Benim için ne söyleseler haklılar

Hele Rumuz:Kırmızı arkadaşımın yazısı beni derinden etkiledi; kendime bir kahve yaptım ve yaklaşık 1 saat bunları düşündüm. Ne deseler haklılar... Ben ne bilirim açlığı sefaleti, yokluğu 13 senedir çalışıp da 1.700 YTL kazanamamayı... 1.700 YTL benim çeşitli mağazalardan aldığım bazı kıyafetlerin parası, kullandığım arabanın neredeyse bir aylık benzin masrafı...

Ama arkadaşlarımın şunu dikkate almalarını isterim, bir seçim yapmak zorundaydım, ya ailem ya da sevdiğim insan... Neden hayatta sürekli seçimler yapmak zorundayız? Bazen öyle oluyor ki Güzin Abla, sanki bu hayatı ben yaşamıyorum; cam bir fanusun içindeyim, sadece seyrediyorum ama asla müdahale edemiyorum, bağırıyorum ama kimse beni duymuyor. Sevdiğim insan bu kadar şerefli ve namuslu biriyken, beni binbir emekle büyüten, üzerime titreyen ailem neden evlilik kararımıza bu kadar karşı, ipleri kopartacak kadar öfkeli?

Kader galiba Güzin Abla bu kader... Çok üzülüyorum, boğazım düğümleniyor, ellerim titriyor sana bunları yazarken. Keşke ailemi bu kadar çok sevmeseydim. Kimse bilmiyor babamın nişanlıma "Sen fakirsin bize uymazsın, eğitimin de yok; kızımdan uzak dur" dediğini.

Allah nasip ederse ağustos ayında evleniyorum. Küçük bir kır düğünü yapıyoruz, nişanlımın ailesi tüm olanaklarını seferber etmek istedi, ama biz kabul etmedik. Kendi yağımızla kavrulmayı öğrenmemiz lazım. Düğünüme annem babam ağabeyim ve kız kardeşim gelmiyor, kısacası hiç akrabam olmayacak. Babam "Benim öyle bir kızım yok" diye haber gönderdi. Sadece sevdiğim insanla evlenmek istiyorum, tek suçum bu. Ama yine de babamın canı sağ olsun, ben onu çok seviyorum.

Daraldığımda, bunaldığımda senin tüm samimiyetinle bu sayfayı bana açacağını biliyorum, en azından bu düşünce bile yüzümde küçük bir gülümseme yaratabiliyor..

Bir gün annesi ve kız kardeşi ile birlikte düğün alışverişleri yapan genç kızlara özenmemeyi başarabilmek, tek dileğim. 

RUMUZ: PERİŞAN

Canım kızım, bu yazılar seni kırdıysa bağışla, ama biraz gerçekleri görmeni istedim. Yaşam o kadar kolay değil, biliyorsun. Fransız ihtilalinde bir efsane olarak hep anlatılan Kraliçe Marie Antoinette’in o ünlü sözünü hatırlar mısın? "Neden açlar ki, ekmek bulamadılarsa, pasta (aslında kek demişti) yesinler" sözü asırlardır dillerdedir. Oysa ülkesinin sarayında yetişmiş, halkın arasına hiç inmemiş, bir başka ülkenin sarayına, krala sunulup kraliçe olmak üzere gönderilmiş bir saray kızıydı o. Ne bilsin açlığı, ne bilsin yoksulluğu...

İşte anlattıkların buna benziyor; arabanın benzin parasıyla pek çok aile bütün bir ay geçiniyor, kızım.

Eğer ülkemizde bugün üniversite mezunları bir milyar dolayında maaş alıyorlarsa, bu elbette senin ayıbın değil.

Evlenme kararına sevindim. Allah sana yardım edecektir kızım, sen de çalıştığına göre, birlikte mutlu olursunuz elbette. Babana, annene bakma sen, bir süre sonra kendiliğinden yumuşayacaklardır. Hangi anne-baba yüreği, kızının kendilerinden kopmasına dayanabilir.

Eğer zor günler geçirseniz bile, sakın onlara sızlanma; "Biz sana demiştik işte cezanı çekiyorsun" dedirtme sakın.

Başörtülü olduğumu biliyordu, neden beni kullandı

Merhaba Güzin abla, Chat’te bir gençle tanıştım. Beni görmek istedi, ben de kendimi çok kaptırmıştım. Onu çok seviyordum, buluştuk. Beni evine götürdü. Benimle ileri gitmeden sevişti. Tekrar memleketime döndüğümde onu aradım; telefonuma cevap vermedi. Mesajlarıma yanıt vermedi. Anladım ki kullanılmışım. Daha sonra bana telefon etti. Telefonlarıma neden cevap vermediğini sorduğumda, "Ben seninle evlenemem; evliliği şu an düşünmüyorum, üstelik başörtülüsün, seninle olmaz" dedi. Oysa benim başörtülü olduğumu baştan beri biliyordu. Onun için günlerce gözyaşı döktüm, demek ki değmiyormuş. Kendisine biraz zaman vermemi söylemişti. Ama artık onun gibi bir insanla işim olamaz, ama öteki dünyada iki elim yakasında olacak. Çünkü benim gururumla oynadı. 

RUMUZ: NEDEN

Sevgili kızım, onu suçlamadan önce bir düşün. Neden hemen çok az tanıdığın bir erkeğin evine gidiyorsun; evine gittiğinde seninle yakınlaşmak isteyeceğini bilmiyor musun? Erkeklerden uzak bir dünyada yaşayınca, işte karşına ilk çıkan erkeğe gönlünü kaptırırsın; sonu da böyle hayal kırıklığı olur.

En kötü günümde bile yanımda değildi

Sevgili Güzin Abla, sizi her gün okuyan 19 yaşında bir genç kızım. Gençlere iyi ki yol gösteriyorsunuz. Herkes gibi benim de bir sevdiğim vardı. O kadar çok sevmiştim ki, her şeyin önündeydi benim için! Yıllarca ufak ümitlerin peşinde koştum durdum. Herkesten önemliydi; canımdan bile kıymetliydi. Nitekim de öyle oldu; ama inanır mısınız bu bile yetmedi ona. Kötü günlerimde başkaları yanımdayken o benim yanımda olmadı. Ben hayata gözlerimi yummaya karar verdiğimde bile aklımda sadece o vardı. Gözlerimi açtığımda onu aradım. Ne yazık ki yine benim yanımda değildi. Buradan gençlere sesleniyorum. O güzel, saf sevgilerini değer bilmez insanlar için, boşu boşuna feda etmesinler. Çevrelerinde mutlaka onları seven başka güzel insanlar vardır. Benim için önemli olan tek şey artık temiz bir kalp! Bunun değerini bilen ve anlayan kişi benim sevdiğimdir. Beni istemeyeni, istememeyi öğrendim. 

RUMUZ: GÖZYAŞI DEĞER BİLENE

Sevgili kızım, buradan mesaj gönderdiğin her kimse, eminim mesajını almıştır. Ancak, sana tavsiyem, kimse için ölmeyi düşünmemen ve bundan sonra seçimini yaparken, gerçekten değerini bilen biri olmasına özen göstermen. Sırf intikam almak, ya da ona nispet olsun diye değil.