Cerrahın aşık olduğu "Küçük Kız"ı çok samimi buldum

Sevgili Güzin Abla; şu an "KÜÇÜK KIZ" rumuzlu okurunuzla yazışıyor olmayı isterdim.

Ne kadar mütevazı, samimi bir mektup yazmış size. Doğrusu doktor beyin düşüncelerine şaşmamak gerek. Ona hayran olması çok doğal gibi geldi bana. Hem yaşının küçük oluşu hem henüz lisede okuyuşu kendini yetersiz hissetmesine neden olmuş. Halbuki doktorluk gibi meşakkatli bir işte çalışan bir beyin mesela bir atom mühendisi hanımla ya da kendisi gibi bir cerrah hanımla evlenmek isteyeceğini hiç sanmam. İki cambaz bir ipte oynamaz. Zaten onunki çok zor bir hayat; evde onu bekleyecek, sosyal hayatını düzenleyecek, yani kendi yaşamını hafifletecek ve açıklarını kapatacak bir eşle daha iyi anlaşacağını düşünüyorum.

Ancak olgun yapısına rağmen, yaşı çok küçük ve hayatı tanımıyor. Mesela 20 yaşından sonra evlilik düşünmesi, kendisinin de ne istediğini bilmesi, tercih edilen değil tercih eden konumda olması daha güzel olur. Burada başkasının hayatı hakkında yazı yazmak biraz yersiz geliyor. Ama o kadar tatlı ve samimiydi ki kendime engel olamadım. Küçük okuyucunuza sevgilerimi iletiyorum.

Bu arada ben eşimle tanıştığımda 18 yaşındaydım evlendiğimde ise 24, asla bir macera değildi evlilik gözümde. İnsan aşka kanmadan iyi düşünüp tartmalı karşısındakini. Ama ben aşkı da eşimde bulduğum için şanslıyım. Feyza hanım, siz de annenizden devraldığınız bu zor görevi başarıyla yürütüyorsunuz. Sizi yürekten kutluyorum.

RUMUZ:A.A.


Doğrusu ya okurlarımın bazen mektuplara yorum getirmeleri benim çok hoşuma gidiyor. Başkalarının yaşamına karışmak değil bu... Öyle olsa bile tecrübe sahibi insanların gençleri uyarmaları onları pek çok üzücü olaydan korur. Hem zaten benim yaptığım da bu değil mi? Onlar ister sizi dinlerler ister dinlemezler kendi kafalarına göre hareket ederler ama siz bildiğinizi onlara aktarmakla mutlaka onların iyiliği için çaba gösteriyorsunuz.

Bu küçük kızımıza ben de bu genç doktorun kendisi için bir şans olduğunu ama yine de kendine güvenip mutlaka üniversiteye girmesi gerektiğini yazdım. O zaman hayata daha değişik bir açıdan bakıp, kendisi için de daha kolay karar verecektir.

Mastürbasyon yaparken bekaretimi kaybetmiş olabilir miyim

Güzin Abla, benim sorunum bekaret. İlk regl olduğumda öleceğimi sanmıştım. Annem, babam ve iki yetişkin ablam olmasına rağmen benimle ilgisiz oluşları, bu konuda hiçbir şekilde açıklama yapmamaları belki de böyle bir hataya düşmemin en büyük nedeni. Bir de tabii babamın her Allah’ın günü aldığı müstehcen yayınlar... Çocukluktan gençliğe geçiş dönemim, ailemin ilgisizliğinden kaynaklanan kısmi bunalımlarımla geçti... Bu dönemimde mastürbasyon yapıyordum. Gerçekten bundan çok utanıyorum ve kendimden iğreniyorum.

Bir gün yine aynı şeyi tekrarladıktan sonra iç çamaşırımın kanlanmış olduğumu gördüm.

Kızlık zarının ne olduğunu bilmediğim için adet oldum sandım. Ama bugün adet olup olmadığımı hatırlamıyorum maalesef.

Bu yüzden evliliği düşünemiyorum bile. Küçük bir muhitte oturuyorum. Doktora gitmem imkansız gibi bir şey. Ama bu şüphe her geçen gün içimi kemiriyor. Ne olur bana bir akıl verin. Her şeyi göze alıp doktora gitsem mi? Yoksa yarın bir talip olduğunda her şeyi açık açık söylesem mi?

Artık insanlar evliliğe neden bu kadar karşı çıktığımı sorar oldular. Akıllara başka şeyler geldiğini hissediyorum. Lütfen bana yardımcı olur musunuz?

RUMUZ: GRİ HAYAT

Sevgili kızım, elbette yapman gereken en iyi şey, bir kadın doğum uzmanına gidip danışman. O sana gerçeği söyleyecektir. Ama sana asıl söylemek istediğim, annen ve ablalarının sana karşı ilgisizliğinin seni ne kadar zor durumlara düşürdüğünü bilmek zorunda olmaları... Bir annenin kızına, hiç değilse ablanın kardeşine genç kızlığa geçiş dönemini, buluğ çağını anlatmamış olması bence çok büyük bir suç hatta günah diyebilirim. Bir genç kızın tüm hayatını alt üst edecek işte senin gibi cehalet nedeniyle birtakım hatalar yapması ya da korkulara kapılması işten bile değil. Bir uzmanla mutlaka gidip tüm samimiyetinle konuş, sorunlarını paylaş...

Sevdiğim adamın hem Türkiye’de hem de Almanya’da eşi var

Sevgili ablacığım, ben 19 yaşında genç ve güzel bir kadınım. Burada tanıştığım bir adama aşık oldum. Ancak bu adam hem babam yaşında hem de benim dışımda iki ayrı kadınla beraberliği var. Bu adam hem Türkiye’de hem de Almanya’da iki ayrı kadınla evli. Ülkemdeki eşinden de buradaki eşinden de ikişer çocuğu var. Şimdi de benimle ilişki kurdu. Beni çok sevdiğini ve benimle evleneceğini söylüyor. Ben de onu çok seviyorum ama tereddüt ediyorum. Bu adamdan bana hayır gelir mi? Onunla evlenirsem mutlu olabilir miyim? Bir türlü karar veremiyorum.

RUMUZ: ÜÇ EŞLİ

Kızım elbette tereddüt içinde olursun. Bu adamın iki ayrı ülkede, iki ayrı karısı varmış. Bunlar nasıl evlilikler anlayabilmiş değilim ya... Mutlaka birisinden biri imam nikáhlı eşidir. Orada kendini nasıl bekar göstermiş de yeniden evlenebilmiş. Tabii bu evlilikler, nikáhsız yaşamak şeklinde de olabilir... Elbette seninle de yine aynı şekilde nikáhsız bir beraberlik yaşamak istiyor. Bu arada diğer eşlerinden de tamamen kopmayacağı ortada. Bu adamın baban yaşında olduğunu söylüyorsun. Böyle bir adamdan ne bekliyorsun? Tıpkı diğer eşlerine yaptığı gibi bir süre seninle olup, gençliğinden ve güzelliğinden yeteri kadar keyif aldıktan sonra bir başkası için seni de bırakacak. Bu genç yaşta, hayatını bu şekilde harcamamalısın. Seni seven yakınlarının acı çekmesini elbette istemezsin.
Yazarın Tüm Yazıları