Güzin Abla, benim size danışmak istediğim ciddi bir sorum var.
21 yaşında, üniversitede okuyan bir genç kızım ve bir ay sonra evleniyorum. Ancak belki beni ayıplayacaksınız ama cinsellik ve özellikle de doğum kontrol yöntemleri hakkında hiç bilgi sahibi değilim. Bana bu konuda yardımcı olursanız, size ömür boyu minnet duyacağım. Çünkü sizden başka güvenebileceğim kimse yok.
Arkadaşlarım saçma sapan şeyler anlatıyorlar. Kimi gözümü korkutuyor, kimi daha ilk geceden hamile kalabileceğimi söylüyor. Bu çok kötü olur, çünkü evlensem de çocuk için henüz çok erken... Önce okulumu bitirmek istiyorum. Lütfen bana açıklayın; ne yapayım, güvenli bir seks için nasıl bir yöntem uygulayayım?
RUMUZ: CAHİL KIZ
Sevgili kızım, senin gibi birçok genç okurumun bu konudaki mektupları birikti. Artık daha fazla bekletmek gereksiz deyip, şu doğum kontrol yöntemlerini toplu şekilde yazayım, kızlarıma yardımcı olayım dedim.
O yüzden bugünkü köşemi tamamen bu konuya ayırdım.
İstediği zaman ve istediği sayıda çocuk sahibi olmak, her kadının en doğal hakkıdır. Bu nedenle aile planlaması hem anne hem de çocuk sağlığına zarar vermeyecek doğum kontrol yöntemleriyle yapılmalı... Elbette her genç kadın mutlaka bir uzman doktorun bilgisine başvurmalı, düzenli kontrollerini yaptırmalı. Doktorun önerisi ön planda tutulmalı. Çünkü her kadının bünyesine uygun bir doğum kontrol yöntemi vardır mutlaka. Bu kullanan kişinin yaşam biçimine, sağlık durumuna ve kişiliğine uygun olmalı...
İşte günümüzde en sık kullanılan yöntemler:
Doğum kontrol hapları: Günümüzde en sık başvurulan yöntem olsa da, her kadın tarafından kullanılamıyor. İçerdiği östrojen ve progestoron doğal kadınlık hormonlarıdır. Yeni geliştirilen türlerinde, yan etkiler en aza indirilmiştir.
Hap almaya adetin ilk günü başlanır ve 21 gün süreyle günde bir tablet alınır. 7 gün ara verildikten sonra tekrar aynı şekilde başlanır. Bu 7 gün içinde adet görülür. Burada en önem verilmesi gereken, günlük tabletleri unutmamaktır. Çünkü unutulduğunda koruyuculuğu azalır.
Hap, içerdiği hormonlar nedeniyle kadının yumurtalıklarının yumurta üretmesini önler. Böylece gebe kalmak mümkün olmaz. Ancak şeker hastaları, yüksek tansiyon hastaları, kalp ve damar hastalığı olanlar veya bunlara yatkın olanlar ile kanser hastaları hapı kullanamaz. Hap kullanırken asla sigara içilmemelidir. Bıraktıktan sonra tekrar kolaylıkla hamile kalınabilir.
Hormon enjeksiyonları: Genellikle aylık ya da üç aylık enjeksiyonlar olarak uygulanan bu yöntem, hap gibi östrojen ve progesteron hormonu içerir. 28 günde bir yapılması en uygunudur. İlaç kullanımının ilk aylarında düzensiz kanamalar görülürse de adaptasyon dönemi sonunda bu durum düzelir.
Daha çok günlük hap almayı unutma eğilimindekiler bu yöntemi kullanmalıdır. Üç aylık iğneler ise sırf progesteron hormonu içerir. Kullanımları esnasında adet düzensizlikleri ve tamamen adetten kesilme gibi şikayetler görülebilir. Her iki ilacın bırakılması durumunda da kısa bir süre sonra normal doğurganlık durumuna dönülür.
Rahim içi araçlar (spiral): Uzun yıllar önce bulunduğunda, spiral asrın buluşu olarak nitelendiriliyordu. Tabii günümüzde çok gelişmiş çeşitleri üretildi. Plastikten yapılan, bakır ilaveli rahim içi araçlar en ideal olanlarıdır. Şimdi progesteron hormonu ilaveli rahim içi araçlar da kullanılıyor.
Adet kanamasının hemen sonrasında doktor tarafından basit bir yöntemle rahme uygulanır. Tabii bu arada vajinal bir rahatsızlığı olanlara takılmamalıdır. İdeal koruyuculuk süresi, bakırlı olanlarda 5 yıl, hormonlu olanlarda 1 yıldır. Spiral takılan kadınlar her yıl düzenli olarak doktor muayenesini ihmal etmemelidir.
Hiç doğurmamış genç kadınlara pek uygun değilse de bugün artık küçük tipleri de bulunabiliyor. Spiralin de aşırı adet kanamaları, düzensiz adet dönemleri, kasık ağrıları gibi bazı yan etkileri olabiliyor.
Diyafram ve femidom: Kadın prezervatifleri diyafram ve femidom, hem istenmeyen hamileliği önlüyor hem de cinsel yolla bulaşan hastalıklardan korunmayı sağlıyor. Kadın doğum uzmanından alınan kısa bir eğitimle, kolaylıkla uygulanabiliyor.
İlişkiden önce, herhangi bir zamanda uygulandığından ilişki sırasında yaşanan stresi ortadan kaldırıyor. Ancak bu yöntem yeni evli, tecrübesiz genç kadınlar için pek de uygun değil. Kimyasal sperm öldürücüler tek başına çok güvenilir bir yöntem olmasa da, diyaframla birlikte kullanıldığında her iki yönde etkisi artacaktır.
Prezervatif: Erkekler için günümüzde mevcut tek yöntemdir. Doğum kontrolüne ilaveten cinsel yolla bulaşan hastalıklardan koruyuculuğu da unutulmamalıdır. Ancak tek kusuru delinebilmesi ve bu şekilde koruyuculuğunu kaybetmesidir. Ayrıca psikolojik açıdan erkeği huzursuz ettiği de bilinmektedir.
Ertesi gün hapları: Ertesi gün hapları olarak bilinen ve ancak acil durumlarda kullanılabilen yöntem, doğum kontrolü sağlanmamış, gebelik riski bulunan ilişki sonrasında tercih edilebilir.
2 haplık ilk doz cinsel ilişkiden sonraki gün en kısa sürede, ikinci 2 haplık doz da, ilk dozdan 12 saat sonra kullanılır. Bu yöntem bir ay süresince, birden fazla kullanılmamalı. Çünkü ertesi gün hapı sadece korunmasız ya da şüpheli acil durumlar için geçerli.
Ameliyatla kısırlaştırma: Bu tür kısırlaştırma hem erkek, hem de kadına uygulanan ancak son çare olarak kullanılması gereken bir yöntemdir. Ancak hayatı boyunca bir daha kesinlikle çocuk düşünmeyen, çocuk sahibi çiftler için uygundur. Kadınların tüplerinin bağlanması, genellikle ikinci bir sezaryenle doğum sonrası uygulanır. Erkeklerde de (vasektomi) üreme kanalının bağlanması şeklinde yapılır.