Paylaş
Merhaba Güzin Abla, ben 24 yaşında bir kızım. Erkek arkadaşım ise 25 yaşında.
1 yıldır beraberiz. Başta gayet güzel anlaşıyorduk.
Ailesi ile tanıştım. Kendime, aileme uyumlu olduklarını hissettim.
Hâlâ da aynı düşüncedeyim. Fakat son birkaç aydır birbirimize tahammülümüz kalmadı.
İki gün iyi olsak bir hafta aramız kötü ve ortada ciddi anlamda hiçbir büyük problem yok. Hep ufak tefek şeylerden kavga çıkıyor.
Erkek arkadaşım alıngan, hassas bir adam. En ufak şeyde düşünceli davranmamı istiyor, beni olduğum gibi kabullenemiyor.
Ben de biraz başına buyruk biriyim. Ona yeterince ilgi gösterdiğimi düşünüyorum. Kavga ettiğimiz zamanlar 1 hafta konuşmasak, ben yazmadıkça o yazmıyor, benden ayrı kalmayı hazmedebiliyor.
Ben çocukluğumdan beri sürekli kavga, çatışma ortamı olan, mutsuz bir ailede büyüdüm.
Zaten sonradan babam annemi aldattı ve evi terk etti. Bu benim için büyük bir travma oldu, o yüzden bağımlı bir kişiliğe büründüm.
Hayatımdaki insan benimle konuşmadığı, benden ayrılmaya kalktığı zaman engel olmaya çalıştım, bir türlü kendi hayatıma odaklanamadım.
Ama karşımdaki insan kendine zaman yaratıyor, benden süre istiyor, kafa dinlemek istiyor ama ben buna hiçbir zaman izin veremiyorum.
Kafam çok karışık. Onu çok seviyorum ama çok da tartışıyoruz. Bana kendimi düzeltmem gerektiğini söylüyor.
Seven insan biraz da karşısındakini olduğu gibi kabullenmez mi sizce? Bu hayatta kim dört dörtlük ki... Bu ilişkide nasıl bir yol izlemeliyim?
◊ Rumuz: Ona bağımlıyım
YANIT
Sana önce her zaman çiftlere, özellikle de evli çiftlere önerdiğim şu çok önemli nasihati tekrarlayayım sevgili kızım...
Her insanın kendine ait bir alanı, özgürce yaşayabileceği bir zaman dilimi olmalı.
Birlikte olmak demek, karşı tarafı sürekli baskı altında tutmak, kafese kapatmak, gözlem altında tutmak demek değildir.
Evlilikler, beraberlikler işte bu baskı ve kafese kapatılma duygusu yüzünden son buluyor. İnsanların vazgeçemeyecekleri en önemli özellikleri özgürlük arayışıdır.
Sen ailende yaşadığın travmalar yüzünden ona aşırı bağlanmışsın, ona nefes aldırmıyorsun anlaşılan ve bu yüzden o da şikayetçi bu durumdan.
Sana işte bunu anlatmaya çalışıyor.
Sen ise babanın anneni aldatması ve onu terk etmesi nedeniyle, bu yaşadıklarını kendi ilişkine de yakıştırıyorsun.
Sanki her an terk edilecekmiş korkusu yaşıyorsun.
Ona bu korkuyu hissettiriyorsun. Ama o bu baskıya dayanamıyor. Senin düzelmeni istemesi işte buna dayanıyor. Ama sen anlamak istemiyorsun, sevgili kızım.
Evet, seven insan dediğin gibi, sevdiğini olduğu gibi kabul eder. İyi ya da kötü yönleriyle... Ama burada söz konusu olan kendisi. Onu biraz olsun rahat bırakmanı, sürekli yanında olmasını istememeni, onu sürekli sorgulamaktan vazgeçmeni istiyor senden.
Bırak bir süre senden ayrı kalsın. Görüşmek istemediğinde üsteleme.
Yoksa gerçekten aranızda öyle ciddi bir anlaşmazlık söz konusu değil gördüğüm kadarıyla.
Ama onu gerçekten seviyorsan, onunla da çok güzel bir beraberliğiniz olduğunu söylediğine göre, kendini biraz olsun düzeltmeye ne dersin?
Paylaş