Benim artık hiç umudum kalmadı

Merhaba Güzin Ablacığım, iyi ki varsın. Allah gönlünün istediği her şeyi versin. İçimi rahatça bir tek sana dökebileceğime inanıyorum.

32 yaşında, üniversite mezunu, özel bir şirkette çalışan, güzel bir insanım. Güzelim derken yanlış anlaşılmasın, hiçbir zaman buna güvenmedim ve koz olarak kullanmadım. Manevi değerlerime, vasıflarıma, hanımlığıma, zekama, tahsilime güvendim hep.

Ne yazık ki karşıma çıkanlar güzelliği ve çekiciliği baz alıp, başka amaçlar için yaklaştılar bana. Ben sevdiğim, sevileceğim, namusumu namusu bilecek, beni önce kadın olarak değil de insan olarak görecek, ilgisini esirgemeyecek birini arıyordum. Ama artık ümidimi kaybettim. Günlük ilişkiler ters bana; bir gün onla, bir gün bunla olamam ben. İlk kez yemeğe çıkıyorsunuz ve "Ben sevgilimle her şeyi paylaşmak isterim" diyorlar. Bu nasıl iştir? Etrafta anını yaşayan birçok kız var ve bizler de aynı kefeye konuyoruz. Onları eleştirmiyorum. Bana ters gelse de, nasıl yaşamak isterlerse, öyle yaşasınlar...

Ve pekçok insan artık tek ayak üstünde kırk yalan söyler hale gelmiş. Tanıştıktan iki gün sonra "Seni Seviyorum" demeye başlıyorlar. Sevgi bu kadar ucuz mudur? Sevgi emek ister, fedakarlık ister, özveri ister.

Dediğim gibi benim artık hiç umudum kalmadı. Hayata küstüm, karşıma hep cinselliğe önem verenler çıktı. Ben onlara uyamadım, onlar da bana dolayısıyla...

Ben sıcak bir yuva kurmak istedim, ciddi ilişkiler yaşamak istedim. Vakit geçirmek, menfaat sağlamak, eğlenmek için ilişkiler yaşamadım; yaşamam da. Hatam bu mu?

RUMUZ:SU


Sevgili kızım, son zamanlarda erkeklerden de, kızlardan da bu tarzda mektuplar almaya başladım.

Erkekler de etrafta ciddi, aklı başında, sevgiye ve aşka önem veren, günlük ilişkilerle gönül eğlendirmeyen kızların giderek azaldığından yakınıyorlar. Kızlar da cinsellikten başka şeyler düşünebilen, manevi değerlere önem veren, beraberliği ciddiye alabilen, sorumluluk duygusu taşıyan erkeklerin yok olduğunu söylüyorlar. Hatta "Artık adam gibi adam bulmak çok zor" diyorlar.

İşte belki de bu yüzden giderek ayakları üzerinde durabilen, mesleğine dört elle sarılan, evliliği ve çocuk yapmayı hayatının tek amacı olarak görmeyen, bu nedenle de 30’lu yaşlarını yaşamayı hiç de sorun yapmayan kızların sayısı giderek artıyor. Çünkü artık onlar "Evlenmek için evlenmek" istemiyorlar.

Her iki taraf da birbirinden yakınıyor yakınmasına da... Böyle düşünenler neden bir türlü birbirlerine rastlayamıyorlar, anlamak mümkün değil. Kaderin bir oyunu olsa gerek!

Evli bir adamın kıskacı altındayım

Sevgili ablacığım, iş yerinde evli ve iki çocuk babası bir beyin kıskacı altındayım. Kızlığıma zarar vermeden benimle birlikte olup, bazı şeylerin tadına varmamı istiyormuş. Tabii ben kabul etmiyorum, ama o ısrarlı. Kabul edersem, bana maddi destek verecekmiş. Ben bekar ve maddi açıdan pek iyi durumda olmayan, güzel bir kızım. O bunu biliyor ve bana böyle bir teklif sunuyor. Ben mi anlatamıyorum, yoksa o mu anlamak istemiyor.

RUMUZ: ÇARESİZ


Aman ha kızım, ayağını sıkı bas! Ahlaksızlığın sınırı yok. Sana açıkça böyle bir teklifte bulunma cesaretini parasından alıyor olmalı. Sakın zayıf davranma, hatta onu şikayet edebileceğin birileri varsa, anlatmaktan kaçınma. Gerekirse iş yerini bile değiştirirsin. Ailene neden söylemiyorsun?

İyi bir insan olmak istiyorum

Sevgili Güzin Ablacığım, şu an kendimi yerin dibine soksaydım benim için daha iyi olurdu; çünkü ben yaramaz bir insanım. İnsanlara faydamdan daha çok kötülüğüm dokunuyor.

Belki de bunlar aile içerisinde yaşadığım sevgisizlikten kaynaklanıyor. Evde istediğim ve beklediğim sevgiyi bulamayınca, başkaları sevgi içinde olursa gücüme gidiyor.

Hırsızlık, yalan ve yaptığım daha birçok kötülük hep bundan kaynaklanıyor. Değişmek ve iyi bir insan olmak istiyorum, ama ailemden beklediğim ilgiyi ve sevgiyi bulamıyorum. Böyle olunca da çevreme karşı kötü olmaktan kendimi alamıyorum.

Ailemin beni sevmesi için ne yapabilirim? Yaptığım kötülükler nereden kaynaklanıyor, kendimi kötü olmaktan nasıl kurtaracağım? Siz benim son umudumsunuz.

RUMUZ: ÇELİK


Sevgili oğlum, "Ben kötüyüm, kötülük yapıyorum, bundan nasıl kurtulurum" diyen insan, gerçekten kötü olabilir mi? Belli ki bunalımdasın. Zaten kendin de bu bunalımı hissediyor ve bazı açıklamalar yapıyorsun. Dediğin gibi, bir çocuk, ailesinden beklediği sevgiyi göremezse, kendini yalnız ve itilmiş hissederse, iyi davranabilir mi.

Fazla bir açıklama getirmemişsin, ama anlaşılan o ki ailen seninle çok fazla ilgilenmemiş; hani şu kendi haline bırakılıp, onun bunun elinde büyümüş ve sevgi görmemiş çocuklardan biri olmalısın. Yüreğinin derinliklerinde asla kötülük yok, aksine iyi bir insansın ve iyi bir insan olmak istiyorsun. Bunun için biraz sevgiyle sarılıp sarmalanman yeterli. Aileni karşına alıp, onlarla açık açık konuşmalısın. Belki de sana yaptıkları kötülüğü görmüyorlar bile.
Yazarın Tüm Yazıları