Paylaş
Güzin Abla, geçenlerde internette evden kaçma ile ilgili araştırma yaparken size rastladım.
Biliyorum önceki yazılarınızda olduğu gibi kaçmanın çare olmadığını söyleyeceksiniz.
Başka ne diyebilirsiniz ki, siz de haklısınız.
Ama ben önce kendimden, hayatımdan, hayal ve hedeflerimden bahsetmek istiyorum size...
Yakında 17 yaşına gireceğim. Lise 3’e gidiyorum.
Aslında çok özgüvenli bir kişiliğim vardı ama ailem karakterimin üstüne yeni bir karakter inşa etti!
Utangaç, konuştuğunda yüzü kızaran, bir kasada ödeme bile yapamayacak kadar özgüvensiz, asosyal biri oldum.
Babamla normal bir şey konuşurken bile ağlamaya başlıyorum.
Nasıl korktuğumu bilemezsiniz.
Biz beş kız kardeşiz. Ve hepimizin psikolojisi berbat durumda.
Ablamlar evlenip kurtulacakları düşüncesiyle sabrediyorlar.
Ama ben küçüklüğümden beri o kadar değerli hayaller kuruyorum ki, hayatımda evlenip kurtulmak diye bir
şey yok. Dünyayı gezmek, Amerika’da yaşamak, iyi bir kariyer yapmak...
Anlatsam roman olur.
Özgür ruhlu bir kuşun kafese tıkılması gibi bir durum benimki...
Büyüttüğümü falan sanmayın lütfen. Bunu yazarken bile ağlıyorum.
Buna neden olan ailemin kötülüklerini anlatsam onlar da kitaplara sığmaz.
Daha 7-8 yaşındayken bile annem yanıma geldiğinde içimden “Ben inşallah üveyimdir” diye geçirir, ondan nefret eder, yanıma yaklaşmamasını isterdim.
Allah’la arama girmeleri, benim maneviyatımı sorgulamaları...
Bu yaşımda hayattan vazgeçmeyi düşünüyorum.
Ama sonra âşık olduğum hayallerimi hatırlıyorum.
Onlar beni bekliyor.
Bunun için de geriye kaçmak kalıyor.
Ama korkuyorum.
Neden mi?
Babamın (baba demek de istemiyorum aslında, hayalimdeki baba bu değil çünkü) “Kaçarsanız öldürürüm” demesini unutmuyorum da ondan.
Korkum ölmek de değil, hayallerimi gerçekleştirememek...
Siz beni anlayabilir misiniz bilemiyorum ama film izlediğinizde size adam öldürmüşsünüz gibi bakan, bağıran ya da İngilizce öğrenmek istediğinizi söylediğinizde “Gavurca öğreneceksin de ne olacak” diyen bir babanız olmadığı sürece anlayamazsınız gibi geliyor.
Bir psikiyatriste gitmek istediğimi söylediğimde “Senin neyin var ki” diyerek yaptıklarını normalleştirdi.
Bir de en acınası durum, annemin de ondan yana olması.
Ben artık kafama koydum, kaçacağım, kimse beni yolumdan döndüremez.
Polise sığınmayı düşünüyorum.
Size de asıl bunu sormak istiyorum.
Oraya sığındıktan sonra iş bulmak, çalışırken de hosteslik kurslarına gitmek istiyorum.
Sizce bu şekilde gerçekten hayallerimin kapısını açmış olur muyum?
Yalvarırım bana bir dost gibi yaklaşın, çünkü inanın güvenebileceğim kimsem yok.
◊ RUMUZ: ÇARESİZLİĞİN DİBİNDE
YANIT
Sevgili kızım... Öncelikle yaşadığın çaresizliğe rağmen bu güzel ifaden, anlatımın, güzel Türkçen için seni kutlamak istiyorum.
Evet, gerçekten eğitiminin üzerinde bir yazı yeteneğin var. Bütün bu sorunların seni güçlü bir kız olmaktan alıkoymamış.
Bu yüzden sana yakışmayan düşünceleri bir kenara atıp yaşama dört elle sarılmalısın.
Benim anladığım, ailenle aranda eğitim farkı ve görüş ayrılıkları olması...
Bu durum aranızda uçurumlar oluşturmuş.
Ama bu pek çok gencin yaşadığından farklı bir sorun değil.
Yine de içinde bulunduğun duruma üzüldüm.
Bu yüzden sana gerçekten yardımcı olabilecek birine danıştım, onun desteğini istedim.
Klinik Psikolog ve Regresyon Terapisti Yrd. Doç. Dr. Şeniz Ünal’a ne yapabileceğimizi danıştım.
İşte sevgili uzmanımızın açıklamaları:
“Bu kızımız kesinlikle derin bir üzüntü ve depresyon içinde.
Bulunduğu durumda kendini hapis kalmış hissediyor.
Ancak paylaşımı kafamda bir soru işareti yarattı.
Ailesinin, özellikle de babasının ona ve/veya kardeşlerine yaptığı zorbalığa/kötülüklere dair fazla bilgi aktarmamış.
Benim okuduğum iki detay var, babası İngilizceye ‘gavurca’ demiş (ki pek çok eğitimsiz kişi bunu diyebilir).
Bir de dini konularda bazı zorlamalarda bulunuyormuş.
Aslında babanın ülkemizdeki binlerce hemcinsinden farkı yok.
Bir de kızımızın 7-8 yaşında dahi kendini aileye ait hissetmemesi, erken çocukluk yaşında bağlanma sorunu yaşadığını gösteriyor olabilir.
Doğuştan ‘kurban’ gibi hissetmeye meyilli bir kişilik de olabilir.
Son olarak interneti kullanma konusunda bir kısıtlama olmadığını anlıyorum, bayağı araştırma yapıyor gibi duruyor.
Bu kadar araştıran, psikiyatriste gitmek isteyen 17 yaşında bir kız (ki aile şartları onu yaşına göre daha olgunlaştırmış olabilir), eğer gidebilirse tek başına veya ablasıyla bir devlet kurumundaki doktora başvurabilir, ilaç alabilir.
Tüm bunları şu sebeple yazdım: Bazı kişilikler çözüme değil probleme odaklanır, hatta narsisistik özelliklerle her şeye alınganlık gösterir ve olayları büyütürler.
Açıkçası hissiyatım anlattıkları doğrultusunda bu genç kızın mutsuz ve depresif olduğu, ancak evden kaçmasını gerektirecek kadar ‘zulüm’ görmediği yönünde.
Onun ailesinin gerçekten zulüm yapıp yapmadığını bilemiyoruz ama evden kaçmak kesinlikle çözüm değildir ki siz bunu çok daha iyi bilirsiniz.
Yağmurdan kaçarken doluya tutulabilir. Maalesef yurtlardaki kızlarımız, 18 yaşını doldurduklarında sokaklara bırakılıyor.
Biraz duyguları yatıştığında çözüme yönelik orta vadede planlar yapabilir.
İngilizceden önce üniversiteye hazırlanmaya ağırlık verebilir.
Özellikle kullandığı dil ve kelime seçimleri eğitimli olduğunu gösteriyor.
Amerika’ya gitmek istiyor ama hayatta üretmek, meslek edinmek konusunda bir şey söylemiyor.
Bir psikiyatrist ilaç yazabilir, ancak terapiye de ihtiyacı var.
Üniversiteler, belediyeler ücretsiz olarak bu hizmetleri veriyor artık.
İnternetten yaşadığı yere en yakın merkezi bulabilir.
Maalesef özellikle sosyal medya kişilerde ciddi depresyon yaratabiliyor, hele genç kızlarımızda...
Bu genç kızımızın da böyle bir etki altında olduğunu düşünebiliriz.”
Paylaş