Paylaş
Merhaba Güzin Abla, ben 21 yaşındayım. Bugüne kadar hiç sevgilim olmadı.
Şimdi bir aydır birlikte olduğum biri var. Kendisi 35 yaşında. 21 yaşındayken evlenmiş, eşiyle anlaşamadıkları için bir yıl sonra boşanmışlar. Beni huzursuz eden, onun aklımdan çıkmayan geçmişi.
Onu anlıyorum, alışırım dedim ama alışamıyorum.
Ailem ne der onu da bilmiyorum. Aslında onu çok seviyorum.
Tek sorun evlenip boşanmış olması.
Durmadan ağlıyorum ama elimden bir şey gelmiyor. Kimseye de bir şey diyemiyorum. Ben onu böyle sevdim, boşanmış olduğunu bilseydim, hiç sevmezdim. Bana yardım edebilir misiniz, nasıl davranmalıyım?
◊ Rumuz: Yanlış adam
YANIT
Sevgili kızım, yanlış düşünüyorsun. Bugün artık evlenmek ne kadar normalse, boşanmalar da o kadar normal karşılanıyor.
Çünkü inan her 10 çiftten 3’ü çok kısa bir beraberlikten sonra boşanıyor.
Bu durumda ortalıkta pek çok boşanmış genç adam ya da genç kadın dolaşıyor.
Ve bu insanların da yeniden evlenmek, yeni bir yuva kurmak ve ilk evliliklerinde bulamadıkları mutluluğu bir başkasında aramak elbette ki en büyük hakları.
Bugün hiç kimse, evlenirken “sonsuza kadar” diye düşünemiyor. Bu nedenle kızım, boşanmış bir insanı küçümsememelisin, çünkü hiçbir zaman dilemem ama bir gün kendini de boşanmış bir kadın olarak bulabilirsin.
Hele şu sözünü hiç beğenmedim; “Ben onu böyle sevdim, boşanmış olduğunu bilseydim, hiç sevmezdim” diyorsun.
Sanki karşındaki insan bir katil ya da dolandırıcıymış gibi...
Sonuçta ilk evliliğinde mutlu olamamış bir adam bu. Hiç kimse mutluluğu hayal ederek evlenirken boşanmayı düşünmez.
Bir yıllık evlilik geçirmiş, çocuğu da olmamış, geçinememiş ve boşanmış.
“Beni düşündüren geçmişi” derken ona haksızlık etmiyor musun?
Staja gittim patronuma tutuldum
Merhaba Güzin Abla; ben 22 yaşında bir üniversite öğrencisiyim. Bu sene yaz stajyeri olarak bir aylık süreyle çalışmaya başladım. Ama işyerindeki patronuma aşık oldum. Bugüne kadar hiç sevgilisi olmamış, aşk nedir bilmeyen ama hep tatmak isteyen, bir türlü aşk konusunda şansı yaver gitmeyen biri olarak, ilk kez böyle bir şey başıma geliyor.
Onu gördüğüm ilk andan beri onu aklımdan çıkaramıyorum. Evli değil, ilişkisi de yok ama beni fark etmiyor. Çalıştığım süre boyunca çok konuşamadık.
Ve şimdi benim işyerinde son haftam, oradan ayrılacağım. Ne yapmalıyım?
Bu platonik aşktan nasıl kurtulacağım? Ya da nasıl gerçeğe dönüştürebilirim? Bana yol gösterebilirseniz sevinirim.
◊ Rumuz: Platonik
YANIT
Sevgili kızım, patronun senin farkında bile değilse, yapabileceğin pek bir şey yok aslında.
Anladığım kadarıyla patronun senden büyük.
Evli olmadığından emin olabilirsin ama hayatında biri var mı yok mu, kesinlikle bilemezsin.
Eğer şu bir ay gibi kısacık bir süreçte bu adama aşık olduğunu düşünüyorsan, bu karşılıksız aşkı yüreğine gömmekten başka bir çaren yok bence.
Zaten bu işyerinden ayrılıp bir başka dünyaya yol aldığın zaman ister istemez onu unutacaksın.
Karşılık görmediğin bir aşka inatla sarılıp bu gencecik yaşında kendini kahretmeni asla istemem.
Aşk iki taraflı olmadığı zaman insanı mutlu etmek bir yana, acı ve umutsuzluk verir.
Hayat sevincini, yaşama arzunu yok eder.
Eğer karşı tarafta en ufak bir kıpırtı, bir bakış, bir tatlı söz, ilgisini belli eden bir davranış görmüyorsan, lütfen sevgili kızım bu olmayacak aşktan vazgeç.
Zaten kolaylıkla unutulacak bir
takıntı bu.
Çünkü aranızda hiçbir şey geçmemiş...
Paylaş