Ablacığım; henüz 1,5 yıl oldu evleneli. 6 yıl da nişanlı kaldık. Ben hep örnek bir çift olarak görürdüm kendimizi.
Tüm çevremiz de öyle gösterirdi bizi. Her şeye sabrettiler, beklediler. Yaşamak için gerekli birkaç şeyi kurduktan sonra evlendik, çok da mutluyduk. Aslında sadece ben mutluymuşum. Çünkü bana dün gece benimle mecbur olduğu için evlendiğini söyledi. "Uzun zamandır beraberdik bu işi kestirip atamazdım. Ayıp olurdu" dedi.
Yıkıldım! Ne diyeceğimi, ne yapacağımı şaşırdım. Kendimi işlerime verip düşünmemeye çalıştım. Ama aklımdan çıkmıyor. Bu yazıyı size yazarken bile inanamıyorum. Bütün gece gözyaşlarımı tutamadım. O ise bütün gece benden özür diledi. Evlendikten sonra fikirlerinin değiştiğini, onu çok mutlu ettiğimi, iyi ki benim gibi bir kadınla evlendiğini söyledi. "Söylediğime pişman oldum. Biliyorum kalbini kırdım ve artık eskisi kadar sevmeyeceksin belki de beni" dedi.
Bense hálá hatayı kendimde arıyorum. Nerede yanlış yaptım, neyi eksik yaptım da bunları duydum. Yaşadığım onca güçlüğe rağmen yıllardır savaştım onu kaybetmemek için... Sabrettim, bekledim, ailemin de desteğiyle, "Sonunda o gün geldi", dedim. Mutluluktan havalara uçuyordum. Ve evlendik sonunda...
Peki şimdi bu ne demek oluyor?.. Bu kadar zaman sonra neden bunları söyledi bana? Şimdi benden özürler diliyor. "Affet, unut, eskisi gibi ol" diyor. Oysa bu kadar kolay mı?
n RUMUZ: HÜZÜNLÜ
Hayır, hiç de kolay değil. Ama erkekler bunu düşünemezler kızım. Ya sana bir şey için kızmıştır, senden bir tür intikam almak için bunu söylemiştir ya da çok üzgünüm ama, birdenbire bunları sana söyleyivermesi, gerçek düşüncelerini de yansıtıyor olabilir.
Erkekler konuşurken karşılarındaki kadının, neler hissedeceğini, ne kadar kırılabileceğini, hiç düşünmezler, ne yazık ki... Şimdi özür diliyordur, ama bu sözleri söylemesinin mutlaka bilinçaltında bir nedeni vardır. Neden senin canını yakmak istesin? Neden seni can evinden vurmak istesin?
Sen ona sitem mi ettin, bir şikáyette mi bulundun, istemediği bir şey için ısrar mı ettin? Her ne ise, sonuçta bir kadına bu kadar ağır bir söz söylemek, elbette ki hiç hoş değil... Ve o kadının da bu sözleri kolay kolay sindirip unutabileceğini düşünmek işte yine erkekçe bir tavır... O söyleyiverdi, geçti gitti... Eh işte şimdi özür diledi ya, sen de hemen unutuvereceksin, değil mi? Evet kızım, bu pek kolay değil ama bunca yıldır beklediğin ve sonunda kavuştuğun bu adama, bu sözleri ne yaptın da söylettin, hangi tavrın üzerine bunları söyledi, bir düşün sen de istersen...
Jilet izlerine plastik
cerrahi gerekebilir
Merhaba Güzin Abla, ben Deri ve Zührevi Hastalıklar Derneği Yönetim Kurulu Üyesi ve Basın Sözcüsü’yüm. Dernek adına sizinle her türlü danışmanlık konusunda, okurlarınızı bilgilendirmek adına, karşılık gözetmeden işbirliği yapmak isteriz. Geçen hafta yayınlanan; jilet izlerine E vitamini ampul ve Madecassol merhemle tedavi öneren okur yazısı yanlış ya da eksik bilgi içermektedir.
Lütfen jilet izlerinin bu yöntemle kolay kolay geçmeyeceğini hatırlatalım okurunuza... Jilet izleri erken dönemde gerçekten uygun yara bakımı ile azaltılabilir ama oluştuktan sonra üzerinden zaman geçmişse, düzelmesi için sadece plastik cerrahi girişimleri yararlı olabilir. Belirtmek istedim.
Prof. Dr. Ümit Ukşal / Deri ve Zührevi Hastalıklar Derneği Basın Sözcüsü
Çok teşekkürler sevgili Prof. Dr. Ümit Hanım; yardımlarınız ve önerileriniz benim için çok büyük önem taşıyor elbette. Bu yazı benim bir okurumdan gelmişti ve erkek kardeşinin bu tür yara izlerinin bu tedavi ile geçtiğini belirtiyor, diğer okuruma yardım etmeye çalışıyordu. Hastanın halinden hasta anlar, diye bir söz vardır... Ben de o okurumun tecrübesine dayanarak, içtenlikle ve yardım amacıyla önerdiği bu tedaviyi yazmakta bir sakınca görmedim. Ama tabii dediğiniz gibi, bu izler, üzerinden uzun zaman geçmiş, yerleşmiş izlerse, mutlaka plastik cerrahi yardımıyla tedavi gerekecektir.
Eşimin ihaneti beni küçük düşürdü
Sevgili Güzin Abla, ben 11 yıllık evli bir genç kadınım. Bir süreden beri eşimin beni aldattığını öğrendim. Beni en çok üzen de eşimin bu durumu hiç kimseden saklamak ihtiyacı duymaması, bir anlamda beni çevreme rezil etmesi. Eşim daha sonra pişman olduğunu söyledi, ilişkisini bitirdi ama ben herkesin gözünde küçük düştüm bir kere. Kimsenin yüzüne bakacak halim kalmadı... Şimdi ben de intikam ateşiyle yanıyorum.
Diyorum ki, sırf ben de onu küçük düşürmek amacıyla, gidip herhangi biriyle beraber olayım. Ben de bütün çevresinin bunu öğrenmesini sağlayayım. Ne dersiniz?
RUMUZ: İNTİKAM PEŞİNDE
Aman sakın ha, kızım. Eşini küçük düşürmek yerine böyle davranarak asıl kendini küçük düşürürsün. Eşinin bu davranışını ayıplıyorsan, aynı hataya düşüp onu taklit etmemelisin. Bu sana yakışmaz. Sana değil, hiçbir kadına yakışmaz... Üstelik de intikam duygusuyla, kendine zarar vermekten öteye gidemezsin. Sırf intikam için bir başka erkekle beraber olman seni ruhsal açıdan çöküntüye uğratır. Çünkü erkeklerle kadınların ruhsal yapıları çok farklıdır. Erkek her önüne gelen kadınla beraber olsa da bu onu olumsuz etkilemez. Ama kadın, hayatına giren ve çıkan her erkekle büyük bir sarsıntı geçirir. Bu onun duygusal dünyasını alt üst eder.
Çevren ihaneti nedeniyle eşini ayıplamıştır... Sen neden küçük düşeceksin ki? Ama sen onu aldatırsan, o zaman asıl seni ayıplarlar; küçümserler. Eşine de hak verirler...
Elbette eşini affedip affetmemek sana kalmış bir şey. Ancak evliliğini kurtarmak istiyorsan, onu böyle davranmaya iten nedenleri enine boyuna düşünmelisin. Bir de olayı bu açıdan ele almalısın.