Paylaş
Sevgili Güzin Abla, oğlunu evlendirmek üzere olan bir anneyim. Ama şu anda perişan durumdayım.
Hayır, düşündüğünüz ve sıkça rastladığınız gibi müstakbel gelinimden şikayet etmeyeceğim size. Şikayetim, son derece özgürce, fütursuz bir şekilde evlerimize giren, ne kanundan ne de cezadan çekinen, umarsızca canımızı yakan hırsızlardan...
Ben İstanbul’un en nezih semtlerinden birinde, Kalamış’ta yaşıyorum. Bir oğlum ve bir kızım var. Eşim doktor, ben de eczacıyım.
Oğlumun evliliğine birkaç gün kala evimize hırsız girdi. Düğün hazırlıkları için ayırdığımız tüm parayı, gelinimize aldığımız takıları, oğlumuza aldığımız damatlık saati, evdeki laptop’u, fotoğraf makinesini ve daha birçok eşyayı çalıp götürdü.
“Allah cana vermesin” dedik. Dedik ama yine de canımız çok yandı. Her şeye rağmen Faruk Tınaz’ın yaşadığı olayı düşününce, evde olmadığımız bir sırada geldiği için şükürler, dualar ettik.
Karakol, polisler, soruşturma, evdeki parmak izi çalışmaları, hepsi tamam da... Çevremdeki hırsız mağduru pek çok kişiden duyduğum “Bunun üzerine bir bardak su için” sözü çok ağırıma gidiyor.
Gördüğüm kadarıyla yalnızca biz sıradan insanlar değil, ünlüler de bu olaylardan nasibini alıyor. Herkes bunu konuşuyor ama hırsızlık olaylarında en ufak bir gerileme yok. Tam tersine giderek artıyor. Artık mağdur ünlü olmadıkça gazetelerde bile yer almayan bu olaylar sanki kanıksanmış gibi.
Diyeceksiniz ki “Bu kadar parayı ve altını evde tutmasaydınız, bir banka kasasına yatırsaydınız, eve alarm taktırsaydınız”... Doğru, haklısınız. Peki biz önlem almak için bunca uğraşırız da yetkililer ne yapar? Yasalar, cezalar neden caydırıcı değildir?
“İşsizlik arttıkça hırsızlık da artıyor” deniyor. Açlıktan ekmek çalan, hastası için ilaç çalan, evdeki minik bebeğine mama almak için para çalanlar tecrübesiz olduklarından kolaylıkla yakalanıyor, hemen cezalandırılıyor. Ama ya örgütlü olarak çalışan bu çeteler? Şu anda Fenerbahçe ve Kalamış’ta fink atıyorlar.
Bir hafta kadar önce de bir arkadaşımın oturduğu apartmanın dört dairesine birden girdiler ve şu ana kadar yakalanmadılar. Canı yanan, yandığıyla kalıyor.
Bir de benim ve aynı dertten yakınan dostlarımın sesine kulak verin dertlerin sevgili Güzin Abla’sı... Yetkililer bizi duymazlar ama belki size kulak verirler.
Halide T.
Bilmem o sıralarda da okurum muydunuz ama ilginç bir rastlantı olarak, ben de bundan sekiz yıl önce, kızımı evlendirmeye hazırlanırken, kış ortasında otomobilimi hırsızlara devredivermiştim!
Aynı gece kızımın da, halen taksitlerini ödediği otomobilini alıp götürüvermişlerdi. Gazetelerde, televizyonlarda kızımla ağlamaklı halimiz boy boy yayınlandı. Ama ne hırsızlar yakalandı ne de otomobiller geri döndü.
Kızımın evliliği için çırpınırken çektiğim o sıkıntıyı bir ben bilirim bir de Allah. Kısacası, şu gök kubbenin altında değişen pek bir şey yok sevgili okurum...
Kocamın bir sevgilisi var ama onu terk edemiyorum
Sevgili Güzin Abla, ben 33 yaşında, 10 senelik evli, iki küçük çocuk annesi bir genç kadınım. Bahtım çok karaymış ablacığım. Çünkü çok mutsuzum..
Kocamın bir sevgilisi var, bundan eminim. Ama çocuklarımın hatırı için kocamı terk edemiyorum.
Bu utanmaz adam, ben ve çocuklarım evde olmadığımız zamanlarda sevgilisini eve getirmekten de çekinmiyor.
Bir kez onları evde yakaladım. Bana onu iş arkadaşıymış gibi tanıttı, bir de üstüne kahve yaptırdı.
Bütün parasını o kadınla harcadığından eminim. Üstelik bu kadınla ilgili bir şey de söyleyemiyorum, çünkü beni dövüyor.
Çok yıprandım. Kocamı yeniden elde etmek için ne yapabilirim? Sizden başka dertleşebileceğim kimsem yok. Yardım edin bana...
Rumuz: Yapayalnız
Haline gerçekten üzüldüm, ancak bugüne kadar bu derdi neden çektin demekten de kendimi alamıyorum. “Çocuklarım için” diyorsun ama onların da mutlu olduklarını hiç sanmıyorum.
Şimdiki çocuklar o kadar zeki ve uyanıklar ki, kim bilir onların dünyasında ne fırtınalar kopuyordur.
Eşini söz konusu etmiyorum bile. Ancak görüştüğü o ahlaksız kadın senin evine gelip, kahveni içmeye utanmıyor anlaşılan. Sana önereceğim tek şey, onları baş başa bırakman.
Bırak ikisi sonunda birbirini yesin. Nasıl olsa aralarındaki engel kalkınca ve kocanın parası da tükenince kavgalar başlayacaktır.
Hemen bir iş bul ve çalış. Bu hayırsız adamı yeniden kazanmayı düşüneceğine, onu bir an önce terk edip kendine ve çocuklarına yeni bir hayat çizmeye bak.
Paylaş