Paylaş
Merhaba Güzin Abla sana bu mektubu umutsuzca yazıyorum çünkü daha önce de yazdım ama cevap vermedin.
Ben 24 yaşımdayım, öğretmenim... 3,5 senedir kendisi polis memuru olan bir beyle beraberim. Ailemi, özellikle de babamı ikna edene kadar canımız çıktı desek yeridir...
Çok kötü sınavlardan geçtik, yıllarca ayrı kalmak zorunda olduk. Sonunda babamı zar zor evliliğe ikna etmişken, beni istemeye gelmeden önceki gece, babam birden aileye “gelmeyin” dedi.
Sebebi ise sevgilimin amcasının ayın 14’ünün salıya geldiğini sanıp, “ayın 14’ü salı müsaitseniz gelmek istiyoruz” demesi. Oysa gelecekleri tarih ayın 14’ü çarşambaydı... Babam ise bütün misafirleri salı gününe çağırmıştı, hazırlık yapmıştık. Yanlışlık olduğunu duyunca babam öfkeden deliye döndü.
Sevgilimin amcası defalarca arayıp “kusura bakmayın, fark etmemişim. İşlerden dolayı kafam yoğundu, özür dilerim” demesine rağmen babam kabul etmedi.
Her şey hazırdı, evimiz eşyalarımız, düğün davetiyelerimiz bile... Ama babam böyle haber yollayınca amcası da kırıldı, “artık asla istemeye gitmem” dedi.
Sevgilimin babası da amcasına “sen gitmezsen ben de gitmem istemeye” demiş. Şimdi ne yapacağımızı bilemiyorum.
Öylece ortada kaldık. Bir tarih hatası yüzünden evlenemiyoruz sonuçta.
“Aile büyüklerinden biri araya girsin” diyeceksiniz belki ama maalesef onları etkileyecek, dinleyecekleri kimse yok ailede.
Biz kaçarak göçerek asla evlenmek istemiyoruz. Lütfen bize yardımcı olun, bir akıl verin çok zor durumdayız ikimiz de.
Ayrıca şu an babam ne benimle ne annemle konuşuyor.
Sırf ona “bir yanlışlık olmuş, insani bir şey bu” dediğimiz için...
Bize bağırdı çağırdı hakaret etti ve bütün komşularımız duydu maalesef, rezil olduk.
Sizce ne yapmamız lazım, kaç yıldır birbirimize kavuşacağımız günü bekliyoruz hasretle.
◊ Rumuz: Babamın öfkesi
YANIT
Sevgili kızım, sana hemen cevap veremediğim için bağışla, maalesef e-mail ya da mektupları günü gününe cevaplayamıyorum. Sırada bekleyen o kadar çok dert var ki... Elimden geldiğince sıraya koyuyorum, haksızlık yapmamaya çalışıyorum.
Gerçekten büyüklerinizin tutumuna şaşırmamak mümkün değil. Bana bunu tamamen bahane etmişler gibi geldi.
Çünkü bir tarih yanlışlığı nedeniyle, sizin bunca zamandır beklediğiniz, bu isteme geleneğinden vazgeçmeleri pek de mantıklı görünmedi bana.
Babanın zaten uzun süredir sizin beraberliğinize karşı çıktığını, zar zor ikna ettiğinizi söylüyorsun. Bana göre baban aslında görünüşte ikna olmuş.
Gerçek anlamda sizin evlenmenize hâlâ karşı. Ama bunu açıkça söylemek yerine böyle bahaneler çıkarıyor.
Tabii ki kaçmak, ailene rağmen evlenmek akıl kârı değil. Ama bu devirde, böylesine inatlaşmak, sizi böylesine zorlamak... Kısacası ailenin bu davranışlarını anlamakta zorlandım.
Siz saygıda kusur etmedikçe, onlara değer verdikçe, belli ki size her türlü engeli çıkarmaktan geri kalmayacaklar.
Sanırım artık biraz güçlü olmak zorundasınız. Madem söz dinletecek bir büyüğünüz yok, o zaman bu işi siz üstleneceksiniz.
Korkmadan karşılarına çıkıp, kesin bir tavır koyacaksınız.
Evlenmeye kararlı olduğunuzu, artık yeteri kadar beklediğinizi, saygısızlık yapmak istemediğinizi, bu yüzden onların onayını almak istediğinizi açık açık söyleyeceksiniz. Bunu hem babana hem de onun babasına ve amcasına söylemelisiniz.
Sanırım bu amca da sevdiğin adamın babasını etkisi altına alan biri. O halde belki de önce bu amcayı ikna etmelisiniz. Ama asıl önemli olan, her ne olursa olsun birbirinizden asla vazgeçmeyeceğinizi herkese göstermeniz.
Paylaş