Paylaş
Sevgili Güzin abla...
Sık sık sana yazılanları ve verdiğin cevapları okuyorum. İlgimi çekiyor ama bir gün benim de sana yazacağım hiç aklıma gelmezdi.
Ben 20 yaşındayım. Aile baskısı ile evlendim, yani görücü usulüyle...
Babam ben küçük yaştayken vefat etti. Annem de beni bir an önce evlendirmek istedi.
Önceleri eşimden biraz hoşlanıyor olsam da zamanla bu elektrik bitti. Kavgalarımız ve beni ihmal etmesinden dolayı ondan soğudum.
Oturup konuşabildiğimiz hiçbir şey yok. Cinsel anlamda beraber olmaksa benim için bir nevi işkence.
Aslında eşim çok efendi biri, beni seviyor da, ama ne var ki ben artık onu sevmiyorum.
Hatta hiç sevemedim diyebilirim.
Yüzüne bakarken vicdan azabı çekiyorum, çünkü aklıma sürekli eski sevgilim geliyor.
“Keşke evlenmeseydim” deyip duruyorum. Geçmişimi özlüyorum.
Eşimi terapiye gitmeye ikna edemedim, “Benim terapilik bir şeyim yok, senin varsa sen git” diyor.
Bana yardımcı olur musun abla, ne yapmam gerekiyor bu durumda?
◊ RUMUZ: SEVGİSİZ
YANIT
Sevgili kızım, bazı anneler boşanma ya da ölüm gibi bir sebeple çocukları babasız kaldığında, onları hemen evlendirmek ister. Onlara göre kızlarının namusunu korumanın tek yolu, onları erken yaşta evlendirmektir.
Sen de benzer bir durum yaşamışsın. En kötüsü de sanırım annene başka birini sevdiğini söyleme cesareti bulamamışsın.
Bu eski sevgilinin nasıl biri olduğunu, seninle ciddi bir beraberliği olup olmadığını, seninle evlenmeyi düşünüp düşünmediğini hiç bilmiyoruz, o ayrı konu.
Ama madem sevdiğin biri vardı, annen bu kişiyi önüne getirip “Bu adamla evleneceksin” dediğinde kabul etmemeliydin. Seni zorla evlendiremezdi ya...
Sonuç olarak ya o eski sevgiliye güvenmiyordun ya da bir şekilde annenin sözünden çıkamadın ve bugün istemediğin, sevmediğin bir adamla evlisin. Önceleri şu anda eşin olan adamdan hoşlanmışsın ama zaman içinde beklentilerine uygun bir evlilik yapmadığını fark edip ondan tamamen soğumuşsun.
Şimdi “Onu hiç sevmiyorum” diyebiliyorsun. Peki hiç “Benimle ilgilenmemesinin nedeni benim soğukluğum olabilir mi” diye düşündün mü? Kaldı ki her şeye rağmen evliliğini kurtarmayı düşünmesen, eşini “terapiye” göndermek istemezdin.
Ayrıca sözünü ettiğin bir evlilik terapisi ise ikinizin birlikte gitmesinde yarar var. Çünkü evliliğinden şikayetçi olan, eşini istemediğini belirten sensin.
Belki zaman içinde terapi sayesinde eşini sevmeye başlayabilirsin.
Ve tabii söylemek zorundayım, evliliğin oturmadan, kendini mutlu hissetmeden sakın ola ki çocuk yapmayı düşünme.
Paylaş