Sevgilim çok iyi biri. Çok temiz kalpli, bana da çok değer veriyor. Ama ben onu sevip sevmediğimden emin değilim ve bazen ayrılmayı düşünüyorum.
Ablacığım, aslında size yazıp yazmamak konusunda çok kararsızdım ama vereceğiniz akılla kendimi daha iyi hissedeceğime eminim. Ben 21 yaşındayım. Erkek arkadaşım ise 28. Aramızdaki bu yaş farkı çok mu sizce? Sevgilim yurtta büyümüş. Annesi küçükken onu bırakıp gitmiş. Babası da o ilgisiz babalardan. Başından bir de nişan geçmiş. Yaşamı boyunca çok üzülmüş. Kendisi çok iyi biri, çok temiz kalpli, bana da çok değer veriyor ve çok seviyor. Bundan eminim ama sorun bende. Hâlâ onu sevip sevmediğimden emin değilim. Bazen çok seviyorum, “O benim canım” diyorum. Bazen de bir soğukluk hissediyorum ona karşı. Yanındayken çok mutluyum, yalnızken ise “Bu kadar yaş farkıla nasıl olacak bu iş?” gibi düşüncelere kapılıyorum. “Gerçekten seviyor muyum onu acaba?” diyorum. Hayatımda beş yıl boyunca kimse olmadı. Tabii birkaç kısa arkadaşlık yaşadım ama hepsinde terk edildim. Aşk acısını ben de biliyorum. Bazen ayrılmayı düşünüyorum ama “Beni seven bu kalbi nasıl üzerim?” deyip vazgeçiyorum. Aslında bu zamanda bu kadar iyi ve dürüst birinin beni sevmesi çok güzel değil mi? Ben üniversitede okuyorum. “Memurluk sınavına girip memur ol, çabuk kavuşalım” diyor... Hayatımda o kadar çok şey değişti ki kısa zamanda. Bu değişiklikler mi beni böyle endişelendiriyor? Rumuz: Sevda
Sevgili kızım, aranızdaki yedi yaş farkı neden bu kadar önemsiyorsun, anlamış değilim. Hani neredeyse aranızda 20 yaş fark varmış gibi değerlendirdiğini görünce şaşırmadım diyemem. Kızım eskiden eşler arasında en az altı-yedi yaş fark olmazsa aileler o beraberliğe sıcak bakmazdı. Erkeğin biraz büyük olup daha olgun davranması, ayrıca işini kurmuş, mesleğini eline almış olması çok önemliydi. Şimdilerde gençler bu kuralı yıkıp geçti. Üniversitede sınıf arkadaşlarıyla flört edip evlenmeyi düşünüyorlar. Evlilik de bir tür sınıf arkadaşlığı gibi sürüyor, pek de hoş olmuyor aslında. Arada saygı ve ciddiyet kalmıyor... Sanırım sizin ilişkinizde asıl sorun, senin onu pek fazla sevmemen. Onun sevgisi ve çok ilgili, iyi bir insan olması hoşuna gidiyor. İyi düşün taşın, onsuz olabilir misin, bir karar ver. O genç zaten hayatı boyunca hep üzülmüş, bir darbe de sen vurma.
Eski sevgilimi unutamıyorum
Güzin Abla çok karışık duygular içindeyim, ne yapacağımı bilmiyorum. Üç yıllık birlikteliğimi yaklaşık üç ay önce bitirdim. Bunun nedeni erkek arkadaşımın bana güvenmediğini anlamamdı. Aileler işin içine girince olanlar oldu. Aileme erkek arkadaşımla daha önce aramda geçen olayları anlattım. Bunlar rencide edici sözler, küfür, tokat gibi şeylerdi. Tabii ailem bunları öğrenince bana çok kızdı onlara söylemediğim için. Erkek arkadaşımdan da nefret ettiler. İlk başta ben de çok kızgındım. Özellikle de bana güvenmediğini anlayınca çok kırılmıştım. Olanları aileme anlattıktan sonra da ayrıldık. Daha sonra yaşadığım duygusal boşluktan dolayı biriyle görüşmeye başladım. İlk önceleri huzuru buldum onda, aşık olduğumu sandım. Fakat sonradan yaşadığımız ufak tefek tartışmalardan bunaldığım için, sürekli eski erkek arkadaşımı düşünür oldum. Biliyorum şimdi görüştüğüm gence de haksızlık ediyorum, o çok iyi biri. Ayrılmaya kalksam ne o bunu kaldırabilir ne de ben onu üzmeyi göze alabilirim. Buna rağmen kafamdan eski ilişkimi atamıyorum. Ne istediğimi ben de bilmiyorum... Rumuz: Karmakarışık
Kızım üç yıllık beraberliğin sırasında küfür işitmişsin, tokat yemişsin, rencide edilmişsin ama hâlâ o genci düşünüyorsun, hâlâ “Aklım onda kaldı” diyebiliyorsun. Tokat diye küçümseme, tokat da dayaktır. Daha flört ederken bir erkekten dayak yersen sonrası ne olur? Her gün gazetelerde şiddet gören kadınların durumunu okumuyor musun? Küfür, aşağılanma, dayak... Tüm bunlara razıymışsın da, tek sorun o gencin sana güvenmemesiymiş gibi yazıyorsun. Sana güvenmeyen, üstelik sana bunun için şiddet uygulayan bir adama asıl sen güvenmemelisin. Dolayısıyla bir an önce onu aklından çıkarmaya bakmalısın.