Sayın Güzin Abla, ben evli ve iki çocuk babası, 58 yaşında genç bir adamım.
Evet, genç diyorum çünkü kendimi gerçekten dinç ve gençlere taş çıkartacak gibi görüyorum. Her bakımdan sağlıklı birisiyim. Eşimle 26 yıldır, iyi kötü günlerimiz oldu, sonuçta o benim çocuklarımın annesidir. Ona saygım sonsuz ama işte aması var... Ben çalıştığım iş yerinde bulunan genç hanımlardan birine çılgın gibi tutuldum. Üstelik bu kız pek güzel de sayılmaz. Ama gelin görün ki, ben onu deliler gibi seviyorum. Her an aklımdan çıkmıyor. Bir dediğini iki yapmıyorum. Ona devamlı hediyeler alıyorum. Ona çok bağlandım. Bu genç kız 23 yaşında ve bekár. Ama onu deliler gibi kıskanıyorum. Yatarken aklımda, kalkarken aklımda. Her an onun yanında olmak istiyorum. Düşündüğünüz gibi onunla herhangi bir ilişkim olmadı. Hatta öpüşmedik bile. Sadece onu öylesine seviyorum ve onu görmeden duramıyorum. Senden ricam ben bu kızı aklımdan nasıl çıkarayım? Bu ilişkiyi nasıl bitireyim. Bir akıl ver. Yoksa ben ihtiyarlık krizine mi girdim? Şu andropoz dedikleri hastalığa mı tutuldum? Bunun tedavisi yok mudur?
RUMUZ: BU NASIL SEVDA
Sevgili okurum, her ne kadar kendinizi çok genç hissetseniz de sonuçta, 58 yaşında bir ihtiyar delikanlının böyle olmayacak bir aşka kapılması pek akıllıca değil elbette. Sizin de çok iyi teşhis ettiğiniz gibi yaşlanma kompleksine kapılan erkeklerde sık sık görülen bir sorun bu. Kendinizi ne kadar genç ve dinç hissetseniz de, yine de zaman zaman yaşlandığınızı, genç kızların eskisi gibi size ilgi gösteremeyeceğini, eski heyecanları yaşayamayacağınızı düşünüyorsunuzdur. Son çırpınışlar olarak belkide bu hediyeleriniz ve kendisine gösterdiğiniz ilgi nedeniyle size karşılık verir gibi görünen, büyük ihtimalle numara yapan, bu genç hanıma bağlanmışsınız. Olmayacak bir ilişkiye girdiğinizin siz de farkındasınız. Ama bence bu genç hanım size bir yandan yakınlık gösterip, bir yandan da parmağında oynatmakta. Sizin yaşınız ve tecrübeniz belki de maddi olanaklarınızdan sebeplenmek için size yüz veriyor olabilir. Bakalım bu hediyeleri kesip, her istediğini yapmaktan vazgeçtiğinizde ne yapacak? Sizden bir çıkar sağlayamasın bakalım. O zaman gerçek yüzünü gösterecektir. Bana kalırsa, mantığınızı kullanın, eşinize çocuklarınıza dört elle sarılıp, bu yaş dönemi krizini onların sevgi ve şefkatlerine sığınarak atlatmaya bakın. Başaramazsanız, elbette bir psikolojik tedavi görebilirsiniz. Böyle bir karar alırsanız eğer bana tekrar yazın, size uygun bir uzman önerebilirim.
HER TARTIŞMADA, ELİMDE OLMADAN, ONU DÖVÜYORUM
Selam Güzin Abla, ben 31 yaşında serbest meslek sahibi genç bir erkeğim. Bundan 10 yıl önce eşimle birbirimizi deliler gibi severek evlendik. Eşim üniversite mezunudur. Ben ise ilköğretimden mezunum. Biz önceleri bunun sorun olmayacağını düşündük. Fakat ileriki zamanlarda farkına vardım ki, aradaki seviye farkı kavgalarımızı artırdı. Bir kez tartışırken karım bana "Sen lise mezunu bile değilsin, sen ne bilirsin" dedi. Bu benim gururuma çok dokundu, ona olan sevgim nefrete dönüştü. Şimdi artık her tartışmamızda onu dövüyorum ama dövdükten sonra da çok pişman oluyorum. Buna rağmen, her defasında en ufak bir problemde, parlıyorum. Şimdi benden ayrılmak istiyor ama ben istemiyorum. O da kendince haklı... İşte onun o sözünden sonra tüm duygularım değişti. Onu dövmekten kendimi alıkoyamıyorum. Lütfen bana yardımcı olun.
RUMUZ: İRADESİZ
Bak oğlum, benim yazılarımı okuyorsan bilirsin, dayağa ne kadar karşı olduğumu görürsün. Ve bağışla ama, bence dayak atan erkek, kendi zayıflığını kaba kuvvetle örtmeye çalışan aşağılık kompleksi içinde biridir. Zaten burada sen de eşinin üniversite mezunu olup, senin ancak ilköğretimi bitirebilmiş olmandan duyduğun huzursuzluğu dile getiriyorsun. Bu durumun onurunu kırdığını söylüyorsun. Tabii burada eşin de böyle bir söz sarf etmemeliydi. Onun da hatası var ama, bu sözü bilmem ne gibi bir tartışma sonucu söyledi. Onun öylesine damarına basmış olmalısın ki, seni en zayıf noktandan vurmak istemiş. Kadınlar bunu bazen çok üzüldüklerinde ve öfkelendiklerinde yaparlar. Senin eğitim düzeyinle, eşinin eğitim düzeyi arasındaki bu fark eğer aranızda sorun olmaya devam edecekse, sen eşini her şeyi fırsat bilip dövmeyi sürdüreceksen, gerçekten boşanmalısınız. Karının bunu hak ettiğini sanmıyorum. Hiçbir kadın dayağı hak etmiyor bana kalırsa. Madem "Artık ona karşı sevgim kalmadı" diyorsun, o halde neden boşanmıyorsun? Bence sen karını hálá seviyorsun ama kırgınsın ve aklın sıra üstünlüğünü bu ilkel davranışla göstermeye kalkışmışsın, çok yazık.
Çıktığım kızlarla cinsellik yaşamadığım için mi hatalıyım
Bana da yardımcı olur musun abla? Ben bugüne kadar 3 kız sevdim ama hiçbiriyle cinsellik yaşamadım. Onlar için böyle bir şey düşünmedim. Tam tersi, hangi kızla çıksam, hep ciddi düşünmüştüm. Son olarak, internette biriyle tanıştım. Nasıl oldu anlamadım; ama ikimiz de birbirimizi görmeden bağlandık. Beni çok sevdi ama chat yaparak tanıştığımız için her şeye "hayır" diyor. Onunla tanışalı 8 ay oldu. 4 aydır da askerim. Onu çok seviyorum, o da beni sevdiğini söylüyor. Ama benimle ciddi bir ilişki düşünmüyor, ne yapacağımı bilmiyorum. Ben bugüne kadar hiç kimse hakkında kötü düşünmedim. Karşımdaki kızı çok sevdim ama her seferinde yüz üstü bırakıldım. Kimi sevdimse hep o beni bıraktı. Sence çok sevip, kızların namusuna söz getirecek bir şey yapmadığım için mi hatalıyım? Onlarla cinsellik yaşamayı düşünmediğim, saygı duyduğum için mi terk edildim. Bilemiyorum. Şimdi yine çıkmazdayım. Sevdiğim kızın güvenini sağlayamadım, onu nasıl sevdiğimi anlatamadım. Ne olur, bana yardım et; mektubumu gazetede yayınlarsan çok sevinirim.
RUMUZ: SERSERİ/BİTANESİ
Sevgili oğlum, böyle düşünme. Belki bugünün gençleri biraz fazla cinselliğe eğilimli görünüyor ama, aklı başındakiler arasında senin gibi düşünenler de var elbette. Kızlar, belki çekingen, pısırık, cesaretsiz, suskun gençlerden pek hoşlanmasalar da, yine de güven veren biriyle birlikte olup, ilerisi için planlar yapmayı tercih ederler. Sevdiğin bu genç kız, benim de sık sık uyardığım gibi, İnternet’te tanışılan gençlere pek fazla inanmamak gerektiğini düşünmüş olmalı. Ona daha şimdiden aşırı ısrarlı davranmak yerine, yavaş yavaş seni tanıması ve güvenmesini sağlamak için çaba göstermelisin.