Eşim küfür eden pis ve savurgan bir kadın

Ne demeli bu yakarışa, bu hayat çığlığına...

Haberin Devamı

Hep kadınların yakarışlarını dinleyen biri olarak gelin de bu genç erkek okuruma hak vermeyin. Abartılı olabilir mi sizce? Sanmıyorum...
Neden bir erkek kendini küçük düşürmeyi göze alarak bu yaşadıklarını dile getirsin ki? Size açık açık yazmadığım küfürleri bir erkek bile kolay kolay dile getiremez.
Bir kadının ağzına ise asla yakışmaz, inanması çok güç ama belli ki bu genç adamın hayatı kararmış, çok zor günler geçiriyor.
Başkası olsa çoktan boşanırdı. Ama aile terbiyesi, kızına olan düşkünlüğü onu bu ayrılık konusunda ikilemde bırakıyor.
Bir yaşındaki minik kızından uzak kalma korkusu onu engelliyor. Gerçekten zor bir yaşam onunki. Dudağımın ucuna kadar gelse de “ayrıl” diyemiyorum ona. Ama bu hayat da çekilmez ki, gerçekten...
Ya siz ne düşünüyorsunuz?

Haberin Devamı

Kızımın üvey baba eline düşmesini istemiyorum

Merhaba Güzin Abla, karım normal zamanda çok sevimli, herkesin sempatik, girişken ve konuşkan bulduğu, misafirlere ve arkadaşlarına karşı dört dörtlük biri.
Ama evdeyken bakımsız, dağınık, tatsız yemeklerine abartılı övgüler isteyen, bir gün eline ütü alıp kıyafetlerimi bile ütülemeyen bir kadın. İstekleri, millete özenmesi bitmiyor. Ben titiz, düzenli ve nazik biriyim.
Aslında onun tüm huylarına sabredebilirdim; temizlik ve düzene düşkün bir insan olarak, devamlı pis, dağınık bir eve; iyi yemek yapan ve anlayan bir insan olarak, uyduruk, kafadan atma, kötü pişirilmiş yemeklere; tasarruflu, tutumlu idareli, yeri, zamanı gelince keyif yaşayan biri olarak da savurgan, abartılı kıyafet ve seyahat harcamalarına razı olabilirdim.
Ama eşimin bundan çok daha kötü bir yönü var: Öfke patlamaları yaşıyor. Öfkelenince gözü dönüyor, basit bir anlaşmazlıkta seviyeyi bozuyor, bana ağzını doldura doldura avazı çıktığı kadar bütün apartmanın duyacağı şekilde, en aşağılayıcı küfürler ederek bağırıyor, ağzına geleni söylüyor.
En adi erkeğe bile yakışmayacak kaba sözler edebiliyor. 10 dakika sonra da gelip gönlünü almamı bekliyor.
Bunları kime söylesem bana inanmıyor, çünkü o yüzünü evde yalnız bana gösteriyor.
Sinirlenince, tartışma çıkınca evdeki telefon, televizyon gibi eşyaları kırıyor. “Boşanalım” deyince yalancı intihar tehditlerinde bile bulunuyor.
BANA DEFALARCA
EL KALDIRDI

Cinsel hayatında ise bayağı isteksiz... Üst üste günlerce bahaneler buluyor, beni yanına yaklaştırmıyor.
Ekonomik özgürlüğünü kazanmak, çocuk sayısını sınırlandırmak, kendi ailesinin memleketine bizi yerleştirmek gibi tutturduğu şeyleri var.
Ben ise kendi memleketime yerleşmek istiyorum ve bunun içi ayrılmaya bile razıyım. Beni odun, nankör, uyuz, sessiz, gevşek gibi sözcüklerle aşağılıyor. Bir de üstelik, benden romantik sürprizler bekliyor.
Birlikte aile terapisine bile gittik. Göstermelik birkaç sonuçtan sonra eski haline döndü.
Çok tehlikeli ve saldırgan, kendisini sürekli dolduran bir annesi var, babası çok iyi biri ama onun da onlara gücü yetmiyor.
Benim hem annem hem babam hem de kardeşlerim çok yumuşak huylu, terbiyeli insanlar. Biz böyle sözleri hayatımızda duymadık, böyle insanlar görmedik.
Evlilikten önce gözümüz körmüş, dini değerlerine aldandım, zaten onlar da bize en iyi yüzlerini gösterdi.
Şimdi Allah belamı vermiş gibi hissediyorum kendimi.
Bir yaşında kızım var, artık yalnızca ona olan sevgim hatırına katlanıyorum. Çok evli arkadaşım var, bunları hiçbirinden duymadım, insanların daha makul kavgaları var. Hep içime atıyorum.
Karıma bir defa hariç kalkıp cevap vermedim, küfür etmedim, elimi kaldırmadım ama o bana defalarca kavgalarda el kaldırdı. Ben o kavgalarda metanetimi korumaya çalışıyorum.
Buradan şu sonuç çıkmasın, her günümüz böyle geçmiyor elbette. Ama sık sık bunu yaşıyorum. Bazen iyi, bazen kötü zamanlar yaşıyoruz.
Sizce bu evlilik nereye gider? Bu kadınla bizim için bir gelecek var mı?
Boşanmaktan inanılmaz utanıyorum, sülalemde arkadaşlarımda kimse boşanmadı.
Kızımın üvey babaların eline düşmesini istemiyorum. Ama ne yapmalıyım?
Cehennem azabı gibi bir hayata sizce değer mi?
Rumuz: Utanıyorum

Yazarın Tüm Yazıları