Cumartesi yayınlanan romantik aşk mektubu aslında bana aitti
Paylaş
LinkedinFlipboardLinki KopyalaYazı Tipi
Sevgili Güzin Abla, ben Mehmet Coşkundeniz... Posta Gazetesi Yazıişleri Müdürü...
Ama daha çok "Aşk Doktoru" olarak tanınırım. "Aşk Doktoru" olarak yazarım. 9 tane kitabım var, belki duymuşsunuzdur. Uzun yıllardır takipçinizim. Annenizle başlayıp sizinle devam eden Güzin Abla fenomeninin hayranı olduğumu rahatlıkla söyleyebilirim. Bazen okurlarım, "Siz Aşk Doktoru’sunuz, peki sizin aşk sorununuz olursa kime başvuracaksınız?" diye sorarlar. Ben hiç çekinmeden "Güzin Abla’ya" yanıtını veririm. Ve Güzin Abla, o gün geldi... Size başvurmak zorundayım. Hayır, aşk mağduru değilim, intihal mağduruyum. Yazılarımdan birini alıp size yollayan, "Çukurova Üniversitesi’nden Muhittin E." rumuzlu yazı hırsızının mağduruyum.
Ferhat Göçer’in şarkısı eşliğinde, okurken ne kadar duygulandığınızı anlattığınız o yazının büyük bir bölümü benim yazımdır Güzin Abla... O yazı 2000 yılında yazılmıştır. Adı "Aşka davet"tir. Posta gazetesindeki köşemde yayınlanmıştır. "Aşk Bize Yakıştı" adlı kitabımda da yer almıştır. Sevmekten korkan, beni hep kendinden uzak tutan bir sevgiliye yazılmıştır.
Her kelimesi yüreğimden kopmuş, her kelimesi bir aşığın yaşadığı imkansızlığın tarifidir. Yazılarım bebeğimdir. Biri benim yazımı alıp, altına kendi imzasını atıp bir yerlerde yayınladığında içim acır, yüreğim örselenir, ruhum sıkışır. Köşenizde yazımı okuduğumda da aynı şey oldu Güzin Abla.
Şimdi, bir şey için sevinin, bu yazıyı yazan ben, henüz kır saçlı değilim. Evet hálá böyle seven erkekler var, biri de benim. Romantizm ölmedi, ölmeyecek de. Bunun dünyadaki son temsilcisi ben olsam bile, son nefesimi verene kadar romantizmden vazgeçmeyeceğim.
Ben bu yazı hırsızlarıyla yıllardır uğraşıyorum. Hadi bir vatandaş, yazıyı çalmış size göndermiş. Benim iki yazımı birden çalıp kitabında yayınlayan bile oldu. Böyle rastladığım zaman mücadele etmeye çalışıyorum işte. Bir seferinde bir okurum bana, bir yazımı kendisininmiş gibi gönderip değerlendirmemi ve beğenirsem yayınlamamı istedi. O kişiye yazının bana ait olduğunu söylediğimde, "Ne yani beni yalancılıkla mı suçluyorsunuz?" bile dedi. Yüzsüzlüğe bakar mısınız?
Güzin Abla, size bu yazımın orijinalini gönderiyorum. Acaba "Aşka davet" başlıklı yazımla ilgili bu açıklamamı köşenizde yayınlayabilir misiniz?
Mehmet Coşkundeniz
Posta Gazetesi Yazıişleri Müdürü
Çok sevgili "Aşk Doktoru", her şeye rağmen bu yazı vasıtasıyla sizi tanıdığıma sevindim. Kitaplarınızı maalesef okumadım ama zaman zaman Posta gazetesindeki yazılarınızı okurum. Bana gelen mektuplara benzer okur mektuplarına yorumlarınız kadar, kendi duygu ve düşüncelerinize yer verdiğiniz yazılarınızı da beğenir, izlerim.
Üzüldüğünüz konuya gelince... Evet şimdi bana gönderdiğiniz "Aşka davet" başlıklı kendi yazınızı okuyunca, hayretler içinde kaldım. Çünkü bu eski bir yazı da olsa, çok üzücü... Bana bu ayrılık mektubunu gönderen beyefendi belki bir eğitimci de olabilir. Yazıyı uzatmış, eklemeler yapmış, araya cümleler katmış ama sonuçta sizin yazınızdan bire bir alıntı yapmış. Bazen şöyle bir şey oluyor, internette dolaşan, isimsiz, sahipsiz bazı öyküler geliyor bana...
Çok güzel, çok anlamlı öyküler bunlar... Ama altında imza olmadığından bunun sadece bir sahipsiz öykü olduğunu, ya da gönderenin, yazarını bilmediğini anlıyorum. Zaten böyle bir şey olunca da hemen geri dönüyor ve soruyorum, "Yazarı kim, biliyor musunuz, yazabilir miyim bu öyküyü" diye... Ama altta imzası olunca, inanıyorum. Eminim siz de olsanız inanırdınız...
Ne mutlu ki yine bizim kuşağımızla aynı şeyleri hissedebilen sizin gibi yüksek değerli gençler de kalmış.
"Aşka davet" başlıklı yazınızı tekrar yayınlayamasam da, size yardımcı olmak isterim. Bilgim olmayan bir konuda istemeden de olsa, sizi üzmüşsem, lütfen bağışlayın. Üstelik yaşımız tutmasa da aynı meslekten bir arkadaşımsınız. Bu nedenle bu haksızlığı dile getirdiğiniz mektubunuzu yayınladım. Böylece okurlarım da, cumartesi günkü "Söyle ey sevgili sen aşık olmayı başarabilecek misin?" başlıklı yazının gerçek yazarını tanımış olacaklar ve bu yazıyı beğenmişlerse "Aşk bize yakıştı" adlı kitabınızdaki diğer duygulu yazılarınızdan da keyif alabilecekler.
Onu bir kez gördüm o bile yetti bana
Merhaba Güzin Abla, herkese yardımcı olduğun için sana teşekkür ediyorum. Benim hem sevdiğim kişiyle hem de annemle sorunum var. Annem bu ilişkiye çok karşı, kesinlikle istemiyor. Biz internette tanıştık, tanışalı üç sene oldu ve o hálá beni seviyor. Biz Almanya’dan İzmir’e geldik. O da beni İzmir’e görmeye geldi; "Ne olursa olsun geleceğim, her şeyi göze aldım" demişti ve ailesiyle bize geldi ama annem onları kovmaktan beter etti, ailemizi rezil etti. Bir de üstüne üstlük beni dövdüler dedemle beraber. Bütün suçlu ben oldum; onlara neden haber vermemişim İzmir’e geleceklerini diye. Gelmeyin mi deseydim?
Biz bir süre sonra Almanya’ya geri döndük, orada bana yapmadıkları kalmadı, hep baskı altındaydım; telefonum, bilgisayarım elimden alındı. Para da vermiyorlardı, tehdit ediyorlardı ve hep takip ediliyordum, artık eve bile gelmek istemiyordum. Ama ne olursa olsun biz ayrılmadık, hiç pes etmedik ama annem hálá onu istemiyor. Çok mutsuzum, ne yapacağımı bilmiyorum.
Hele babamın hiçbir şeyden haberi yok; öğrense beni öldürür, "Senin nasıl erkek arkadaşın olur" diye. Aslında o benim erkek arkadaşım ama elimi bile tutmadı. Sadece 5 dakika bakıştık başka da bir şey olmadı aramızda. Onu çok seviyorum, onu bir kez gördüm ya, o bile yetti bana. Seni çok seviyorum abla, lütfen hemen cevap yaz.
RUMUZ: MASUM KIZ18
Canım kızım, neden bana yaşını, başını yazmadın, hakkında en ufak bir şey bilmiyorum. Sevdiğinle ilgili de hiç ayrıntı vermemişsin. Annen neden onu istemiyor. İnternette tanıştığınız için mi, işi gücü olmadığı için mi, yoksa senin yaşın henüz çok genç olduğu için mi? Bütün bu belirsizlikler içinde sana ne diyeyim ben şimdi. Bazen bir annenin kızına bu kadar baskı yapmasına çok öfkeleniyorum ama bazen okuduklarım karşısında "haklıymış kadıncağız" demekten kendimi alamıyorum. Eğer gerçekten sevginiz karşılıklı ve gerçekse, sabredip beklemeyi bileceksiniz kızım. Annenin bu olumsuz tavrının nedeni neyse, onu düzeltmek için çaba göstermelisiniz.