Paylaş
Merhaba Güzin Abla, ben yurtdışında yaşayan bir kadınım. Biri 28 diğeri 21 yaşında iki oğlum, bir de 16 yaşında kızım var.
İlk eşimden 2015’te, 1.5 sene ayrı evlerde yaşadıktan sonra boşandım.
Geçen yılın sonlarında yeniden evlendim. Eşim yaşça benden küçük ve Türkiye’de yaşıyor, yanıma gelmek için de vize işlemlerinin bitmesini bekliyor.
Sıkıntım şu... Bu evlilik yüzünden çocuklarımla aram açıldı. Türkiye’de yaşadığı için eşimi yeterince tanıma fırsatları olmadı, bu yüzden de çok önyargılı davranıyorlar.
Hayatta hep çocuklarıma öncelik tanıdım. Gençliğimden beri çalışıyorum, çocuklarımı ben büyüttüm. Geçen yaz büyük oğlumu bütün masraflarını yine kendim karşılayarak evlendirdim. Ama yetmedi.
Bu evlilik yüzünden büyük oğlum artık benimle konuşmuyor.
Ortanca oğlum 9 ay kadar konuşmadı, şimdi babasında kalıyor ama aramız geçen aylara göre daha iyi, hiç değilse görüşüyoruz.
Kızım ise çok tepkili, yeni eşim yanıma geldikten sonra babasının yanına taşınmaktan söz ediyor.
Oysa eşim çok vicdanlı, çok iyi biri. Babasız büyümüş, hiç aile sıcaklığı yaşamamış. Tanısalar severler eminim...
Yıllar sonra biraz olsun kendimi düşünmek istedim, mutlu oldum diye neden bunları yaşıyorum? Yeniden evlenmek benim de hakkım değil mi?
◊ RUMUZ: MUTLULUK HAKKIM DEĞİL Mİ?
YANIT
Sevgili okurum, Türkiye’den ve yaşça kendinizden küçük bir eş seçmenizin nedenini pek anlatmamışsınız.
Dolayısıyla o konuda hiçbir fikrim yok.
Anladığım kadarıyla siz de Türkiye’de yaşadığı için eşinizi yeterince tanıma fırsatı bulamamışsınız. Onun merhametli, iyi bir insan olduğunu söylüyorsunuz ama 16 yaşındaki kızınız onu bir nedenle benimseyememiş.
Erkek evlatlarınızın onu reddetmesi ise bana normal geldi. Çünkü genellikle erkek çocuklar, annelerini boşandıktan sonra bir başkasıyla yan yana görmek istemez. Bir yandan da yeni eşinizin sizden çok küçük olmasını kabullenemiyorlar anlaşılan. Ayrıca babalarının onları etkilemiş olma ihtimalini de göz önünde bulundurmak gerek.
Elbette sizin de mutlu olmaya, yeniden evlenmeye ve yeni bir hayat kurmaya hakkınız var.
Çocuklarınızı kendi çabalarınızla büyütmüş, belirli bir yaşa getirmişsiniz.
Görevinizi fazlasıyla yapmışsınız. Biraz da kendinizi düşünmek en doğal hakkınız. Ama işte kafamı kurcalayan, yeni eşinizi yeterince tanıyıp tanımadığınız konusu...
Ona hem kendinizi hem de genç bir kızı emanet edebilecek kadar güveniyor musunuz? Bu güveni kazanmak için ne yaptı? Kızınızın ona güven duymadığını hiç aklınıza getirdiniz mi?
Keşke böyle çok az tanıdığınız ve neredeyse oğullarınız yaşında bir genç adam yerine, daha yakın çevrenizden, çocuklarınızın da tanıdığı ve güven duyabileceği birini kendinize eş olarak seçebilseydiniz. Belki bugün bu sorunları yaşamazdınız.
Ama artık olan olmuş.
Bırakın kızınız yine bir süre babasında kalsın.
Sonuçta sizi özleyince dönüp gelir.
Baskı yapmazsanız, kendi kararını kendi verecek ve belki de daha çabuk dönmek isteyecektir.
Paylaş