Paylaş
Yazılarınızı hiç kaçırmam. Ben üniversitede felsefe bölümünde okudum, şu anda başka bir branşta çalışıyorum. Genellikle sizin, biz gençlere yol gösterici yazılarınızı çok beğensem de, zaman zaman bağışlayın ama, size kızmaktan kendimi alamıyorum. Neden derseniz, bir bakıyorum o mantıklı ablamız gitmiş, yerine duygularıyla cevap veren bir Güzin Abla çıkmış…
Bazen kadınlara haksızlık ettiğinizi ve onları haksız yere suçladığınızı görüyorum. Kendisine yalan söyleyen, eve geç gelen, huzursuzluk çıkaran, sorumluluk taşımayan erkeklere karşı kadınlara “Boşan, bırak bu adamı, ne hali varsa görsün...” diyeceğinize, onlara “bu ölümlü dünyada, çek otur” demek istiyorsunuz.
Kadının eşine karşı tavır almasına bile karşı çıkıyorsunuz. Geçtiğimiz günlerdeki bir örnekte olduğu gibi… Kadın eşini cezalandırmak için yatağını ve odasını ayırmıştı. Siz ise bu duruma hemen tepki gösterdiniz. Bırakın odasını ayırmayı, ben olsam tümüyle ayrılır, terk ederdim o erkeği… Ne diye çekeceğim. Artık biz kadınlar da erkekler gibi çalışıyor, maddi imkanlarımızı elimizde tutuyor, yaşama karşı dimdik durabiliyoruz. Erkek eğer yanımızda, bizimle aynı kulvarda, eşit haklarla bize ayak uydurabiliyorsa, evimizde yeri vardır, eşimizdir, kocamızdır. Yoksa hiç olmasın daha iyi. Bilmem, belki bana kızacaksınız ama bu benim düşüncem. Yine de sizi okumaktan asla vazgeçmem.
RUMUZ: BİR UYARI
Sevgili kızım, ben daha çok eğer şikayetinde bir haksızlık görüyorsam, evli kadınların biraz kulağını çeker, şımarıklık yapma derim, o kadar…
İşin ilginç yanı, beni daha çok erkeklere çok fazla yüklenmekle suçlarlar da, tersini yapan ilk sen oluyorsun galiba…
Ben insanlara ayrıl, boşan, evliliğini bitir, demeyi pek doğru bulmam. Ortada bir başka kadın yoksa, dayak yoksa, alkol ya da uyuşturucu bağımlılığı yoksa, evine hiç bakmayan, en ufak bir sorumluluk taşımayan bir erkek yoksa, bunu söyleyemem. Hele bir de çocuklu bir aileyse, bunu söyleyebilmem çok zor.
Sözünü ettiğin mektupta sanırım biraz çocuksu bir ruh sergileyen bir genç adam vardı. Eşi ise, başında öğretmen edasıyla dikilip, “Kaçta geldin, kaçta gittin, niye ailene para gönderdin” gibi sorularla onu bunaltıyordu. Sana göre bu çok mu hoş? Senin için evlilik bilinci bu mu? Ona yatakta sırtını dönüp günlerce dargın kalmak mı örneğin? Adam aslında kötü bir adam değil ama erkeklerin üzerine pek fazla gidilirse çocuk gibi yalana başvurmaya başlarlar. Evlilik çok özel bir durum, iki insan bir çatı altına girince tüm gerçekler ortaya çıkar.
Ben bu genç adamın sorumsuz olduğunu kabul etmiyorum. Bana kalırsa ailesine baktığı için bizim küçük hanım biraz bozuluyor oysa asıl sorumluluk bu... Zor durumda bir ailesi varsa onlara yardım etmek görevi değil mi?
Ben bu yaşımda bile evliliğin kutsallığına inanan bir insanım. Kadının da erkeğin de, bir eşe ihtiyaçları olduğunu düşünürüm. Basit sorunlar için evli çiftlerin yataklarını ayırması son derece yanlış. Örneğin çiftler birbirini seviyorsa (zaten sevgi yoksa o evlilik yürümez ya, yürümemeli de) kırgın bile olsalar, yatakta birbirlerine dokununca her şey düzelir. Aslında kadın bu tür bir cezayı sık sık tekrarlayarak erkeği dışarı iter.
Demek sen olsaydın, bu genç hanıma “ boşan bu adamı niye çekiyorsun” diyecektin... O halde iyi ki sen “Güzin Abla” değilsin.
Erkek “Seninle bir macera yaşıyorum işine gelirse” demek ister
Öncelikle yazılarını çok beğenerek okuyorum. Köşende yayınlanan hayat öyküleri içinde evli erkeğin ikinci eşi durumuna razı olan genç kızlarımızın durumları beni çok üzüyor. Çünkü ben de küçük bir kız çocuğu annesiyim ve endişeye kapılıyorum.
Kızlarımız unutmasınlar ki, yuva yıkanın yuvası olmaz, ayrıca bir insan iki kişiyi birden sevemez. Bu erkek evlenmeden önce aynı şekilde karısına da aşıktır ve hâlâ da yuvasını ve eşini çok seviyordur. Eşinden de kolay kolay vazgeçmez.
Bu tür ilişkilere giren kızlar harcanır giderler. Adam ne karısını bırakır onun için ne de çocuğunu…
Dile getirmez ama aslında “Ben evliyim, karıma değer veriyorum, mutlu bir yuvam var, kafa dağıtmak için seninle bir macera yaşıyorum, işine gelirse” diye düşünür. Kızlarımız da bunu bile bile kabul ediyorlar. Çok yazık.
RUMUZ: İYİ BİR EŞ VE ANNE
Yorumunuz için çok teşekkürler. Ben de aynen sizin fikrinizi savunuyorum yıllardır. Umarım el birliği ile gençlere bu gerçekleri hatırlatabiliriz.
Paylaş