun.
Sonra babanın ölümünü bahane edip, sevgi ihtiyacıyla ona yaklaştığını söylüyorsun.
Önceleri bir beklentin olmamış ama haliyle yıllar geçtikçe kendi durumunun netleşmesini beklemişsin.
Ama sonuçta ister istemez yuva yıkan kadın durumuna düşmüşsün.
Tutturmaların başlamış, eve gitme demeye başlamışsın.
Olmaz işte, olamaz. Evli erkek eşinden kolay kolay vazgeçemez.
Seni sevse de çocuklarını ve eşini bırakamaz.
Her zaman ikinci kadın zor duruma düşer, ezilir, üzülür, pişman olur, yalnız kalır. Bu yüzden hep demiyor muyum, evli erkeklerden uzak durun, diye.
Ve son söz: O adamı bırak kızım...
Paylaş