Paylaş
Sevgili ablacığım, ben 14 yıllık evli, iki çocuk annesi bir kadınım. Eşim bir kuruluşta şef olarak çalışıyor. Çalıştığı yerde iki çocuk annesi, dul bir genç kadın var. Eşim bir süreden beri, o kadına acıdığını söyleyerek onun evdeki bazı tamir işlerini yapmaya gidiyor.
Bu gidiş gelişler son zamanlarda pek sıklaştı. Öyle ki, evden sanki uzaklaştı ve hemen her akşam oraya uğradığını anlıyorum...
Bir taraftan da kocam bana geceleri yaklaşmamaya başladı. Bu da beni düşündürüyor. Sonunda dayanamayıp o kadını görmeye gittim. Kocamı rahat bırakmasını, onu eve çağırmak için artık bahane aramamasını söyledim. Bu olaydan sonra kocam eve geldi ve bana hiç yapmadığı gibi hakaret etti, bağırıp çağırdı.
Ben sadece evliliğimi korumak istiyorum. Bütün amacım bu. Ama o kadın sanırım aramıza girmiş durumda. Başlarda ben de ona acıyordum. Ama demek ki, yanılmışım. Kocamın aklını başından almayı başarmış.
Siz şimdi bana, ona nasıl davranmam gerektiğini söyleyin...
◊ Rumuz: Yıkılan yuvam
YANIT
Sevgili kızım, bu hiç de hoş bir durum değil. Ama bence o kadınla konuşmakla hata etmişsin.
Elbette aralarında giderek bir şeylerin başladığını sen de hissetmişsin ve kadınlık içgüdüsüyle böyle davranmışsın ama işler sarpa sarmış.
Eşini kaybetmek istemiyorsan, büyük bir sabır göstermelisin.
Belki de yanılıyorsun, aralarında ciddi bir şey söz konusu değildir. Ama eşin o kadına gitmeni ve ona böyle davranmanı kaldıramamış olabilir.
Erkekler işlerine karışılmasından hiç hoşlanmazlar, sen de bilirsin.
Eşin şimdi seninle geceleri beraber olmaktan kaçınsa da, geç de olsa her gece düzenli olarak evine geldiğine göre, sana ve çocuklarına değer veriyor, yuvasını terk etmeyi düşünmüyor demektir. Bundan yararlanıp, surat yapmamalı, bu konuyu bir daha açmayacağını hissettirmelisin.
Bırak kadının olumsuz yanlarını kendi görsün. Belki de gerçekten sadece ona acıdığı için zaman zaman yardım ediyordur. Ama bu durum uzar giderse elbette eşini karşına alıp, konuşmalı, boşanmayı düşündüğünü söylemelisin.
Ya aklı başına gelir, ya da gerçekten ayrılmayı kabul eder.
O zaman da aralarında bir şeyler olduğu zaten ortaya çıkmış olur. Ancak yine de riskli bir durum olduğunu unutmamalısın.
Çok mutsuzum
Güzin Abla, ben 19 yaşındayım. Dışarıdan konuşkan ve mutlu bir insan gibi görünsem de, aslında çok mutsuz ve çok sorunluyum.
Dokunsalar ağlayacak gibi oluyorum ama ağlayamıyorum.
Her şeye üzülüyorum ama tepki veremiyorum. Acı çekiyorum ama bunu belli edemiyorum.
En kötüsü de, hiç kimseye ilgi duyamıyorum. Görünüş olarak hoş biriyim. Çevremde pek çok genç kız var. Ama ben hiçbirine karşılık veremiyorum. Sanki beni tutan bir şey var, kurtulamıyorum.
Olaylara bakış açınız ilgimi çekiyor. Sanırım bu halime bir yorum getirebilir, ne yapmam gerektiğini söyleyebilirsiniz. ◊ Rumuz: Çok mutsuzum
YANIT
Canım oğlum, satırların beni çok üzdü... Sanırım seni çocukluğundan beri etkilemiş, sevgisiz bir ortamda büyümene yol açmış bir sorunun var. Genellikle bu durum ailevi bir nedene dayanıyor olabilir.
Bir çocuk ancak sevgisiz büyürse sevgiyi öğrenemez.
Özellikle de çocuk sevgiyi, duygusallığı, şefkati annesinden görür, annesinden öğrenir.
Eğer senin annenle ilişkilerin soğuksa, annenden sevgi görmemişsen, bugünkü durumun normaldir.
Zaman içinde sana gerçek anlamda sevgi ve şefkatle yaklaşacak birisiyle karşılaştığında bu durum kendiliğinden düzelecektir.
Şu anda belki de sevgi için kendini henüz hazır hissetmiyorsun. Veya gerçek anlamda sevebileceğin birileri çıkmamış karşına...
Ancak içini burkan bu mutsuzluğun nedeni, eskilere uzanıyor da olabilir.
Bunun için bir psikoloğun yardımına başvurabilirsin.
Senin bu güzelim yaşını yaşamanı engelleyen, sendeki bütün enerjiyi yok eden sorunun ne olduğu araştırılmalı ve bulunmalı.
Paylaş