Sevgili Güzin Ablacığım; sana yalvarıyorum bu yazıyı aynen yayınla. Çünkü sevdiğime belki de ancak bu şekilde sesimi duyurabilirim.
Ben 28 yaşında bir gencim. 10 senedir bir kıza aşığım. O ise 27 yaşında, bunca yıla rağmen ona hálá deli gibi aşığım. O benim her şeyim, aynı lisede okuduk, aynı dershaneye gittik; yıllar önce bir akrabamın aramızı bozmak için uydurduğu yalanlara inandı ve onun telefonla yaptığı bir iğrenç davranışı benim yaptığımı zannedip benden koptu. Ben de annemi aratarak suçsuz olduğumu söylettim. Ama olay öyle kaldı. Ardından doğumgününden sonra yaşanan büyük bir feláket sonrası bazı gerçeklerin farkına vardı ve beni aramaya başladı. Ona hiç kızgın olmadığım, hálá da çok sevdiğim halde bağırıp çağırarak telefonu yüzüne kapadım. Ama sonra da kahroldum. Bir süre sonra ise, baktım ki evlenmiş. Şimdi ise onu şu anki durumundan sadece ben kurtarabilirim.
Birkaç ay önce askerden gelince, cep telefonumdan evlerini aradım. Hayatımda biri var ya da onu kıskandırmaya çalıştığımı sanmış. Oysa ben de yalnızım. Daha sonra ev telefonları değişti, galiba taşındılar. Birkaç kez onu aramam için çağrı bıraktı ama ev telefonum arayan numaraları göstermediği için onu arayamıyorum. O ise onu özellikle aramadığımı zannediyor. Ablacığım inan ona ulaşamadığım için kahroluyorum. Ayrıca annemin onu istemediğini düşünüyor, oysa annem ve ailem onu kendi kızları gibi sevecek insanlar. Onu istememek ailemden kimsenin haddine düşmemiş çünkü ben birini seversem, Allah için, ölümüne severim. Aylardır her yerde (Heybeliada’daki büyük kulüp de dahil olmak üzere) onu arıyorum. Liseden ortak arkadaşlarımız yoluyla da ona ulaşamadım. Belki hálá ona kötü sözler söyleyeceğimi düşündüğünden beni arayamıyor. Ona nasıl aşık olduğumu bir bilse dünyanın en mutlu çifti olacağız. İnşallah bu yazıyı okuyup gerçekleri anlar ve beni arar çünkü bir kere beni arayıp konuşursa mucizeler yaratmasını beklediği kahramanı sonsuza kadar ona ait olacak .
RUMUZ: SULTANINI BEKLEYEN EMİR
Bu yazı bana hiç de yabancı gelmedi oğlum, sanki bu çağrıyı bir süre önce yine yapmıştık. Yine de sen "Yayınlamadın ablacığım" diye sitem ediyorsun. Ama anlaşılan o ki senin böylesine çılgınca sevdiğin genç hanım, seni hálá aramamış. Bu zamanda hálá böyle 10 yılı aşkın sürebilen aşklar var mı, diye beni düşündüren, hatta sevindiren bu inanılmaz sevgin karşısında ne diyeceğimi bilemedim. Madem bu kızı bu kadar sevmişsin, seni aradığında acaba hangi şeytan seni dürttü de ona bağırıp çağırdın, onu kendinden uzaklaştırdın?.. Neden senin hayatında biri olduğunu düşünmüş? Ona ne söyledin ki bunca zamandır sana geri dönmemiş. Ev telefonunu numara gösteren türden bir başkasıyla değiştirmek pek de zor değil. Biraz çaba göster; bakalım gerçekten seni arayacak mı? Ya da aslında sana çok kırgın da ondan mı özellikle aramıyor?
Neden bütün şanssızlıklar beni buluyor
Sevgili ablacığım, ben Almanya’da doğup büyüdüğüm için Türkçem pek iyi değil. Şu anda 23 yaşındayım, 5 yıllık evliyim. Bir de 3 yaşında bir çocuğum var. Eşimin burada oturma izni olmadığı için geçen yıl onu sınır dışı edip memleketine geri gönderdiler.
Bu arada ben bir başka erkeği sevdim. Onunla bir süre beraber olduk. Ama şu anda o da beni terk etti. Şimdi çocuğumla yapayalnız kaldım. Ne yapacağımı bilemiyorum. Çok mutsuzum. Kocamın yanına mı gitmeliyim, boşanıp kendime yeni bir yuva mı kurmaya çalışmalıyım? Bana akıl verin, n’olur? Neden hep bu tür şanssızlıklar beni buluyor anlamıyorum.
RUMUZ: ŞANSSIZ
Bu yazdıklarından olayları tam olarak anlayamadım beni bağışla. Örneğin eşin seninle evli olduğuna göre Almanya’da yaşama hakkı olmalı değil miydi? Onu neden sınır dışı etsinler? Bir suç mu işledi de söylemiyorsun? Ayrıca sevdiğini söylediğin adamla ilgili hiçbir şey yazmamışsın. Senden neden ayrıldığını da söylememişsin. Eşinle ilişkilerin kötü müydü de o gider gitmez bir başkasını buldun? Güzel kızım, böyle olduğuna göre, demek ki eşini sevmiyorsun. Belki bu konuda bana yazmadığın bazı nedenlerin vardır. Ama onunla evli kalmak istemiyorsan, o zaman medeni bir şekilde boşan.
Kocanı aldatıp evliliğine leke süreceğine, dürüstçe ayrıl adamcağızdan. Bundan sonra hayatına çeki düzen verir, belki yeni bir yuva kurabilirsin gerçekten. Henüz yaşın çok genç. Çalışır, tek çocuğuna da rahatlıkla bakabilirsin. Seni yalnızlık bunalıma itmiş olmalı. Sevdiğini söylediğin adamdan da sana hayır yokmuş. Onu kafandan sil at. Önce boşan, ondan sonra hayatını yeniden kurmayı düşünürsün... Bir de böyle "Neden hep ben?" diye yanıp yakılma bu konuda 23 Mayıs Çarşamba günü bir yazı yazmıştım. Bir kez daha oku onu istersen.
Bizi ayıracaklar diye korkuyorum
Süzin Abla, ben yaklaşık 2 yıllık evliyim ama çok mutsuzum. Çünkü eşimin ailesi beni çok kıskanıyor. Eşimin sürekli onlarla ilgilenmesini ve bana ilgi göstermemesini hatta bana kötü davranmasını istiyorlar. Bu durum beni psikolojik açıdan çok sarstı. Oysa biz birlikte mutluyuz ama eşimin ailesinin bizi ayırmasından korkuyorum. Ne olur bana bir şeyler söyle ablacığım, senin sözlerinle rahatlamaya ihtiyacım var.
RUMUZ: SEDA A.
Canım kızım, eğer eşin seni gerçekten seviyorsa, sana bağlıysa, merak etme, bunca yıllık ailesini de iyi tanıyorsa, bir şey olmaz. Belki onu doldurur, üzerine göndermek isterler ama sen sakın bu oyuna gelme. İdareli ol, eşine de sakın ailen beni kıskanıyor, senin bana ilgi göstermeni istemiyorlar deme. Alttan alıp eşini şaşırt, onlara karşı saygıda kusur etmezsen eşin sana daha çok sevgiyle sarılacaktır. İnan bu yalnız senin sorunun değil; binlerce evli kadının sorunu...