Sevgili Güzin Abla; bundan 1,5 yıl önce eşimle sevişerek evlendik. Şu anda ikimiz de 26 yaşındayız.
Evlendiğimiz ilk ay dışında evliliğim tam bir fiyasko. İstisnasız her gün kavga, gürültü... Sebep mi ararsınız?.. Her şey sebep. Gök neden mavi, sene neden 365 gün gibi saçmalıklar. Tüm bunların üstüne bir de eşimin çocuğunun olmaması ekleniyor. Tek çözüm tüp bebek ama o da oldukça pahalı bir yöntem. Üstelik eşim şu anda işsiz.
Eşimin ailesi tam bir entrika yuvası. Söyledikleri her şey yalan, palavra... Hem de öyle böyle yalanlar değil... Eşim de bu aileden geldiği için aynı şekilde müthiş bir yalancı. Gerçi benim sürekli telkinlerim sonuç vermeye başladı. Son zamanlarda eskisi kadar yalana başvurmuyor. Hatta önceleri çok yalan söylediğini artık kendisi de kabul ediyor.
Eşim baskıcı ve korumacı bir aile düzeni içinde yetişmiş. Kendi başına hiçbir şey halledemeyen biri. Başı ağrısa babası halleder, musluğun contası takılacak olsa babasını çağırır. Kendine karşı özgüvenini kazanması için elimden geleni yaptım, onu sürekli tetikledim. Ona "Yapabilirsin, başarabilirsin, sen çok iyisin..." gibi sözler söyledim.
Bu tür sorunlarla boğuşarak bir buçuk yılımı harcadım. Ama artık yoruldum. Son zamanlarda ailemden de boşanmam yolunda ısrarlar gelmeye başladı. Oysa ben onu terk edersem ne yapar, diye düşünüyorum. Onu durmadan aşağılayan ailesinin yanına mı dönecek? Ne kadar kötü yetiştirilmiş de olsa özünde iyi bir insandır kocam. Onu tüm kötülüklerden çocuğumu sakınır gibi sakınıyorum. Boşanırsam tümüyle ezilecek. Boşanmazsam, benim hayatım mahvolacak. Vicdanımla mantığım arasında gidip geliyorum. Ne yapacağımı bilemiyorum. Gerçekten tarafsız bir akla çok ihtiyacım var.
RUMUZ: AKIL VER
Canım kızım, mektubunda beni en çok etkileyen şu cümle oldu: "Onu tüm kötülüklerden, çocuğumu sakınır gibi sakınıyorum" Böyle diyorsun ya kızım, sen aslında kocanı seviyorsun, hem de çok seviyorsun. Çevrenizdeki tüm olumsuzluklara, onun ailesine, hatta senin ailenin de yanlış tutumuna ve baskısına rağmen onu seviyorsun. Onun özünde iyi bir insan olduğunu düşünmen de bunu kanıtlıyor. Yorulduğunu söylüyorsun ama kızım seviyorsan bu kadar kısa bir sürede yorulmamalısın. Bana kalırsa eşin olumlu bir yönde... Eğer sabredersen hem yuvanı hem de sevginizi kurtarabilirsin. Belli ki ailesinden gördüğü kötü muamele, aşağılanma ile ezilerek geçirdiği gençlik yılları onu pasif bir insan haline getirmiş.
Hayata karşı tüm öfkesini ve hıncını zaman zaman seninle tartışmakla yatıştırıyor belki de. Böyle gerekli gereksiz kavga çıkarması bunu gösteriyor. Düşün, işsiz, güçsüz, beceriksiz olduğunun farkında bir adam... Üstelik çocuğunun olmadığını da biliyor. Sen belli ki ondan çok daha güçlü, yazından da anlaşıldığı gibi akıllı fikirli, becerikli bir kızsın. Ezikliğini bir kenara bırak, ailesinden çocukluğundan beri duyduğu hakaretler onu nasıl etkilemesin! Sen onun hayattaki tek şansısın. Çocuğunuzun olması için onun belki bir tedaviye girmesi yeterli olabilir. Erkeğin kısırlığı kadına göre daha kolay tedavi edilebiliyor. Ancak bundan önce onun iş bulması şart. Bu hem yuvanız için hem de onun özgüveni için gerekli. Eminim ondan sonra çok daha sakin ve huzurlu olacak... İşte o zaman çocuk sorununu halledebilirsiniz. Ailenin olumsuz baskılarına kulaklarını tıka. Kendi yüreğini dinle... Sevdiğin erkeğe destek olmanın seni yoracağını düşünme. Dünyada kadının en önemli görevlerinden biri de erkeğini desteklemek değil midir?
Erkeğim ama göğüslerim çok büyük
Sevgili Güzin Abla merhaba; ben 22 yaşında bir erkeğim. Ablacığım, ben yaz ayları yaklaştığında paniğe kapılıyorum. Benim herhalde hormon bozukluğum var. Göğüslerim normalden çok daha büyük. Kışları bunu çok dert etmiyorum ama yaz geldiğinde denize dahi girmek istemiyorum. Arkadaşlarım benimle alay ediyorlar; ben aldırmıyormuş gibi gözüküyorum ama içim içimi yiyor. Bunun bir çözümü var mıdır? Varsa çok mu pahalıdır?
RUMUZ: DEMİR
Oğlum bak sen de söylüyorsun, "Sanırım bende bir hormon bozukluğu var" diye... Biliyorsun ki, erkekte de kadında da kadınlık hormonu ile erkeklik hormonu belirli oranlarda bulunur ve bir arada uyum içinde salgılanır. Bu oranların bir şekilde dengesinin bozulması erkekte de kadında da sorunlar yaratabilir. Örneğin kadında erkeklik hormonunun fazla salgılanması (örneğin menopoz döneminde) aşırı kıllanmaya neden olur. Ayrıca ses kalınlaşır, saçlar dökülür. Erkekte ise hormon dengesizliği, sendeki gibi göğüslerde büyüme, kalçada genişleme, vücutta aşırı yağlanma gibi sorunlara yol açabilir. Bu yüzden hemen bulunduğun ilin devlet hastanesinin, endokrinoloji bölümüne başvurmalısın. Örneğin bu konuda araştırmalarıyla dikkat çeken İstanbul Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Hastanesinin Endokrinoloji bölümünü hatırlatırım.
Ailesi yüzünden benimle evlenmeye yanaşmıyor
Sevgili Ablacığım, size daha önce de faks çekmiştim ama cevaplamadınız. Lütfen bana bir çare gösterin. Ben 20 yaşında bir genç kızım. 4 yıldır bir gençle beraberiz. Ancak ailesi nedeniyle evlenemiyoruz. Beni sevdiğini sanıyordum. Ama son zamanlarda sanki ailesinin etkisinde kalmış gibi... Beni umursamıyor artık. Ben aramazsam aramıyor. Görüşmek istemiyor. Nazlanıyor sanki. Bunalımın eşiğindeyim. Ne yapmalıyım?
RUMUZ: BUNALIMDAYIM
Sevgili kızım, bu gencin ailesinin neden evliliğinize karşı çıktığını yazmamışsın. Bu nedenle bu konuda bir fikir veremeyeceğim. Ama belli ki sen bu evlilik konusuna çok fazla aklını takmışsın. Sanırım, sevdiğinin üzerine de "evlenelim" diye çok düşüyorsun. Henüz çok gençsiniz. Belki onun da çekindiği bazı sorunlar vardır. Örneğin evlenmenin getireceği maddi yük gibi. Belki evliliğe henüz hazır değildir. Bu nedenle üzerine düşmemeni, onu durmadan arayacağına biraz kendini özletmeni öğütleyebilirim sana. Erkekler üzerlerine pek fazla düşülmesinden pek hoşlanmazlar kızım. Hele evlilik konusunda...