Eşcinsellik konusunu pek fazla ele almamaya gayret ediyorum. Çünkü bana karşı önyargılı olduklarını biliyorum.
Toplum içinde gerçekten zor durumda olan bu insanların beni yanlış anladıklarını bir kez daha hatırlatmak istiyorum. Çünkü bana gelen “Çaresiz kaldım” rumuzlu son mektupta olduğu gibi, eşcinsel eğilimli gençler hayatlarından ve kendilerinden memnun olduklarında değil, kendilerini rahat hissetmediklerinde, “bu durumdan kurtulabilir miyim” düşüncesiyle bana yazıyorlar. Benden psikolog istiyorlar. Ben de asla başka türlü cevaplamıyorum onları. ıstedikleri yanıtı söylüyorum, onlara yön vermeye de çalışmıyorum. Çünkü bu konuda gerçekten yön verebilecek durumda değilim. Bugün yayınladığım mektup ise her ne kadar bana yazılmış olsa da, aslında onları kabullenmek istemeyen topluma karşı bir isyan...
Toplum, eşcinselleri yalnızlaştırıyor
Sevgili ablacığım, 32 yaşında bir eşcinselim ve eşcinsellik konusunda insanların bu kadar cahilce davranmalarından dolayı korku içindeyim. Toplum; eşcinsel, biseksüel ve transseksüelleri yalnızlaştırıyor. Ayrıca onları “ikiyüzlü” yaşamaya mecbur bırakıyor. Size mektup yazan arkadaşımız aslında size şunu soruyor: “Bana medyanızla, eğitim sisteminizle, aile yapınızla ikiyüzlü bir yaşam dayatıyorsunuz ve buna uymadığımda nefretle karşılaşıyorum. Ölmemek, işten atılmamak, dışlanmamak için bu yaşamı kabul etsem mi, yoksa bir eşcinsel olarak yoluma devam mı etsem?” Bu sorunun muhatabı, bu toplumun bir parçası ve toplumun “homofobik algılarını” tekrar tekrar üreten biri de ne yazık ki sizsiniz. Bu mektuba insanları yargılamadan ve insan olmanın önemini unutmadan cevap vermeniz, bize dayatılan sistemde suçluların eşcinsel, biseksüel ve transseksüellerin değil, sistemin kendisi olduğunu belirtmeniz çok önemli. Eşcinsel okuyucunuza başarılı ve mutlu eşcinsel yaşamların da olabileceğini, bütün eşcinsel, biseksüel ve transseksüellerin mutsuz ve yalnız yaşamadıklarını, özellikle Batı’da birlikteliklerini kayıt altına alma gibi yasal haklarının olduğunu, bunun yanı sıra evlat edinebilmelerinin de bazı ülkelerde tartışıldığını söyleyebilmelisiniz.
Hasta muamelesi yapılıyor
Ancak siz, eşcinsellik söz konusu olduğunda birçok insanın yaptığı gibi “kolay” yolu seçiyorsunuz. Heteroseksist sistemin sesi olmayı tercih ederek, aslında pek de fazla düşünmeden bizlere yardımcı olmuyorsunuz. Örneğin bir yazınızda “eşcinsellerin AIDS nedeniyle genç yaşta hayata veda ettiğini” söylemişsiniz. Ancak bu bir eşcinsel hastalığı değildir. Bugün dünyada ve Türkiye’de HIV’e yakalanma ve bu virüsün bulaşma yollarına baktığımızda, heteroseksüel ilişki arasındaki yayılımın daha fazla olduğunu görüyoruz. Sevgili Güzin Abla, eşcinselliğin nedeniyle ilgili söylemlerin hiçbiri gerçek değil. Hepsi safsata. Bunlar kafatasçı bilim adamlarının uydurmaları. Eşcinsellerin tırnak boyları, parmak uzunlukları, saçlarının uzama oranları, ten renkleri, vücuttaki kılların oranı vs, aklınıza gelebilecek her ihtimal üzerinden eşcinselliğin nedeni araştırıldı ancak bulunamadı. Peki neden eşcinselliğin nedeni araştırıldı da heteroseksüelliğin nedeni araştırılmadı? Siz bu gruptaki bireylerin cinsel yönelimleri ve cinsiyet kimliği nedenlerini psikolojik sorunlara indirgeyerek eşcinsellere hasta muamelesi yapan zihniyeti destekliyorsunuz. Bunun yanında biseksüellik de var. Biseksüel bir erkek kadından da, erkekten de hoşlanabilir. “Bir heteroseksüellik var, bir de bundan sapma diye nitelendirilen eşcinsellik var”dan ibaret değil dünya. Bunu da sanırım bir yerlere not etmekte fayda var.
Hepimizi bu sistem zehirliyor
Eşcinsellerin yaşadığı sorunların nedeni hepimiziz. Hepimizi bu sistem zehirliyor. Ancak siz “bazı eşcinseller toplum içinde sorun yaşayabiliyorlar” diyerek sorunu hem hafifletiyorsunuz hem de sorumluları yok sayıyorsunuz. Bu tür yaklaşımlar hayatımızın birçok alanında tehdit olarak karşımıza çıkıyor. Bir süre önce bir transseksüel öldürüldü. Sırf transseksüel olduğu için. Bu cinayetin katili, onu öldüren kişi değil. Eğitim sisteminde, aile yapısında, çalışma hayatında eşcinsel, biseksüel, transseksüellerin yaşamını değersizleştiren, onların insan olduğunu unutturan sistem ve bu sistemin içimize sinmesine neden olan herkes. Bir eşcinsel erkek ya da kadın, karşı cinsle yattığı zaman cinsel yönelimi değişmez. “Evlen, çoluk çocuğa karış” tadında yaptığınız bütün tavsiyelerle hayatlarını yanlış yönlendiriyorsunuz. “Eşcinselsen eşcinselsin ama bunu yaşama” demek istiyorsunuz. Dilerseniz, size başvuran eşcinsel okurlarınızı danisma@kaosgl.org adresine yönlendirerek, sordukları sorulara yanıt bulmaları için yardımcı olabilirsiniz. Rumuz: Bir eşcinsel E.A.