Merhaba Güzin abla, ben 20 yaşında üç yıllık evli genç bir kadınım.
Eşimi severek evlendim. Onun da beni sevdiğini sanıyordum. Artık tam olarak emin değilim. Eşimle altı aydır ayrıyız, ben annemle kalıyorum. Annem haklı sebeplerden ötürü eşimden nefret ediyor. Kesinlikle onunla barışmama karşı çıkıyor.
Çünkü eşimin, evliliğim süresince bana yapmadığı eziyet kalmadı. Her türlü kabalık, bağırıp çağırma, hakaret, parasız bırakma, geceleri geç gelme, beni aşağılama, kusur bulma... Ve daha pek çok şey. Ama benden bir türlü de vazgeçmiyor. Ben de her şeye rağmen barışmayı düşünüyorum. Ama anneme karşı gelmeye de gönlüm razı olmuyor. Biliyorum ki, eşimle barışırsam, annem beni bir daha görmek istemeyecek. Bu yüzden annemi de kaybetmek istemiyorum. Ama eşimin yüzünü görünce de her şeyi unutuyorum. Kendime engel olamıyorum.
Ne olur bana akıl verin, sizce eşimle barışırsam, her şey düzelir mi, yoksa eskiden yaptıklarını tekrarlar mı? Şu anda mahkemeliğiz. Onunla konuşmamda bir sakınca var mıdır? Her şeye rağmen onsuzluğa dayanamıyorum.
RUMUZ: ANNEM VE EŞİM
Sevgili kızım, anne yüreği bu; sana eziyet edilmesine katlanabilir mi hiç? Belki birileri "Karı-koca arasına girilmez. Anne bile olsa karışmamalı" diye düşünebilir. Ama ben bu şekilde düşünenlerden değilim. Çünkü ben de bir kız annesiyim. Allah korusun, kızımı döven, ona türlü eziyetler eden, onu ağlatan bir damadım olsa, sanırım onu parçalarım. Allah kötü insanlara düşürmesin tabii. Büyük de konuşmamalı insan. Yine de annene hak vermemek elde değil. Bir gün anne olursan, sen de anlarsın.
Tam olarak açıklamamışsın ama, sanırım kavgaların yanı sıra dayak da vardı. Eve geç gelmeler, içki ve işkence de varmış. İşte bütün bunlara rağmen bir genç kadının "Kocamı hálá seviyorum, onsuz olamıyorum" diyebilmesine ben şaşırıyorum. "Bu ne biçim sevgi" demekten kendimi alamıyorum. Sanırım çok genç yaşta evlendirilmiş olman yüzünden onu hayatının erkeği olarak görmüşsün. Ama kızım unutma ki, insan aşağılanmaya, kötü muameleye görmeye katlanamaz, katlanmamalı da.
Eşin bu alışkanlıklarından vazgeçecek mi sanıyorsun? Biraz gururun olsun; kendini bu kadar ezdirmek niye? Daha o kadar gençsin ki... Her şeye rağmen karşına sana değer verecek, seni gerçekten sevecek biri çıkar. Hem dünyada hiç erkek kalmasa bile, böyle bir kocan olmasından daha iyidir.
Doğulu oldukları için bu konuya önem veriyorlar
Ablacığım, ben bir ara nişanlıydım. Onunla beraber olduk, ama ardından beni aldattı, hatta dövdü. Bir süre sonra ondan ayrıldım. Şimdi hayatımda başkası var. Benim bakire olduğumu sanıyor. Bana "Nişanlınla aranızda bir şey oldu mu" diye sordu. "Asla" dedim.
Sevgilim doğulu. Aşiretlerde bu konu önemliymiş. Aradan aylar geçti ve şimdi evlenmek istiyoruz; ama aklıma bu bakirelik konusu geliyor ve engel olarak görüyorum. Doktor müdahalesi olabilir mi diye düşünüyorum ama anlaşılır diye de çok korkuyorum. Birbirimizi çok seviyoruz; ona anlatmak istedim ama anlatamam ya ayrılır ya öldürür beni. O da beni çok seviyor. Ne yapmalıyım abla? Yardım et ne olur, bir yol göster. Çaresiz kaldım; doktora da gitmedim. Bu işlem 1 milyarı geçer diyorlar; ne yapacağım abla, nereden bulacağım onca parayı?
RUMUZ: ÇARESİZİM
Sevgili kızım, madem bu konuda bu adam çok katı düşünüyor, o zaman onunla bir evlilik düşünemezsin. Ya da doktor müdahalesine başvurabilirsin ki, bu bence dürüstçe değil. Bir şekilde duyarsa, çok daha zor olur.
Seni seviyorsa, anlayış gösterir. Sonuçta sen nişanlıymışsın. Onu sevmiş ve güvenmişsin. Ama o sana alçakça davranmış. Bunun ceremesini sen çekmemelisin. Ama bu genç adamın da sana mutluluk vereceğini sanmam.
Bal yesem kendimi iyi hisseder miyim
Sevgili ablacığım, ben 45 yaşında evli ve 2 çocuklu bir kadınım. Bu kış süresince, uzun süren bir rahatsızlık geçirdim. Kendime bir türlü gelemedim. Ben aslen Karslı’yım. Ailem halen memlekette. Benim durumumu öğrenince, bana güç kazanmam için bal göndermişler.
Belki bilirsiniz, bizim oraların balı meşhurdur. Gerçekten balla bu güçsüzlüğüm geçer mi? Yoksa şişmanlatır mı beni? Balın beni iyileştireceğine inanıyor musunuz?
RUMUZ: ALMANYA’DAN
ZOR DURUMDAYIM
Sevgili kızım; bal, özellikle de sizin oraların balı, en şifalı besinlerden biridir. Yararları saymakla bitmez. Hastalığın nedir bilmiyorum ama, ailen iyi düşünmüş...
Endüstri şekeri ne kadar sağlıksız ve sindirimi zorsa, bal da o kadar organizmanın koruyucusu, bünyeye güç kazandıran bir besindir. Damar sertliğini önleyen, kanın akıcılığını kolaylaştıran, vücuda güç ve enerji veren bal, aslında her yaşta yenmelidir. Spor yapanlar, çok ağır bedensel işlerde çalışanlar ve özellikle de senin gibi nekahat dönemindeki hastalar için en büyük yardımcıdır. Balın kilo alma konusunda da şekerden çok daha az zararlı olduğunu tüm beslenme uzmanları söylüyor. Hem biraz kilo alsan ne olur kızım... Hele şu hastalığı üzerinden at, sağlığına bir kavuş.
Bal aynı zamanda hanımların cilt güzelliğinde kullanabilecekleri, birkaç damla limon suyuyla karıştırınca yüzlerine maske şeklinde sürebilecekleri bir gençlik kaynağıdır. Bana sorarsan, her sabah aç karnına bir tatlı kaşığı bal yemeyi ihmal etme. Bak nasıl da yüzüne gözüne canlılık gelecek.