Boşanmış olduğum için ailesi beni istemiyor

Güzin abla, ben 24 yaşında dul bir kadınım.
Annemin zoruyla 21 yaşında evlendim. Evlendiğim adam benden 14 yaş büyüktü, onun elinde kukla gibiydim. Ne gelinliğimi ne de evimin eşyalarını kendim seçebildim, hepsine annem karar verdi. Ben de kukla gibi bir oraya bir buraya savruldum durdum.
Defalarca eşyalarımı toplayıp baba evine geldim ama babamın itirazlarına rağmen annem galip geldi, her seferinde beni geri gönderdi. Resmi olarak boşandığım gün bile durumu kabullenemedi, dönmem için ısrar etti.
Sonunda kurtulmayı başardım. Derken birine âşık oldum.
Başlarda ona boşandığımı söylemedim. Çünkü biliyorsunuz, dulsanız erkeklerin size bakışları farklı olabiliyor.
Tabii sonunda öğrendi evlenip ayrıldığımı... İlk önce yıkıldı ama yine de beni bırakmadı.
Aksine aile içine soktu, herkesle tanıştırdı. Bir süre sonra o da ailesine daha önce evlenip ayrılmış olduğumu açıkladı.
Annesi ve teyzesi hariç herkes karşımıza dikildi. Babasını “Oğlun dul kadınla evlenemez” diye doldurdular.
Onlara da hak veriyorum gerçi... Neticede hiç evlenmemiş, 29 yaşında bir adam, bense dulum.
Kaç kere ayrılmaya kalktım, “Bırakmam, evleneceğiz diyor. Babası “Onunla evlenirsen bu kapıdan bir daha giremezsin” diye karşı çıkıyor.
Ne yapacağımı bilmiyorum.
O da aynı şekilde, bir tarafta ailesi, bir tarafta ben...
Ne yapmalıyım söyler misin Güzin abla?
◊ RUMUZ: DUL OLMAK

YANIT

Sevgili kızım, birçok açıdan yanılgıdasın... En başta da şu “dul” sözcüğü geliyor.
Dul, eşi vefat edenler için kullanılan bir sözcüktür. Oysa sen boşanmışsın. Üstelik de toplumumuzda boşananların sayısı her geçen gün süratle artıyor... Seni bunun için hor görenlerin dünyadan haberleri yok anlaşılan. Kimse mutsuz bir evliliği sonsuza kadar sürdürmek istemiyor artık.
İkincisi, böyle önyargılı insanlarla işin olmamalı. Bu adamı seviyorsun, anlaşıldı.
Ama o da boşanmış olduğunu ilk duyduğunda, senin deyiminle “yıkılmış”. Hayret bir şey... Sanki büyük bir suç işlemişsin... Bu nedenle onunla evlenmeyi bir kez daha düşünmende yarar var.
Şimdi ailesine seni kabul ettirmeye çalışıyormuş ya...
Çalışmasın lütfen kızım, çünkü bu zihniyetteki insanlar seni anlayamazlar, seni her zaman yanlış değerlendirir ve seni hep üzerler. Boşanmanız için ellerinden geleni artlarına koymazlar.
Neyse ki artık boşanmış olmanın dünyanın sonu olmadığını bilen ve bunu doğal gören insan çok fazla. Bence sen onlardan biriyle karşılaşıncaya kadar sabret...
Annene gelince, ne yazık ki böyle annelere ve babalara sıkça rastlıyorum.
Kızlarını bir an önce evlendirerek akılları sıra namuslarını korurlarken, aslında evlatlarını ne kadar mutsuz ettiklerinin farkına bile varmazlar. Daha kötüsü, farkında olsalar da bunu pek önemsemezler. Çünkü onlar için kız çocuk, korunması gereken namus ve ağır bir sorumluluk demektir.
Evlendikten sonra artık o sorumluluğu üzerlerinden attıklarını düşünürler. İşte annenin durumu bu. Şükürler olsun ki tüm anne ve babalar böyle değil günümüzde.
Sen de artık geçmişi ardında bırakıp önüne bakmalısın.
24 yaş ne anlama geliyor biliyor musun? O kadar gençsin ki... Hayat senin için daha yeni başlıyor kızım...